“Yenidoğan Çetesi” soruşturma savcısı Yavuz Engin’in ölümle tehdit edilmesine ilişkin Mustafa Kemal Zengin ve Aylin Aslantatar’ın da arasında olduğu 13 sanığın yargılanmasına başlandı. Tutuklu sanık Aylin Aslantatar duruşma salonuna getirildiği sırada, “Yavuz beni tutuklattın, yaktın. Adalet bir gün tecelli edecek. Ne mutlu Türk’üm diyene” diye bağırdı. Aslantatar’ın bu söylemleri duruşma salonu önünde bekleyen yakınları tarafından alkışlandı.
“Yenidoğan Çetesi” savcısının makam odasında ölümle tehdit eden Mustafa Kemal Zengin, Aylin Aslantatar ve Gökhan Güler’in arasında olduğu 13 sanığın 36’şar yıldan 72’şer yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı. Bakırköy 21. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmada, cumhuriyet savcısını tehdit eden Mustafa Kemal Zengin’in de aralarında bulunduğu tutuklu 6 sanık ile bazı tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları hazır bulundu.
Müşteki cumhuriyet savcısı Yavuz Engin’in de katıldığı duruşmanın yapıldığı salonda, polis ekiplerince yoğun güvenlik önlemi alındı.
YAVUZ BENİ TUTUKLATTIN, YAKTIN”
Tutuklu sanık Aylin Aslantatar duruşma salonuna getirildiğinde, “Yavuz beni tutuklattın, yaktın. Adalet bir gün tecelli edecek. Ne mutlu Türk’üm diyene” şeklinde bağırdı. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Mustafa Kemal Zengin, dosyanın sanığı değil mağduru olduğunu belirterek, “Ben tutuklandığımda Yavuz Engin bizi şov yaparak gözaltına aldı ve basına bizi servis etti” dedi.
“SAVCIDAN UZAK DURMASINI SÖYLEDİM”
Jandarma tarafından gözaltına alındığını söyleyen ve süreci anlatan Zengin, “Arkadaşım Yavuz Çelik bir gün bana hastanede çalışan yakının tutuklandığını söyledi. Bana bir avukat aradıklarını söyledi. Bende Aylin’e söyledim. Aylin soruşturma numarasına bakarak ‘bu dosyaya bakan savcı benim çok yakın arkadaşım, benim almam etik olmaz’ dedi. Bu yenidoğan olaylarını araştırdıktan sonra Aylin Aslantatar’a, ‘Aylin hanım savcı beyden uzak dur’ dedim. Dosyadan pis kokular geliyordu. Bu skandaldan İl Sağlık Müdürlüğü’nün haberinin olmaması mümkün değildir. Üçlü sac ayağı kurulmuştu.” dedi.
“EMİN OL BİZİ KAYDA ALDI”
Zengin savunmasının devamında şunları söyledi: “Aylin hanım, Yavuz Engin’in gece geç saatlerde kendisine sosyal medyadan ‘canımlı cicimli’ mesajlar attığını, üzerinde siyasi baskı olduğunu söylemiş. Aylin hanımı makamına davet etti. Aylin benim de kendisiyle gitmemi istedi, ricasını kıramadım. Savcı beyin makamına gidip bildiklerimi anlatmak istedim. Aylin’le birlikte müşteki Yavuz Engin’in odasına gittik. Savcı beyin makamına gittiğimde ben ‘Aylin hanımın ricası üzerine için geldim. Bir dosyaya müdahil olmak için gelmedim’ dedim. Ben dosyayla ilgili yaptığım araştırmadan bahsederken Tuğçe Toptemel’e konu gelince savcı ‘ne istiyorsun, tahliyesini mi takipsizlik mi istiyorsun’ dedi. Bende ‘yargılansın, kendisini aklasın’ dedim. ‘Sen neden hastane sahiplerini yöneticilerini tutuklamadın’ dedim. ‘Raporları incelediğin’ mi dediğimde raporların gelmediğini söyledi. Oysa raporlar gelmişti. Bunun üzerine ben gitmek istedim. Savcı Yavuz Engin aşırı ısrarla bir kahve daha içelim dedi. Aylin hanım oturuyor diye oturmaya devam ettim. Kesinlikle öldürmeye teşebbüs yoktur. Savcı beyin özel hayatıyla ilgili bir sorgulama yoktur. Aylin hanıma makam odasından çıkınca ‘Bu senin arkadaşın değil. Emin ol bizi kayda aldı’ dedim.
“DEVLET KUMPAS KURMAZ”
Savunma sırasında Müşteki savcı Yavuz Engin “Devlet kumpas kurmaz. Haddini bil” diyerek Mustafa Kemal Zengin’e tepki gösterdi. Bu sırada mahkeme başkanı, tarafları uyardı.
“SES KAYITLARINDA MONTAJ YAPILMIŞ”
“Ortada bir örgüt yoktur. Dosyadaki sanıkların birçoğuyla tanışıklığım yoktur. Birçok sanığın da birbiriyle tanışıklığı yoktur. Bir örgütten bahsedilemez. Bir örgüt yoksa ben örgüt lideri de olamam. Bana MİT, müsteşar deniliyor, çevremde yaptığım gücün fazla olmasından dolayı böyle deniyor. Ben kendimi böyle tanıtmıyorum. Birisi ortamda müsteşar deyince susmak zorunda kalıyorum. Yavuz beye de müsteşarım dedim ama Aylin hanım müsteşar olarak dediği için boşa düşürmemek için dedim. Benim makam odasındaki konuşmalarımın bir çoğu yanlış anlaşılmıştır. Ses kayıtlarında da montajlar yapılmıştır. Benim makam odasında söylediğim kalem kırıldı sözüyle kast ettiğim, dosyada yapılan hatalardan dolayı güven duyulmayan kişi olmaya ilişkindir. Ben savcı beyin gözüne baka baka ‘Aylin kime iyilik ettiyse kötülük görmüştür’ dedim. Papa suikastini örnek olarak verdim.” dedi.
Yorum Yap