Ekrem İmamoğlu’nun oğlu ve babası ile ilgili kamuoyunu sarsan ifade sürecini keşfedin. Aile bağları ve siyasi tartışmalar mercek altında!

Yolsuzluk ve rüşvet suçlamaları üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sürecinin merkezinde yer alan Ekrem İmamoğlu’nun ailesi, babası Hasan İmamoğlu ve oğlu Selim İmamoğlu, sabah saatlerinde İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nde ifade vermek üzere bulundular. Soruşturmanın kapsamı oldukça geniş. Bölgedeki birçok projede yer alan İmamoğlu ailesinin ticari faaliyetleri mercek altına alındı. Yaklaşık üç saat süren ifadenin ardından Hasan İmamoğlu ve Selim İmamoğlu emniyetten ayrıldılar. İlgili ifadelerde özellikle finansal kaynakların nasıl elde edildiği ve çeşitli projelerdeki olası usulsüzlükler tartışma konusu oldu.

Hasan İmamoğlu, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ndeki ifadesinde, ‘Nakit olarak yatırılan toplam 35 milyon 220 bin 151 lira değerindeki paranın kaynağı nedir?’ sorusuna yanıt verdi. Aile geleneği içinde uzun yıllar inşaat sektöründe faaliyet gösterdiğini vurgulayan İmamoğlu, ‘Paramın kaynağı sadece ticaretten elde ettiğim gelirlerdir’ ifadeleriyle kendisini savundu. Ayrıca, varlık barışı yasası kapsamındaki yatırımlarının da şirketin muhasebe birimi tarafından yönetildiğini belirterek, ‘Üzerinden süre geçtiği için hatırlamam mümkün değildir’ şeklinde açıklama yaptı.
Soruşturmada belirtildiği üzere ‘West Side Projesi’yle ilgili yapılan iddialar, İmamoğlu’nu oldukça zor durumda bıraktı. Hasan İmamoğlu, sağlık önlemi olarak da ‘Herhangi bir usulsüzlük yoktur’ заявив ve banka hesaplarındaki dövizlerin düzenli olarak kullanıldığını ifade etti. Sözleşmelerin ve dekontların da avukatlar aracılığıyla savcılığa sunulacağını dile getirerek, bu belgelerin kontrol edilmesi gerektiğini vurguladı.

Mali Suçlar Araştırma Kurulu’nun raporuna itiraz eden Hasan İmamoğlu, ‘Rapor doğru değildir’ şeklinde net bir açıklama yaptı. Özellikle Hırvatistan’daki firması ve torunu hakkında da çok önemli bilgiler paylaştı. Torunu Selim İmamoğlu’nun kurduğu Tectum Investment D.O.O. hakkında bilgi veren Hasan İmamoğlu, torununa destek olabilmek için kendi birikiminden para göndermekte olduğunun altını çizdi. ‘Para gönderme sebebim budur. Paranın kaynağı ise birikimimdir’ dedi. Bu, ailesinin birbirine maddi destek olma geleneğinin bir parçası olarak ifade edildi.
Selim İmamoğlu’nun da ifadesinde, Hırvatistan’daki şirketinin uluslararası inşaat projeleri için kurulduğunu ve Türkiye’de henüz faaliyete geçmediğini belirtti. MASAK tarafından tespit edilen ve aileden gelen para transferleri konusundaki yanlış iddiaları reddetti ve gönderdiği para miktarının 388 bin 303 Euro olduğunu, gerekirse tüm belgeleri sunabileceğini belirtti. Selim İmamoğlu, işletme geleneğini ailesinin geçmişinden aldığını vurguladı ve ‘İhtiyacım olan meblağı annem ve dedem sağladı’ diyerek aile geleneğine atıfta bulundu.

Ailesinin inşaat sektöründeki uzun geçmişine değinen Selim İmamoğlu, ‘İnşaat işi yapan bir ailenin 3. nesliyim’ ifadesiyle durumu savundu. Ayrıca, aile bireylerinden aldığı maddi desteklerin suç olup olmadığını anlamadığını söyledi ve ‘Bu durumun bir suç geliri olduğu iddiasını kabul etmiyorum’ dedi. Ailenin çizdiği bu profilin, genel halk nezdinde nasıl algılanacağı ayrı bir tartışma konusu. İmamoğlu, yasaların ve düzenlemelerin göz önünde bulundurulması gerektiğini savundu.
İmamoğlu tarafından kayda geçmiş olan 6,5 metre uzunluğundaki ‘LUDİO’ isimli teknenin satın alınma süreci de tartışıldı. Selim İmamoğlu bu tekneyi, babası Ekrem İmamoğlu’ndan gelen parayla aldığını ifade etti. Böylelikle aile içerisinde, finansal destekle ilgili birçok detay ortaya konmuş oldu. Yine, bu bağlamda yapılan transferlerin kaynağının araştırılması gerektiğini belirterek net açıklamalarda bulundu. Ekrem İmamoğlu”nun finansmanının, aile tarihinin bir parçası olduğunu yineledi.

Sonuç olarak, İmamoğlu ailesi hakkında yürütülen bu yolsuzluk soruşturması, sadece aile üyeleri değil, aynı zamanda toplumun genelindeki algılar üzerinde derin bir etki yaratmakta. Sosyal medyada ve haber kanallarında çıkan demeçler, suçlamalara dair tepkiler ve destekler ortaya çıkıyor. Her iki tarafın da belgeler ve delillerle desteklediği beyanatlar, konunun daha da derinleşmesine neden olabilir. Bu durum, sürecin yasal boyutunu derinleştirirken, İmamoğlu ailesinin itibarını ve gelecekteki ticari faaliyetlerini ciddi şekilde etkileyebilir.






















Yorum Yap