İSO Türkiye İmalat PMI, Ekim ayında 46,5 ile dikkat çeken bir geri dönüş yaşadı. Ekonomideki bu önemli değişimi keşfedin!

İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından yapılan Türkiye İmalat PMI anketinin Ekim 2025 dönemine ait sonuçları kamuoyuna duyuruldu. Bu anket, Türkiye’nin imalat sektöründeki genel durumu ve trendleri izlemek için önemli bir araç olarak kabul edilmektedir. Ekim ayında PMI değeri 46,5 olarak belirlenmiştir. Bu rakam, sektörde gözlemlenen olumsuz hareketlerin ve üretim faaliyetlerindeki duraksamanın bir yansımasıdır. PMI endeksi, 50 değerinin altında kaldığı sürece, ekonomik anlamda bir daralmayı ve üretim alanında bir bozulmanın devam ettiğini işaret etmektedir. Ayrıca, Eylül ayında 46,7 olan bu değer, Ekim ayında hafif bir düşüşle 46,5’e gerileyerek son üç ayın en düşük seviyesine ulaşmıştır. Bu, imalat sanayiindeki negatif eğilimlerin sürdüğünü net bir şekilde ortaya koymaktadır.

İSO’nun ortaya koyduğu veriler, üretimdeki yavaşlama eğiliminin, tam anlamıyla 19. aya ulaştığını ve bu duraksamanın Eylül dönemine kıyasla daha yüksek bir oranda gerçekleştiğini göstermektedir. Üretim alanındaki bu çalkantı, çeşitli sektörlerdeki dinamiklerin de etkisiyle daha belirgin hale gelmiş, bu da iş dünyasında kaygıların artmasına sebep olmuştur.
YENİ SİPARİŞLERDE GÖRÜLEN YAVAŞLAMA ise dikkat çekici bir başka husustur. Anket sonuçlarına göre katılımcıların geri bildirimleri, müşteri taleplerindeki azalma ile birlikte yeni siparişlerde de bir yavaşlamanın meydana geldiğine işaret etmektedir. Özellikle iç talepte yaşanan zayıflama, ihracat piyasalarında da kendini göstermekte ve yurt dışından gelen yeni siparişlerin de azaldığı görülmektedir. Bu durum, Türkiye’nin küresel pazardaki rekabet gücünü tehdit eden bir unsur olmuştur.
İSTİHDAMDAKİ AZALMA VE İSTEKSİZ ORTAM imalatçılar üzerindeki bir başka olumsuz etkidir. Yeni siparişlerin düşmesiyle birlikte, imalat sektörü çalışan sayısını artırma konusunda isteksiz bir tutum sergilemeye başlamıştır. Bu da istihdamın azalmasına, satın alma faaliyetlerinin kısıtlanmasına ve girdi stoklarının düşmesine yol açmıştır. Aynı zamanda, girdi talebindeki bu düşüş, bazı firmaların tedarikçileriyle ilişkilerinde farklı bir dinamik yaratmış ve onların teslimat sürelerini hızlandırmalarına olanak tanımıştır. Böylece, tedarikçi performansında son iki ayın bozulmasının ardından bir iyileşme gözlemlenmiştir.
Türk Lirası’nın uluslararası piyasalardaki değer kaybı, bu durumu derinleştirerek ham madde fiyatları üzerinde ek bir baskı oluşturmaktadır. Girdi maliyetleri, Ekim ayında keskin bir artış göstererek, üretim süreçlerini olumsuz yönde etkilemiştir. Ancak, ilginç bir şekilde enflasyon oranında Eylül’e kıyasla hafif bir düşüş gözlemlenmiştir. Nihai ürün fiyatlarındaki artış hızı da düşmüş olmakla birlikte hala güçlü seviyelerde seyretmektedir. Bu karmaşık durum, Türkiye’nin imalat sektörü için ciddi bir uyarı niteliği taşımaktadır.
Sonuç olarak, Ekim 2025 dönemi Türkiye İmalat PMI verileri, imalat sektöründeki vraziyatın ne denli kırılgan olduğunu gözler önüne sermektedir. Ekonomik belirsizlikler, zayıflayan müşteri talepleri ve artan maliyetler, sektörün geleceği açısından kaygı verici bir tablo çizmektedir. Bu gibi durumlar, hem işletmelerin hem de ülkenin ekonomik büyümesine olumsuz etkilerde bulunabilecek unsurlar olarak değerlendirilmelidir.






















Yorum Yap