Çin ekonomisindeki sarsıcı dönüşümü keşfedin: ihracatta deflasyon ve gayrimenkuldeki çöküş, geleceği şekillendiren dinamikleri ortaya koyuyor.

Çin ihracat sektörü, ABD’nin gümrük tarifeleri nedeniyle önemli bir krizle karşı karşıya kalmış durumda. Özellikle Robin Brooks’ın ifadeleriyle, bu durum “deflasyonist bir şok” olarak tanımlanıyor ve bu tür bir şok, ekonominin geniş kesimlerinde fiyat istikrarını tehdit etmekte. Artan gümrük tarifeleri, daha önce avantajlı konumda olduğu düşünülen Çin’in rekabet gücünü olumsuz yönde etkiliyor. Bu bağlamda, pek çok Çinli ihracatçı, ürünlerini yalnızca ABD pazarında değil, aynı zamanda alternatif pazarlar üzerinden de satmak zorunda kalıyor. Ancak bunun potansiyel olumsuz etkileri, yalnızca kâr marjlarıyla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda fiyat düşüşlerini de beraberinde getiriyor.
Brookings Enstitüsü’nden elde edilen verilere göre, ABD’ye ihraç edilen dayanıklı tüketim mallarının üretici fiyat endeksi 2025 Eylül itibarıyla yıllık bazda %3,9 oranında bir düşüş göstermiş. Bu, 2004’ten bu yana görülen en büyük fiyat düşüşü olarak kayıtlara geçiyor. Bu noktada, Çinli üreticilerin kâr marjlarını korumak amacıyla iç pazarda fiyatları kırmaları kaçınılmaz hale geliyor. Ancak bu fiyat indirimleri, üreticilerin sürdürülebilir kâr elde etmesini zorlaştırıyor. Robin Brooks, Çin’in “tam zamanında üretim” sisteminin depo kapasitesini sınırladığını ve bu durumun da ürün akışında sorunlara neden olduğunu ifade ediyor. Bu nedenle, yenilikçi çözümler üretme ve yeni talep yaratma çabaları, kârlılığı daha da baskı altına alıyor.
Buna ek olarak, Çin’in nadir toprak elementleri ihracatını kısıtlama tehdidi, dış ticaretin ve ihracatın karşı karşıya olduğu baskıları yansıtıyor. Çin’in bu stratejisi, hem iç piyasadaki talebi artırmayı hedefliyor hem de uluslararası pazardaki olumsuz etkileri dengelemeyi amaçlıyor. Ancak bu yöntem, uzun vadede hem dünya genelindeki tedarik zincirlerini bozabilir hem de rekabet gücünü daha da zayıflatabilir.
Gayrimenkul sektörü ise durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Fitch Ratings’in raporuna göre, Çin’deki konut piyasası krizi 2026 yılına kadar devam edebilir. Bu raporda aktarılanlara göre, yeni konut satışlarının alan bazında %15–20, değer bazında ise %7–10 oranında daha düşebileceği öngörülüyor. Lulu Shi, konut sektöründeki bu durgunluğun, kademeli teşvik önlemleriyle kısa vadede çözülmeyeceğini, ancak istihdamda bir artış ve hanehalkı gelirlerinde düzelme olmadan toparlanmanın mümkün olmadığını ifade ediyor.
Bankaların karşılaştığı riskler de oldukça ciddi. Fitch’e göre, gayrimenkul satışlarındaki gerileme nedeniyle bankaların varlık kalitesi tehdit altında. Hanehalkının borç ödeme gücündeki zayıflama, bankaların kredi geri ödemelerinde artan temerrüt riskine yol açıyor. 2023 itibarıyla, Çin bankalarının takipteki kredi miktarının 3,4 trilyon yuan civarında olduğu açıklandı. Bu seviye, ekonomideki olumsuz gidişatın bir yansıması olarak değerlendirilebilir.
Olumsuz tabloya rağmen Fitch, hükümetin atmış olduğu destekleyici adımların sektörde sert bir inişi önlediğini belirtse de, uzun vadede konut fiyatlarında yaşanması muhtemel bir düşüş, tasarruf sahiplerinin gayrimenkule olan güvenini zedelerken, ekonominin genel büyüme ivmesini de olumsuz etkileyebilir. Bu noktada, Çin ekonomisi, hem ihracattaki fiyat erozyonu hem de konut sektöründeki kredi baskıları nedeniyle sıkışmış bir durumda. Üreticiler, deflasyon sarmalına girerken, bankalar artan batık kredilerle mücadele etmekte zorlanacak.
Uzmanlara göre, Pekin yönetiminin önümüzdeki dönem için daha kapsamlı bir dizi politika oluşturması gerekecektir. Bu politikalar, hem iç talebi canlandırmayı hem de finansal sistemi istikrarda tutmayı amaçlamalıdır. Sadece dolaylı olarak ekonomik toparlanma sağlamakla kalmayıp, Çin’in uluslararası ticaret arenasındaki rekabet gücünü de kuvvetlendirmeye yönelik mücadele vermesi gerekiyor.
Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız, kurumsal müşterilere yönelik olup, abonelik ücrete tabidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]






















Yorum Yap