Türkiye’nin iki eşsiz lezzeti, Avrupa Birliği tescili alarak gastronomi dünyasında taçlandı! Geleneklerimizi keşfedin, lezzetlerimize tanıklık edin!

Hatay kaytaz böreği ve Gaziantep lahmacunu, Türk mutfağının zenginliğini ve çeşitliliğini bir kez daha kanıtlayarak Avrupa Birliği’nden (AB) coğrafi işaret tescili aldı. Bu değerli tescil, sadece bu iki lezzetin uluslararası alanda tanınmasına katkı sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda Türkiye’nin gastronomi alanındaki zenginliğini de gözler önüne serecektir. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın sosyal medyada paylaştığı bilgilere göre, Hatay kaytaz böreği, bu tescili alan 39’uncu Türk ürünü olurken, Gaziantep lahmacunu ise 40’ıncı sırada yer almıştır. Bu durum, Türk mutfağının evrensel ölçekteki kıymetini bir kez daha vurgulamaktadır.
Bu tesciller, hem bölgesel hem de ulusal düzeyde büyük bir gurur kaynağı olmanın yanı sıra, yerel üreticilerin ve gastronomi uzmanlarının emeklerinin taçlandırılması anlamına gelmektedir. Bakan Yumaklı’nın ifadeleriyle, “Hatay’ın kaytaz böreği, Gaziantep’in lahmacunu artık AB coğrafi işaretiyle tescillendi. Bereketiyle gururumuz, tesciliyle markamız. Hayırlı olsun” mesajı, bu lezzetlerin yalnızca birer yemek olmaktan öte, kültürel bir miras olarak kabul edildiğini göstermektedir. Hatay kaytaz böreği, geleneksel tarifleri ve özgün yapılışıyla dikkat çekerken, Gaziantep lahmacunu da kaliteli malzemeleri ve eşsiz baharatlarıyla adından söz ettirmektedir.

Bu ürünlerin coğrafi işaret tesciline sahip olması, Türkiye için sadece bir kutlama değil, aynı zamanda tescil edilen ürünlerin korunması ve geliştirilmesi adına önemli bir adımdır. Coğrafi işaretler, yerel lezzetlerin dünya genelinde tanınmasına yardımcı olurken, aynı zamanda üreticilere de ekonomik fayda sağlayacaktır. Bu tescilin, bölge turizmine de olumlu katkılarda bulunması beklenmektedir, zira gastronomi turizmi, son yıllarda dünya genelinde büyük bir ivme kazanmıştır. Yerli ve yabancı turistler, bu yerel lezzetleri tatmak için bölgelere akın edecek ve bu durum, bölgele ekonomisine katkıda bulunacaktır.
Tüm bu gelişmeler ışığında, Türkiye’nin zengin mutfak kültürünü korumak, yaşatmak ve tanıtmak için atılan bu adımlar son derece önemlidir. Yerel ürünlerin uluslararası arenada tanınması, sadece bu ürünlerin geleceği için değil, aynı zamanda Türk mutfağının dünya genelindeki prestiji açısından da hayati bir rol oynamaktadır. Gelecek yıllarda, farklı bölgelerden daha fazla ürünün coğrafi işaret tescili alması umut edilmektedir. Bu süreç, Türk gastronomisinin uluslararası alandaki itibarını artıracak, yerel üreticilerin de daha geniş bir kitleye ulaşmasına olanak sağlayacaktır.






















Yorum Yap