Herkesin soyadının birebir olduğu köyde ‘lakap’ kullanılıyor

Yüksekova ilçesine 35 kilometre uzaklıkta bulunan Yeşildere köyü, yaklaşık 110 yıl evvel Mevlüt Bilici’nin eşi ve çocukları Refik, Sıddık, Kerem, Fetullah, Tevfik ve Feyzi Bilici ile birlikte Gökyurt köyünden ayrılması ile kuruldu. Geçen vakit içerisinde Mevlüt Bilici’nin yerleştiği bu köyde hem hane sayısı hem de nüfus arttı. Şu an 65 haneye ve yaklaşık 500 nüfusa ulaşan Yeşildere köyünde yaşayanların soyadı da ‘Bilici’ olarak devam etti. Yalnızca köy imamı Rıdvan Kuş’un soyadının farklı olduğunu belirten muhtar Melih Bilici, 17 öğrencili tek derslikli anaokulunda öğretmenlik yapan Rojin Bilici’nin bile birebir köyden ve akrabaları olduğunu söyledi.

‘HİÇBİR TASAMIZ OLMUYOR’

Muhtar Bilici, akrabalık nedeniyle köyde rastgele bir olayın yaşanmadığını belirterek, “Dedemiz 1915’lerde buraya yerleşti. Çocukları ve torunları da birebir soyadıyla buradaki hayatlarını sürdürüyorlar. Bundan memnunluk duyuyoruz. Köyde hepimiz bir aileyiz; amcalar, amca çocukları, kuzenler olarak birlik ve beraberlik içinde yaşıyoruz. Biz bu köyde birbirimize güveniyoruz. Mesela bir yere gittiğimizde konutumuzun kapısını kilitlemeden gidebiliyoruz. Zira komşularımız ya amcamızdır ya da amcamızın oğlu. Onlar gelip, konutumuza çocuklarımıza bakıyorlar. Bu yüzden de hiçbir telaşımız olmuyor” dedi.

‘SOYADIMIZ BİZİ BİR ORTADA TUTAN BAĞ’

Köydeki isim benzerliklerinden de bahseden Bilici, “Karışıklığı önlemek için uzun, kısa üzere lakaplar ya da ‘Kerem oğlu Mehmet’ üzere baba ismini de kullanarak kimin kim olduğu basitçe anlatabiliyoruz. Bazen birebir isimler nedeniyle resmi süreçlerde karışıklıklar da yaşayabiliyoruz. Örneğin birkaç yıl evvel yeğenimiz ile amcamın ismi birebirdi. İkisi de Kadir Bilici. Bir gün devlet vazifelileri, kazara amcamı arayıp tutuklamışlar. Daha sonra anne ve baba isimleri farklı olduğu için kusur fark edilip, düzeltilmişti. Bazen bu türlü sürprizler yaşanıyor. Biz aile olarak soyadımızla gurur duyuyoruz. Birebir soyadını taşımaktan memnunuz, bu bizi bir ortada tutan bir bağ” diye konuştu.

Refik Bilici (85), “Gökyurt köyünden babam gelip, buraya yerleşmiş ve 1 haneden 65 haneye ulaştık. Nüfusumuz da 500 şahsa ulaştı. Hepimiz Bilici’yiz. Hepimiz tıpkı ailedeniz. 22 tane çocuğum var fakat kaç torunum var; bilmiyorum” dedi.

‘KAPILARIMIZ DAİMA AÇIK’

Kendi köyünde öğretmenlik yapan Rojin Bilici (22) de “Okuduğum okulda şu an öğretmenlik yapıyorum. Bundan ötürü çok memnunum. Ana sınıf öğretmeniyim öğrencilerim hepsi akraba, amca çocukları, kuzenler. Ziyaretlerimizde genelde yabancılar olmadığı için amcalarımızın ve halalarımızın konutlarına gidiyoruz. Konutlarımızın kapıları hiç kapalı olmuyor. Kapılarımız daima açık; bundan daha hoş bir his yok” diye konuştu.

‘GENELDE LAKAPLARLA AYIRIYORUZ’

Köyde sakinlerinden Ronahi Bilici ise herkesin soyadının birebir olmasının hoş olduğunu belirterek, “Hepimizin akraba olması büyük bir ayrıcalıktır. Bu durum bize artık çok da garip gelmiyor. Fakat diğer bir yerde söylediğimizde, insanlara çok değişik geliyor. ‘Nasıl olur da herkesin soyadı tıpkı olur’ diye şaşırıyorlar. Birebir isimle olan birkaç kişi de var. Bu durumda genelde lakaplarla ayırıyoruz ya da babasının ismini söyleyerek karıştırmamaya çalışıyoruz” dedi.