BofA, faiz indirimi döneminin sona erdiğini açıkladı. 2025 için önemli riskler konusunda uyarılarda bulundu. Ekonomik durum değişiyor!
Yapay zekâ yatırımları, son dönemde borsa üzerinde etkili bir sarsıntıya neden oldu. Özellikle büyük teknoloji firmalarının yaptığı yapay zekâ harcamalarının ardından gelen sert satışlar, yatırımcıların algısını büyük ölçüde değiştirmiş durumda. Wall Street’te geçtiğimiz hafta yaşanan yoğun dalgalanmalar, Bank of America’nın (BofA) ifadesiyle “faiz indirim sezonunun sonunun” geldiğine dair güçlü sinyaller verdi. Artık yatırımcılar, teknoloji devlerinin yapay zekâ harcamalarını pozitif bir gelişme olarak görmekten ziyade, temkinli ve risk içeren bir duruma dönüştürüyor. Bu da piyasalar üzerinde belirsizlik yaratıyor.
Hafta içerisinde bilanço açıklayan Meta, Microsoft, Alphabet ve Amazon gibi firmaların hisseleri, yüksek sermaye harcamaları sebebiyle büyük dalgalanmalar yaşadı. Amazon‘un bulut gelirlerinde sağladığı güçlü artış, hisselerinin %13 oranında yükselmesine neden olurken, Meta ise %11,3 gerileyerek piyasa değerinin yaklaşık 90 milyar dolarını kaybetti. Bu durumun bir başka önemli boyutu, yapay zekâ yatırımlarının artık borçla finanse ediliyor olması. Meta, 72 milyar dolarlık dev sermaye harcaması için 30 milyar dolar borç almayı planladığını açıkladı; bu da piyasada büyük kaygılara yol açtı. Yatırımcılar, büyük teknoloji şirketlerinin borçlanmasının iş modelleri üzerindeki olumsuz etkilerini sorgulamaya başladılar.
Microsoft’un beklenenden yüksek yapay zekâ harcaması açıklaması hisselerinde %2,9’luk bir düşüşe sebep oldu. Aynı şekilde Nvidia hisseleri de %2 kayıpla kapandı. Geçmişte, büyük teknoloji firmalarının yapay zekâ yatırımlarını kendi nakitleri ile finanse ettiği görülürken, günümüzde bunun yerini borçlanma yöntemleri aldı. Bu durum, finansal analistler gözünde operasyonel risklerin artmasına neden oluyor. Deutsche Bank analistlerinden Jim Reid’in dile getirdiği gibi, “Yatırımcılar artık bu harcamaların geri dönüşünü sorguluyor. Özellikle Meta’nın gelir/sermaye harcaması oranı sektörde en düşük seviyelerde bulunuyor.”
Morgan Stanley‘den Lisa Shalett, kısa bir süre önce yapmış olduğu açıklamada, “Yapay zekâ yatırımlarının borçla finanse edilmesi, teknoloji hisseleri için hikâyeyi daha da zayıflatıyor,” yorumunu yaptı. Tüm bu gelişmeler, teknoloji sektöründe yeni bir dönemin habercisi. Ancak bu durumla birlikte piyasalarda yeni bir Fed indirim beklentisinin zayıflaması, yatırımcıların kaygılarını artırıyor. Fed Başkanı Jerome Powell’ın konuşmasında kullandığı karamsar ton, Aralık ayında yeni bir faiz indirimi olmayabileceği yönündeki beklentileri güçlendirdi. Güncel verilere göre, Aralık ayında faiz indirimi olasılığı %66’ya gerilemiş durumda. Bu, Ekim indirimi öncesinde %99,9 olarak tahmin ediliyordu.
BofA tarafından yapılan analizler, gelişmiş ülkelerde faiz indirim döngüsünün şimdilik sona erdiğine işaret ediyor. BofA ekonomistleri Claudio Irigoyen ve Antonio Gabriel, müşterilerine gönderilen notta bu durumu vurgularken, Macquarie Bankası’ndan David Doyle ve Chinara Azizova da benzer bir yaklaşım sergileyerek Aralık ayında yeni bir Fed indirimi beklemediklerini ifade ettiler. Faiz indirimlerinin sona ermesiyle birlikte yatırımcılar için “ucuz para” dönemi kapandı. Bu gelişme, özellikle sermaye-yoğun teknoloji sektöründe yatırım geri dönüş oranları konusunda belirsizlik yaratıyor.
BofA’nın aylık fon yöneticisi anketi, 2025 yılı süre zarfında piyasalardaki risk algısını yansıtan ilginç veriler sunuyor. Katılımcıların %50’si, “devlet borcu endişeleriyle tahvil faizlerinde düzensiz yükseliş”in 2025’in en büyük “başarısızlık riskini” temsil ettiğini belirtti. Diğer %30’luk kesim ise ticaret savaşlarını öne çıkarıyor. Ankette esprili bir not dikkat çekiyor: “Zamanın ruhu şöyle özetleniyor: ‘AI yatırımlarına uzun pozisyonluyum, ama oyumu Mamdani’ye veriyorum’ — 20’li yaşlarında Brooklyn’li bir matematik öğretmeni.”
Tahvil korkusunun büyümesi ve teknoloji cephesinde yaygınlaşan şüphe, yatırımcılar arasında yankı buluyor. Yükselen borçlanma faizleri ve artan kamu açığı, teknoloji şirketlerinin finansman maliyetlerini ve borsadaki değerlemeleri olumsuz etkiliyor. Yapay zekâ temalı ralliye rağmen, son haftalarda Nasdaq endeksinde ciddi bir düzeltme yaşandı. Yatırımcıların gözünde yapay zekâ artık “sonsuz kazanç potansiyeli” olarak görülmüyor; yüksek borç ve sınırlı verim riski ile değerlendiriliyor.
BofA’nın gözlemlerine göre, 2025’e girerken piyasalar için iki temel soru ön plana çıkıyor: Merkez bankaları gerçekten uzun süre beklemede kalacak mı? Yapay zekâ yatırımları sürdürülebilir mi yoksa yeni bir balon mu yaratıyor? Bu soruların yanıtları ne olursa olsun, yatırımcılar için ucuz finansman dönemi kapanmış durumda. Faiz indirim sezonunun sonunun geldiği açıkça ortaya çıkıyor, bu da 2025 için belirsizlik ve “başarısızlık riskleri” ile dolu bir süreci işaret ediyor. Yatırımcılar için bu süreç öngörülemeyen zorluklar ve fırsatlar barındırıyor.
Yorum Yap