Kağızman’daki 7 milyon yıllık sütunlar, bilimin sınırlarını zorlayan bir keşif! Bu büyüleyici yapıları keşfetmeye hazır mısınız?

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Fiziki Coğrafya Anabilim Dalı’nda, Dr. Öğretim Üyesi Nurcan Avşin danışmanlığında yüksek lisans çalışmasını yürüten Metin Aras, Kağızman bölgesindeki bazalt sütunlarının kökeni, morfolojik özellikleri ve ekoturizm potansiyeli hakkında detaylı bir tez hazırlamıştır. Bu çalışma, önemli akademik bir katkı olarak ‘Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Dergisi’nde yayımlanmıştır. Bazalt sütunlarının underlined=”altında yatan süreçleri” anlamak için yapılan bu araştırma, aynı zamanda Türkiye’nin volkanik varlıklarını da gözler önüne sermektedir.

MİLYONLARCA YIL ÖNCE LAVLARIN SOĞUMASIYLA OLUŞMUŞTUR

Gerçekleştirilen araştırmalar, Kağızman’da yaklaşık 6 ila 7 milyon yıl önce meydana gelen lavların soğuması sonucunda bu ilginç beşgen ve altıgen prizmatik sütunların oluştuğunu göstermektedir. Özellikle Aras Nehri’nin oluşturduğu aşındırma süreci, bu doğal yapıları gün yüzüne çıkarmıştır. Türkiye topraklarındaki bu tür bazalt sütunlar, oldukça nadir bir volkanik oluşum olarak tanımlanıyor ve bu durum, ülkemizin doğal güzellikleri açısından ne kadar zengin olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
“TÜRKİYE’NİN VOLKANİK ZENGİNLİĞİNİN BİR GÖSTERGESİ”
Dr. Öğr. Üyesi Nurcan Avşin, Türkiye’nin volkanik ve tektonik açıdan aktif bir ülke olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullanmıştır: “Kağızman’ın Karagüney köyü yakınlarında bulunan bu bazalt sütunları, ülkemizin verimli ve çeşitli volkanik yapılarının bir örneğidir.” 2020 yılında gerçekleştirilen saha çalışmalarıyla ilk kez tespit edilen bu doğal yapılar, literatüre girmiştir. Bu sütunlar, dünyada yalnızca birkaç bölgede bulunan benzerleriyle karşılaştırıldığında, koruma altına alınması gereken çok özel yapılar arasında yer almaktadır.

“YEREL HALK BİLE VARLIĞINDAN HABERSİZDİ”
Avşin, Kağızman’daki sütunların Kars Platosu’nun yamaçlarında simetrik ve düzenli bir biçimde geliştiğini açıklayarak, bu yapının yerel halk tarafından bile bilinmemesinin altını çizmektedir. “Bölge halkının bu doğal güzelliklerden haberdar olmaması, bilime yapmış olduğumuz katkının önemini artırıyor” diyen Avşin, Türkiye ve dünyadaki benzer yapılar çoğu zaman koruma altına alındığını ifade etmektedir. Bu durum, hem yerel halkın hem de araştırmacıların, doğal ve tarihi kaynakların değerini anlaması açısından büyük bir fırsat sunmaktadır.
KORUMA STATÜSÜ İÇİN İLK ADIMLAR ATILDI
Avşin, bu bazalt sütunlarının 6 ila 7 milyon yıl önce oluştuğunu belirtirken, bölgenin ekoturizm potansiyelinin de büyük olduğunu ifade etmiştir. “Bazı bölgelerdeki bazalt sütunları, Manisa örneğinde olduğu gibi koruma altında. Kağızman’daki sütunlar için de gerekli incelemeleri Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile birlikte yaparak, şu anda bölge için doğal miras statüsü verilme sürecinde ilerleme kaydediyoruz.” diyerek bu yapının korunması için önemli adımların atıldığını duyurmuştur.
“AVŞİN-ARAS BAZALT SÜTUNLARI” ADI VERİLDİ
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde doktora çalışmaları devam eden Metin Aras, 2020-2021 yıllarında yaptıkları saha araştırmalarında bu bazalt sütunlarını keşfettiklerini belirtmektedir. Kovid-19 pandemisi sürecinde bazı araştırmaların ertelendiği bilgisini paylaşan Aras, “Kağızman’daki bazalt sütunları daha önce kaydedilmediği için ‘Avşin-Aras Bazalt Sütunları’ ismini verdik. Bu isim, danışman hocamın soyadıyla Aras Nehri’ne atıfta bulunmaktadır.” diyerek hem akademik hem de yerel kültürel bağları önemsemektedir.


















Yorum Yap