Hakan Fidan’dan ABye üyelik sürecine dair etkileyici açıklama: Türkiye olmadan Avrupa’nın tam bir bütünlük kazanamayacağını vurguluyor!

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Finlandiya’ya yaptığı ziyaret kapsamında önemli görüşmeler gerçekleştirdi. Bu ziyaret, Türk-Fin ilişkilerinin güçlendirilmesi ve karşılıklı işbirliklerinin arttırılması adına büyük önem taşımaktadır. Bakan Fidan’ın Helsinki’de Finlandiyalı mevkidaşıyla düzenlemiş olduğu basın toplantısında, Türkiye’nin Avrupa güvenliğine sağladığı katkıların altını çizerken, “Türkiye AB savunma girişimlerine dahil edilmelidir” ifade ederek, Türkiye’nin Avrupa’daki rolünü vurguladı. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği sürecinin kritik öneme sahip olduğunu belirten Fidan, “AB’ye üyelik hedeflerimizde değişiklik yok. Avrupa Birliği Türkiye olmadan eksik kalır.” sözleriyle, Türkiye’nin stratejik konumunu ve AB içindeki yerini bir kez daha hatırlattı.

Bakan Fidan, toplantıda ayrıca, Türkiye ile Finlandiya arasındaki ticaret hacminin 2024 yılında yaklaşık 1.8 milyar dolar olarak gerçekleştiğini ifade ederek, bilişim teknolojileri ve yenilenebilir enerji gibi alanlarda yeni işbirliklerine hazır olduklarını söyledi. Bu tür işbirlikleri sadece ekonomik değil, aynı zamanda kültürel ve toplumsal bağları da güçlendirecek bir zemin oluşturabilecektir. Fidan, Finlandiya ile imzalanan Savunma Sanayii İşbirliği Mutabakatı’nın iki ülke arasında yeni bir dönemin kapısını araladığını vurgulayarak, bu işbirliğinin NATO’nun caydırıcılığını pekiştirmenin yanı sıra Avrupa’nın güvenliğine katkı sağlayacağını da dile getirdi. Bu bağlamda, Finlandiya’nın Türkiye’ye verdiği desteğin de altını çizerek, AB’nin Türkiye’nin üyelik sürecine uzun vadeli ve gerçekçi bir bakış açısıyla yaklaşması gerektiğini belirtti.
Küresel Güvenlik ve Barışın Temini konusuna değinen Bakan Fidan, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın diplomasi yoluyla çözülmesinin önemine de vurgu yaptı. Türkiye’nin bu alanda üstlenmiş olduğu rol ve barış tesisine yönelik çabaları, uluslararası arenada dikkat çeken bir güven unsuru haline gelmiştir. Fidan, “Zorluklar kararlı duruşumuzu değiştirmeyecektir.” diyerek Türkiye’nin kararlı tutumunu ifade etti.
Özellikle Gazze’deki son gelişmelere dair yapılan değerlendirmelerde, ateşkesin devam etmesi gerektiğini ve uluslararası toplumun bu duruma daha fazla katılımını beklediklerini belirtti. Gazze’de meydana gelen kayıplar, Türkiye’nin insani yardımlar konusundaki çabalarının artırılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Fidan, BM bünyesinde sürdürülen çalışmalar ve müzakerelerin, barış planının hayata geçirilmesi açısından kritik bir öneme sahip olduğunu ifade etti.

Finlandiya’nın Filistin’i tanıması konusuna dair düşüncelerini de paylaşan Hakan Fidan, “Finlandiya’nın Filistin’i devlet olarak tanımasını isterdim.” dedi. Finlandiya Dışişleri Bakanı Elina Valtonen’in de toplantıda yaptığı açıklamalar dikkat çekiciydi. Valtonen, Rus İmparatorluğu’nun saygı gösterdiği tek gücün Osmanlı İmparatorluğu olduğunu belirterek, tarihin derinliklerinden gelen ilişkilerin önemine vurgu yaptı. Bu tür açıklamalar, yalnızca tarihsel bir bağ kurmakla kalmayıp, aynı zamanda günümüz küresel politikalarının ve stratejilerinin yeniden şekillendirilmesinde etkili bir mecra sunmaktadır.
Sonuç olarak, Hakan Fidan’ın Finlandiya ziyareti, sadece iki ülke arasındaki ilişkilerin derinleştirilmesi açısından değil, aynı zamanda Avrupa’nın siyasi, güvenlik ve ekonomik yapısını da etkileyecek stratejik adımların atılması bakımından büyük önem taşımaktadır. Bu konuda atılan adımlar, hem Türkiye’nin Avrupa ile olan entegrasyon sürecini hızlandıracak, hem de bölgesel güvenliğe katkı sunacak önemli gelişmelere kapı aralayacaktır.






















Yorum Yap