Çin konut satışlarında beklenen canlanma gerçekleşmiyor. Gevşetmelere rağmen piyasadaki durgunluk devam ediyor.
Çin inşaat sektöründe yeni konut satışları, son zamanlarda uygulanan gevşetme önlemlerine rağmen Ekim ayında düşüş eğilimini sürdürmeye devam etti. Bu dağılım, sadece satış rakamları açısından değil, aynı zamanda piyasanın genel sağlığı açısından da önemli bir gösterge sunuyor. Bloomberg’in derlediği veriler doğrultusunda, ülkedeki en büyük 100 inşaat şirketinin, Ekim ayında 253 milyar yuan (yaklaşık 35,6 milyar dolar) değerinde satış yaptığı belirlendi. Ancak bu rakam, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %41,9 oranında ciddi bir düşüşü temsil ediyor. Düşüş eğilimi, son yılların en zayıf konut piyasası performansını göstermesi açısından dikkate değer bir durum. İlk bakışta, bu durum birçok kişi için fark edilmese de, inşaat sektöründe yaşanan bu dalgalanmalar, Çin ekonomisinin genel işleyişini derinden etkileyen bir mesele haline gelmiştir.
Son aylarda gözlemlenen kısa süreli bir toparlanmanın ardından gelen bu gerileme, inşaat sektöründe dört yılı aşkın süredir süren bir çöküşün derinleşmesine işaret ediyor. Özellikle büyük şehirlerde alım kısıtlamalarının hafifletilmiş olmasına rağmen, zayıf işgücü piyasası koşulları alıcıların güven duygusunu etkileyerek, potansiyel alıcıların harekete geçmelerini geciktirmektedir. Mizuho Securities Asia’daki kıdemli ekonomistlerden Serena Zhou, bu durumu değerlendirirken, Pekin’in gelecekte iç talebi yeniden canlandırmak için daha fazla enerji harcayacağını ve merkezi hükümetin mevcut konut stoklarının azaltılmasına yönelik çeşitli önlemler alabileceğini belirtti. Bu, hükümetin istikrarlı bir piyasa yaratma yönünde atacağı adımların da işareti olarak görülmektedir.
Ayrıca, Fitch’in direktörü Lulu Shi, yeni konut satışlarının alan bazında istikrara kavuşmadan önce %15 kadar daha düşebileceği ve işlem değerinin gelecek yıl %7-10 arasında azalmasının beklendiği uyarısında bulundu. Citigroup analistleri ise, piyasa dinamikleri ve kentsel yenileme projeleri ile olan risklerin yönetileceğini ifade etmektedir. Ancak, bu analizler doğrultusunda, merkezi hükümetten büyük çaplı bir teşvik paketi beklenmediği de vurgulanmaktadır. Bu durum, çoğu yatırımcı ve alıcı için endişe verici bir tablo çizerken, piyasanın gelecekte nasıl bir yön alacağı konusunda belirsizlikler devam etmektedir.
Özellikle, Çin inşaat sektörü, yalnızca yerel ekonomiyi değil, aynı zamanda küresel ekonomiyi de etkileyebilecek bir konumdadır. Bu nedenle, devlet politikalarındaki değişimler ve ekonomik destekler büyük önem taşımaktadır. Yatırımcıların ve alıcıların davranışlarının, sektörde yaşanan bu tür dalgalanmalar karşısında nasıl şekilleneceği, ilerleyen dönemlerde daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır. Eğer alım gücünde bir iyileşme sağlanamazsa, konut piyasasındaki bu düşüş trendi devam edebilir ve uzun vadeli etkileri sprediyatif olarak karşımıza çıkabilir. Bu nedenle, güvencesiz bir işgücü piyasası ve düşen alım gücü, mevcut ekonomik atmosferde dikkatle izlenmesi gereken unsurlardır.
Yorum Yap