Para, yükselen piyasalara dönüyor: ABD hisselerinden küresel büyümeye yönelişin nabzını tutan analiz ve öngörüler.

Gelişen piyasalarda doların zayıflaması ve ucuz değerlemelerin etkisiyle rekor fon girişleri kaydedilirken, sektörler arasındaki büyüme potansiyeli yatırımcıları yeniden bu bölgeye çekti. Uzun süren ABD teknoloji baskısı ve riskli varlıklara olan talebin azalmasıyla gölgede kalan GP hisseleri, bu yıl kuvvetli bir dönüşüm yaşıyor. Tarife politikalarındaki belirsizlikler ve küresel olarak görülen büyüme ivmesi, yatırımcıların gelişen piyasalara olan ilgisini artırdı. Özellikle ABD ile Çin arasındaki ticaret çerçevesinin güçlenmesi ve şirket verilerinin hız kazanan görünümü, yatırım fonlarındaki dağılımları önemli ölçüde değiştirdi.
Yılların En İyi Fon Girişleri Kaydedildi Bu hareketin en net göstergesi, Avrupa kökenli gelişen piyasa hisse senedi fonlarının Temmuz-Eylül döneminde net 9,1 milyar Euro giriş yapması oldu ve 2023’ün ilk çeyreğinden bu yana en kuvvetli üç aylık performans elde edildi. 2025 başından itibaren toplam net giriş 11,6 milyar Euro’ya ulaştı. Bu rakamlar, düşük değerlemelerle işlem gören bu varlık sınıfına olan güvenin sürdüğünü gösterirken, uzun vadeli yatırımcı ilgisinin büyüdüğünü ortaya koyuyor.
Pasif Stratejilere Yoğun İlgi Geleneksel olarak likiditesi daha düşük olan gelişen piyasa hisseleri, son yıllarda aktif yönetimi aşan bir akışa sahne oluyor. Morningstar’ın Avrupa Aktif/Pasif Barometresi raporu, maliyet avantajı ve geniş kıyaslama endeksleri sayesinde bu dönüşümde pasif araçların payını artırdı. Ancak bu değişim hız kesmiyor.
Eylül sonunda küresel gelişen piyasa hisse senedi varlıklarının yaklaşık %45,4’ü pasif ürünlerde tutuluyor; beş yıl önce bu oran %32 idi. 2025’in ilk dokuz ayında toplam 11,6 milyar Euro’luk girişten yalnızca 45 milyon Euro’su aktif stratejilere ayrıldı ve neredeyse her şey pasif fonlara yöneldi. Gelişen Piyasa Endeksleri, bu yıl başında başlayan performansla gelişmişleri geride bıraktı; Morningstar Gelişen Piyasalar Endeksi, yılbaşından itibaren İngiliz Sterlini bazında %19,4 yükseldi ve bu dönemde lider konumunu sürdürdü. Üçüncü çeyrekte de %9,5’lik bir rallı ile 2020’nin dördüncü çeyreğinden bu yana en güçlü üç ayını kaydetti.
Kuluçka Noktasında Üç Temel Faktör Gelişen piyasalardaki hızlı dönüşümü tetikleyen ana unsurlar öne çıkıyor:
Birçok merkez Bankası, küresel enflasyonun yavaşlamasıyla para politikasında daha erken indirimler yapabildi. Bu adımlar ekonomik büyümeyi ve yatırımcı güvenini destekledi.
İleriye Dönük Perspektifler Goldman Sachs’ın Gelişen Piyasalar Stratejisti Kamakshya Trivedi, rallinin makro eğilimler ve sermaye akışları desteklediği sürece yıl sonuna kadar uzayabileceğini, kısa vadede ise borsaların kazançlarının bu dinamizmi destekleyeceğini belirtiyor. Nordea Varlık Yönetimi Portföy Yöneticisi Pierre-Henri Cloarec, gelişen piyasaların sadece göreceli değerlemelerle değil, dünya çapında sürmekte olan uzun vadeli büyüme dinamikleriyle de cazip olduğuna vurgu yapıyor. Teknoloji, sağlık, sürdürülebilirlik ve tüketim malları gibi sektörlerde orta sınıfların genişlemesiyle görülen hızlı dönüşüm, yatırımcılar için cazip bir alan oluşturuyor. Comgest Portföy Yöneticisi Slabbert van Zyl ise jeopolitik risklere rağmen dijitalleşme, teknoloji altyapısı ve tüketim malları odaklı uzun vadeli büyüme beklentilerinin değişmediğini ifade ediyor. Tüm bu etkenler, yıllarca süren durgunluğun ardından gelişen piyasalara olan ilginin güçlenmesini ve küresel yatırım portföylerinde yeniden hak ettiği yerini almasını sağlıyor.






















Yorum Yap