Yılmaz Tunç, Demirtaş’a yönelik açıklamalarıyla dikkat çekti. Mahkeme sürecinin kesinleşmesi ne zaman olacak? Tüm detaylar burada!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında Selahattin Demirtaş’ın durumuyla ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Bahçeli, “Hukuki yollar sonuca ulaşmıştır. Demirtaş’ın tahliyesi hayırlara vesile olacaktır.” diyerek, hukukun üstünlüğüne vurgu yaptı. Bu açıklama, hem siyasi muhalefet hem de kamuoyu tarafından merakla karşılandı. Bahçeli’nin ifadeleri, MHP ve hükümetin Demirtaş’a olan yaklaşımını sorgulatan bir zemin oluşturdu. Demirtaş’ın tutukluluğu, Türkiye’deki siyasi dinamikleri ve yargı süreçlerini derinden etkilemektedir. Söz konusu durum, toplumsal kutuplaşmayı arttırırken, barış ve uzlaşma arayışlarını da zorlaştırmaktadır.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise TBMM’de gerçekleştirdiği açıklamalarda Demirtaş’ın yargı süreci hakkında bilgi verdi. Bakan Tunç, “KARAR KESİNLEŞTİ, MAHKEMEYİ BEKLEYECEĞİZ.” ifadesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararını anımsatarak, toplumda bir belirsizlik yaratan konuya açıklık getirmeye çalıştı. Tunç, AİHM Büyük Dairesi’nin Adalet Bakanlığı’nın itirazını reddettiğini belirtti. “Daire kararı kesinleşmiş oldu. İlgililerin müracaatı durumunda mahkeme tarafından değerlendirilecek. Bu süreci hep beraber beklemek gerekecek.” diyerek, sürecin ilerlemesi konusunda bir belirsizliği de beraberinde getirdi.

Selahattin Demirtaş, 2016 yılından bu yana tutuklu bulunmaktadır. Yıllardır devam eden yargı süreci, sadece onu değil, toplumsal barış ve siyasal dengeyi de sarsmaktadır. Demirtaş, kamuoyunda “6-8 Ekim olayları” olarak bilinen durumlarla ilgili yargılanmış ve toplamda 42 yıl hapis cezasına mahkum edilmiştir. Partisinin bir diğer eş genel başkanı olan Figen Yüksekdağ da benzer bir durumda, 30 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Bu durum, HDP ve destekçileri arasında derin bir tedirginlik yaratmıştır.
AİHM, Demirtaş’ın tutukluluğunun ‘hukuki açıdan sorunlu’ olduğunu belirtmiş ve bununla birlikte hak ihlali kararı vermiştir. 8 Temmuz tarihinde başlayan süreç, 7 Ekim’de ikinci kez hukuki bir hak ihlaline dönüştüğü açıklanmıştır. Bu gelişme, Türkiye’deki yargı bağımsızlığına ve adalet sistemine dair ciddi sorgulamaları beraberinde getirmiştir. Adalet Bakanlığı’nın, AİHM Büyük Daire’de karara itiraz etmesine karşın bu itirazın reddedilmesi, yargı süreçlerine dair güveni sarsmaktadır.
Dava süreci üzerinden geçen yıllar, hem Demirtaş’ın hem de onunla bağlantılı olan siyasi tutumların mevcudiyetini sorgulatmaktadır. Özellikle muhalefet partileri, bu durumu kendi lehlerine kullanarak, düşünce özgürlüğü, insan hakları ve adalet taleplerini öne çıkarmışlardır. Demirtaş’ın avukatları ise bu gelişmeler ışığında tahliye başvurusu yaparak, mücadelelerini sürdürmeyi hedeflemektedir. Adalet arayışının bu noktada ne denli önemli olduğu bir kez daha gözler önüne serilmektedir.






















Yorum Yap