Ekim ayında gıda fiyatlarında yaşanan şok artışları keşfedin! TEPAV raporu ile bu değişimlerin ardındaki nedenleri inceleyin.

Türkiye’deki gıda fiyatları, son dönemde toplumun geniş kesimlerinin gündeminde önemli bir yer tutmaya başladı. Ekim 2025 itibarıyla yayımlanan verilere göre, aylık gıda enflasyonu %2,70 olarak kaydedildi ve yıllık artış oranı ise %32,3’e ulaşmış durumda. Bu rakamlar, özellikle gıda harcamaları yapan ailelerin bütçelerini doğrudan etkilediği için hayati bir öneme haizdir. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından yayımlanan Gıda Fiyat Endeksi (TEGE) sonuçları, Ekim ayı boyunca gıda fiyatlarındaki değişimleri ayrıntılı bir şekilde gözler önüne sermektedir. TEPAV’ın verilerine göre, Ekim ayında gıda fiyatlarındaki yükseliş eğilimi, özellikle taze sebze ve meyve ürünlerinde belirgin bir şekilde hissedilmiştir.

Özellikle salatalık, domates ve beyaz lahana, fiyatı en çok artan ürünler arasında yer alırken, kıvırcık marul, maydanoz ve roka gibi bazı gıda maddelerinde ise fiyat düşüşlerinin yaşanması dikkat çekmektedir. Bu durum, gıda piyasalarındaki dengesizliğin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Taze sebze ve meyve dışındaki gıda ürünlerine gelince, kakaolu toz içecekler gibi bazı ürünlerde de belirgin bir artış gözlemlenmiştir. Bu ürün grubunu, kullanımı yaygın olan buğday unu ve baharatlar takip etmektedir. Ancak burada da pasta, sakatat ve bulgur gibi gıda maddelerinde fiyat düşüşleri kaydedilmiştir; bu durum, gıda arzında bir değişim olabileceğini düşündürmektedir.
GIDA FİYATLARINDAKİ DALGALANMA
TEPAV’ın verileri, gıda fiyatlarının son birkaç aydır özellikle %2’nin üzerinde bir artış göstermekte olduğunu teyit ediyor. Bu artışlar, ailelerin mutfak harcamalarında önemli bir baskı oluşturmakta ve gelir düzeyine bağlı olarak gıda tüketim alışkanlıklarını da değiştirmektedir. Örneğin, emeğiyle geçinen birçok aile, artan fiyatlar nedeniyle daha ucuz alternatiflere yönelmek zorunda kalmaktadır. Bu durum, olumsuz bir kısır döngüyü besleyerek gıda güvenliğini de tehdit altına alabilir. Ekim ayı içerisinde, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) tarafından hesaplanan yıllık mutfak enflasyonu ise %39 olarak kaydedilmiştir; bu rakam, gıda fiyatlarının artışını başka bir perspektiften değerlendirmeye imkan tanır.

VERİLER ARASINDAKİ FARKLILIKLAR
Farklı kaynaklardan elde edilen gıda enflasyonu verileri arasında belirgin farklılıkların olduğuna dikkat çekmekte fayda var. TEPAV’ın hesapladığı %2,70’lik aylık gıda enflasyonu, TÜRK-İŞ’in verdiği %1,58’lik mutfak enflasyonuna göre çok daha yüksek bir oranı göstermektedir. Bu durum, gıda fiyatlarının belirleyici faktörlerinin sadece maliyetler değil, aynı zamanda ürünlerin arz talep dengesinin de büyük bir etki yarattığını düşündürmektedir. Arzın talebi karşılayamaması veya talebin arzı aşması gibi durumlar, gıda fiyatlarında ani dalgalanmalara neden olabilmektedir. Bu nedenle, doğru veri analizi ve karşılaştırması yapmak, toplumun bu konuda bilinçlenmesine ve doğru adımlar atıp atamayacağını bilmesine yardımcı olacaktır.
Sonuç olarak, Türkiye’nin gıda fiyatları üzerindeki artışlar, yalnızca ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda sosyal bir mesele haline gelmiş durumdadır. Hükümetin ve ilgili kurumların bu konulardaki politikaları, toplumun gıda güvenliğini sağlamak adına etkin bir şekilde işlev görmelidir. Gıda fiyatlarındaki dalgalanmaların izlenmesi ve analiz edilmesi, gelecekte alınacak önlemler açısından kritik bir rol oynamaktadır. Bu verilere dayanarak, hem tüketicilerin hem de üreticilerin bilinçlenmesi ve durumu daha iyi kavraması sağlanmalıdır.






















Yorum Yap