Akciğer kanseri, dünyada en sık görülen kanser tiplerinden biri olmasının yanı sıra erken evrede belirti vermemesi nedeniyle tanısı gecikebilen hastalıklardan biri. Uzun periyodik öksürük, nefes darlığı ya da göğüs ağrısı üzere semptomlarla kendini gösterebilen bu hastalıkta erken teşhisin tedavi başarısı açısından büyük değer taşıdığını vurgulayan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, özellikle risk kümesindeki şahısların nizamlı denetimlerini ihmal etmemesi gerektiğine vurgu yaptı.
Detaylı inceleme büyük ehemmiyet taşıyor
Akciğer kanseri teşhisinde hastanın şikayetleri, muayene bulguları ve uygun görüntüleme tekniklerinin birlikte kıymetlendirilmesi gerektiğini belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Çalışkan, “Göğüs hastalıkları polikliniklerinde şikâyeti olan hastalara ekseriyetle akciğer röntgeni çekiliyor fakat bu yolla akciğerlerin sırf yüzde 70-75’i görüntülenebiliyor. Bu nedenle kanser kuşkusu olan durumlarda bilgisayarlı tomografiyle ayrıntılı inceleme yapılması büyük kıymet taşıyor. Süratli ilerleyen bu hastalıkta teşhisin gecikmeden konulması ve hakikat biyopsi prosedürünün seçilmesi, tedavi muvaffakiyetini direkt etkileyen en değerli ögelerden biri” sözlerini kullandı.
Düşük radyasyonla erken teşhis mümkün
Akciğer kanseri taramasında erken teşhis için düşük doz akciğer tomografisinin değerine dikkat çeken Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, “Düşük doz tomografi, olağan tomografiye nazaran çok daha az radyasyon içerir lakin küçük kitleleri saptamada tesirlidir. 50-80 yaş aralığında ve 20 paket-yıl sigara geçmişi olan şahısların her yıl bu sistemle tarama yaptırması gerekir -son 15 yıldır sigara içmiyor olsa bile- Bir yıl boyunca günde bir paket sigara içmek bir paket yıl olarak kabul edilir. Taramalar, kişinin ömür beklentisini sınırlayan önemli bir hastalığı varsa yahut 81 yaşına geldiyse sonlandırılabilir” dedi.
PET-BT’de görülen her kitle kanser değil
PET-BT taramasına giren birçok kişinin sonucu beklerken endişelendiğini ve kendilerini çabucak kanser olmuş üzere hissettiklerini kelamlarına ekleyen Çalışkan, “PET-BT, bedende olağandışı bir hücre hareketi olup olmadığını gösteren bir metottur lakin tek başına kanser tanısı koymaz. Bazen enfeksiyonlar yahut iltihaplar da PET-BT’de kanser üzere görünebilir. Bilhassa zatürre, tüberküloz ya da mantar enfeksiyonları yeterli huylu kitlelere neden olabilir. Bu türlü durumlarda çoklukla evvel enfeksiyon tedavisi uygulanır, akabinde tomografiyle yine denetim yapılır. Kesin teşhis ise biyopsiyle, yani dokudan örnek alınarak konur” dedi.
Yorum Yap