ECB faiz oranlarını %2’de sabit tutarak Euro Bölgesi ekonomisindeki güçlenmeyi destekliyor. Üçüncü çeyrek için umut verici sinyaller!.

Avrupa Merkez Bankası (ECB), son üç toplantısında politika faizini %2 seviyesinde sabit tutma kararı alarak, ekonomik istikrarı koruma yönündeki çabalarını sürdürdüğüne işaret etti. Bu karar, Eurostat’ın açıkladığı verilere göre Euro Bölgesi ekonomisinin üçüncü çeyrekte beklenenden %0,2 oranında büyüme kaydettiği bir dönemde alındı. ECB Başkanı Christine Lagarde, toplantı sonrası yaptığı açıklamalarda, “Zorlu küresel koşullara rağmen ekonomi büyümeye devam ediyor. İşgücü piyasası güçleniyor, özel sektör bilançoları sağlam hale geliyor” dedi. Bu ifadeler, Avrupa ekonomisinin karşılaştığı zorluklara rağmen dirençli bir büyüme gösterdiğini açıkça ortaya koyuyor.
Lagarde, konuşmasında enflasyon görünümünün “büyük ölçüde değişmediğini” vurguladı. Ancak, bu durum Euro Bölgesi’nde kalıcı bir enflasyon sorunu olup olmadığını sorgulamaya açıyor. Özellikle, enflasyonun seyrinin borçlanma maliyetleri ve ekonomik büyüme üzerindeki olumsuz etkileri, politika yapıcıların alacağı kararların çok kritik olduğunu gösteriyor.
Fransa’nın Büyümesi ve Almanya’nın Durgunluğu Eurostat verileri, Fransa ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğinde %0,5 oranında büyüme kaydettiğini ve böylece 2023 yılı itibarıyla en güçlü performansını gösterdiğini ortaya koydu. Ancak, Almanya ve İtalya’nın büyüme kaydedememesi, bu iki ülkenin ekonomik dinamizminin ne denli zayıfladığını gözler önüne seriyor. Üstelik, Almanya son 14 çeyrektir düşük veya sıfır büyüme sarmalından kurtulamıyor. Deutsche Bank ekonomisti Robin Winkler, dördüncü çeyrekte büyüme görünümünde “bir miktar iyileşme” beklentisini dile getiriyor. Buna göre, Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in savunma ve altyapı harcamalarına odaklanan mali politikalarının büyüme üzerinde olumlu bir etkisi olabileceği değerlendiriliyor.
Dijital Yatırımların Artışı ve Küresel Risklerin Azalması Lagarde, üçüncü çeyrekte yaşanan büyümenin önemli bir kısmının dijital hizmet yatırımlarındaki artışa bağlı olduğunu ifade etti. “Euro Bölgesi’ndeki birçok şirket, IT altyapısını modernize etmek ve yapay zekâyı operasyonlarına entegre etmek üzere önemli adımlar atıyor” dedi. Bu durum, dijitalleşmenin ekonomik büyüme üzerindeki olumlu etkilerini vurgularken, aynı zamanda ekonominin gelecekteki yönü hakkında ipuçları veriyor. Ayrıca, ABD–AB ticaret anlaşması, Gazze ateşkesi ve Washington–Pekin ilişkilerinde yaşanan ilerlemeler, büyüme üzerindeki aşağı yönlü risklerin azalmasına katkıda bulundu. Dolayısıyla, bu gelişmelerin ekonominin genel sağlığı üzerinde önemli bir etki yarattığı söylenebilir.
Enflasyon Görünümü ve Faiz Beklentileri Euro Bölgesi’nde Eylül ayında yıllık enflasyon %2,2’ye çıkmıştı; ancak analistler, Ekim itibarıyla bu oranın %2,1’e gerileyebileceğini öngörüyor. ECB’nin daha önce gerçekleştirdiği faiz indirimleri, borçlanma maliyetlerini Aralık 2022’den bu yana en düşük seviyeyeKarsten Junius, ECB’nin “enflasyondaki aşağı yönlü risklere” atıfta bulunmamasını “şaşırtıcı” buldu ve bu durumun, faiz indirim ihtimalini zayıflattığını ifade etti. Bu belirsizlik ortamında, piyasa oyuncuları dikkatli ve temkinli bir yaklaşım benimsemekte.
Euro’nun Dengesizlik Durumu ECB’nin sabit faiz kararı, euro/dolar kuru üzerindeki etkisiyle hissedildi. Euro, karar sonrası 1,156 seviyesine gerileyerek %0,3 düşüşle günü tamamladı. ABD Merkez Bankası’nın bir gün önce %0,25’lik faiz indirimine gitmesi, Avrupa piyasalarında dikkatle izleniyor. Merkez Bankası, “bu yıl başka bir indirim garanti değil” diyerek temkinli duruşunu korudu. Bu durum, Euro Bölgesi ekonomisinin geleceği açısından önemli bir belirsizlik yaratıyor.
Genel Tablo: Euro Bölgesi’nin Kırılgan Yeniden Yapılanması ECB’nin sabit faiz kararı, Euro Bölgesi ekonomisinin yavaş ama istikrarlı bir toparlanma süreci geçirdiğini gösteriyor. Ancak, Almanya’nın zayıf performansı, ticaret gerilimleri ve artan enerji maliyetleri, bu toparlanmanın kırılgan kalmasına yol açıyor. Lagarde, basın toplantısında sık sık yinelediği “iyi bir noktadayız” ifadesini tekrarlayarak, “Politika yapıcılar olarak bu iyi noktada kalmak için gerekeni yapacağız” mesajını verdi. Bu bağlamda, ECB’nin alacağı sonraki kararlar, Euro Bölgesi’nin ekonomisine dair yükümlülüklerini artırırken, yapısal reformlar ve büyümeyi destekleyici politikaların önemini bir kez daha ortaya koyuyor.






















Yorum Yap