Trump, İsrail’in itirazlarına rağmen Gazze sürecinde Türkiye’nin rolünü ön plana çıkarıyor. Stratejik hamleler ve uluslararası dengeler!

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail’in itirazlarına rağmen (ve belki de tam da bu yüzden) Gazze’deki ateşkes ve yeniden inşa sürecinde Türkiye’nin öne çıkan bir aktör olabileceğini düşünüyor. Bu durum, Orta Doğu’daki siyasi dengeleri ve güç ilişkilerini etkileyen önemli bir mesele niteliğinde. Trump’s’ın Türkiye’ye yönelik bu olumlu yaklaşımı sadece ikili ilişkiler açısından değil, aynı zamanda bölgedeki güvenlik dinamikleri açısından da büyük öneme sahip. Washington Post gazetesinin “Trump, Türkiye’nin Gazze barışında merkezi bir rol oynadığını düşünüyor ancak İsrail buna itiraz ediyor” başlıklı makalesinde, bu mesele derinlemesine inceleniyor.

Analiz, dış politika uzmanlarının öngörülerini de içererek, Trump’ın Türkiye’nin Gazze’deki ateşkes ve yeniden inşa süreçlerinde kritik bir rol oynamasını istediğine dikkat çekiyor. Türkiye’nin Hamas ile sağladığı diyalog, bu süreçte önemli bir araç olarak değerlendiriliyor. Güçlü ve etkili bir diplomatik katılım sağlayabilirse, Türkiye’nin Gazze’deki barış sürecine yapacağı katkılar sadece bölgesel değil, aynı zamanda uluslararası düzeyde de dikkate alınmalıdır. Bununla birlikte, Trump yönetiminin Türkiye’nin bu rolünü desteklemesine rağmen, İsrail’in açıkça buna itiraz etmesi, bölgedeki gerilimin ne kadar yüksek olduğunu gözler önüne seriyor.

İSRAİL’İN ENDİŞELERİ
İsrail, Türkiye’nin Hamas ile olan ilişkilerinden duyduğu rahatsızlık nedeniyle Trump’a karşı bir itiraz mekanizması geliştirmiş durumda. Bu itiraz, aslında sadece bir ülkenin başka bir ülkenin bölgedeki etkisini istememesiyle sınırlı değil, aynı zamanda Türkiye’nin Orta Doğu’da daha fazla nüfuz sahibi olmasının önlenmesine yönelik stratejik bir kaygının da yansıması. Türkiye’nin sağladığı insani yardımlar ve barış girişimleri, İsrail açısından tehdit olarak algılanabiliyor. Bu bağlamda, İsrail, Türkiye’nin Gazze’deki rolünü kabul etmek istemiyor. Zira, böyle bir durum, Türkiye’nin bölgedeki stratejik konumunu güçlendirebilir.
TRUMP’TAN GELEN DESTEK
Ancak Trump yönetimi, Türkiye’nin Gazze’deki barış sürecine katılma isteğini, uluslararası istikrar gücünün bir parçası olarak değerlendirme konusunda oldukça istekli. Türkiye’nin, Gazze’de ateşkes sürecindeki adımlarını desteklemek amacıyla kurulan bu mekanizmaya katılma isteği, Trump’ın Türkiye’ye olan yaklaşımını daha da pekiştiriyor. ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’in bu konudaki açıklamaları, Washington’un Türkiye’yi destekleme niyetinin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Bu durum, Türkiye’nin bölgede üstleneceği rolün yalnızca potansiyelliğine değil, aynı zamanda uygulamaya geçirileceğine dair bir güvence sağlıyor.
Bu çerçevede, Türkiye’nin Gazze sürecine aktif katılımı, yalnızca Ankara-Washington ilişkilerinin güçlenmesine yol açmakla kalmayacak, aynı zamanda Türkiye’nin diplomatik alanda daha güçlü bir aktör olarak algılanmasını da beraberinde getirecektir. Bu süreç, Türkiye’nin Orta Doğu’daki konumunu pekiştirirken, aynı zamanda bölgesel istikrarın sağlanmasına da katkı sunabilir. Dolayısıyla, Türkiye’nin bu konudaki adımları, sadece kendi ulusal çıkarları açısından değil, aynı zamanda bölgedeki diğer aktörler ve uluslararası toplum için de büyük önem taşımaktadır.






















Yorum Yap