Uzmanlar aileleri uyardı: Daima ertelemek önemli bir ruhsal sorunun habercisi olabilir

Bulaşıkları yıkamayı, ödevleri yapmayı ya da günlük işleri daima “sonra yaparım” diyerek ertelemek birçok kişi için sıradan bir durum üzere görünse de uzmanlara nazaran bu davranış sandığımız kadar saf olmayabilir. Uzmanlar, bilhassa gençlerde sık tekrarlanan erteleme alışkanlığının düşük özgüvenin ve gerilimin erken bir işareti olabileceğine dikkat çekiyor.

ERTELEME DÜŞÜK BENLİK HÜRMETİNİN BELİRTİSİ OLABİLİR

Uzmanlara nazaran, sık sık erteleme davranışı gösteren gençler, çoklukla kendilerine gereğince güvenmiyor. Bu durum, “nasıl olsa yapamayacağım” fikriyle birlikte vazifelerden kaçınmaya yol açabiliyor.

Benlik hürmeti düşük bireylerde, motivasyon kaybı ve yetersizlik hissi daha besbelli hale geliyor. Uzmanlar, “Kendine inancı az olan bir genç, vazifesi başaramayacağı kaygısıyla ondan büsbütün kaçınabiliyor” ihtarında bulundu.

KISIR DÖNGÜ: ERTELEME ÖZGÜVENİ DAHA DA ZAYIFLATIYOR

Araştırmalar, erteleme alışkanlığının yalnızca düşük özgüvenden kaynaklanmadığını, tıpkı vakitte bu durumu besleyen bir döngü yarattığını gösteriyor.

Erteledikçe misyonların birikmesi, başarısızlık hissini artırıyor ve kişi kendisini daha yetersiz hissetmeye başlıyor. Bu da hem ruhsal hem de fizikî sıhhati olumsuz etkileyebiliyor.

AİLE DAYANAĞI VE TERAPİ ÖNEMLİ

Uzmanlar, erteleme davranışının sırf kişisel eforla aşılmasının sıkıntı olabileceğini, aile takviyesi ve profesyonel terapinin tesirli sonuçlar verebileceğini vurguladı.

Bazı durumlarda, aile içindeki baskı ve yüksek beklentiler de erteleme davranışını tetikleyebiliyor. Uzmanlar, “Aile terapisi, irtibat kalıplarını düzenleyerek gencin üzerindeki dert yükünü azaltabilir” diyor.

Ayrıca küme terapisi ve ruhsal danışmanlık teknikleriyle, özgüveni artırıcı sağlıklı davranış modellerinin geliştirilebileceği söz edildi.