İklim krizi, en savunmasız şehirlerimizi tehdit ediyor. Felaketlere hazırlıklı olmalıyız; bu, geleceğimiz için elzemdir!

İklim değişikliği, dünya genelindeki şehirlerde ciddi tehditler oluşturmaya devam ediyor. Financial Times’ın son raporunda, Amsterdam, Houston ve New York’un sel baskınlarına karşı yüksek risk altında olduğu vurgulanıyor. Austin ise özellikle ölümcül yangın tehlikesiyle karşı karşıya kalmakta. Bu şehirlerin yanı sıra, nüfus yoğunluğunun fazla olduğu bazı metropoller hem sıcak hava dalgaları hem de sel riski altında bulunuyor. Lizbon, Napoli ve Atina gibi şehirler, iklim felaketlerine karşı en savunmasız yerler arasında yer alıyor. Uzmanların endişeleri, bu felaketlerin ne zaman meydana geleceğine dair belirsizlikler taşımaktadır.

Imperial College London’da Yangın Bilimleri Profesörü Guillermo Rein, “Küresel düzeyde, bu olasılıklar giderek daha da artıyor. Gelecek yıl büyük bir orman yangını çıkacak ve büyük bir topluluğu yok edecek. Ama bunun nerede gerçekleşeceğine dair hiçbir fikrimiz yok.” açıklamasıyla durumu daha da netleştiriyor. İklim bilimcilerin belirttiği “kolay hedef” şehirlerin şu ana kadar felaketten kurtulması, aslında oldukça nadir ve bir yönüyle mugişse olarak değerlendiriliyor. Kolay hedef olarak tanımlanan bu yerler, doğal coğrafyanın yanı sıra iklim koşulları ve şehir planlamasının birbirleriyle olağanüstü bir risk oluşturan etkileşimleri sonucu ortaya çıkıyor.
ŞEHİRLER YIKIMIN EŞİĞİNDE

Tehlikeli bir şekilde yıkıma yaklaşan şehirler arasında Atina öne çıkmaktadır. Geçtiğimiz yılın ağustos ayında, 3,6 milyon nüfuslu Atina, şehrin dış mahallelerine ulaşan bir orman yangınından kıl payı kurtulmuştu. Bu yangın, 103 kilometrekarelik bir alanı kül edip bir kadının yaşamını yitirmesine ve binlerce kişinin evini terk etmesine sebep oldu. Eğer Los Angeles’taki orman yangınlarını tetikleyen Santa Ana rüzgarları gibi güçlü rüzgarlar meydana gelseydi, durum çok daha yıkıcı olabilirdi. Bu tür durumlar, şehirlerin karşılaştığı tehlikeleri daha da gözler önüne sermektedir.
VAHŞİ DOĞAYA YAKIN OLMAK SIKINTI
Atina gibi kolay hedef konumundaki şehirlerin en büyük risk faktörlerinden biri, vahşi doğaya olan yakınlıktır. Bilim insanları, bu durumu yaban hayatı-kentsel arayüz olarak tanımlamaktadır. Avrupa’da yaban hayatı, kentsel alanların %15’ini kaplamakta ve bu durum Napoli, Lizbon ve Atina gibi şehirleri orman yangınları açısından oldukça yüksek bir risk altında bırakmaktadır. Bu şehirlerin doğal yapısı ve coğrafi konumları, onları iklim değişikliğinin tehditleri karşısında savunmasız hale getiriyor.

2.4 MİLYAR İNSAN SU KENARINDA YAŞIYOR
Dünya genelinde, şehirlerin maruz kaldığı tek tehdit orman yangınları değil. Moody’s finansal araştırma şirketinin analizine göre, yaklaşık 2,4 milyar insan, iç kesimlerde bulunan nehirler veya ani sel riski altında yaşayan bölgelerde hayatını sürdürüyor. ABD’deki Dallas, Houston, Washington DC, New York ve Sacramento gibi şehirler, iklim değişikliği nedeniyle sel baskınlarına karşı büyük bir risk taşıyor. Bu durum, giderek artan iklim sorunlarının bir sonucudur ve şehirlerin altyapısını tehdit etmektedir.

HEM SEL HEM YANGIN RİSKİ VAR
Geçtiğimiz yıl İspanya’nın Valensiya kentinde yaşanan yıkıcı sel felaketi, bilim insanları tarafından iklim değişikliği ile ilişkilendirilmiştir. Artan sıcaklıklar, birçok şehirde hem orman yangınları hem de sel felaketlerine karşı savunmasız hale getirmektedir. Hem yangın hem de sel açısından kolay hedef sayılan şehirler arasında Lizbon, Atina, Napoli, Cape Town ve Sidney bulunmaktadır. Bu şehirler, iklim felaketlerine karşı daha fazla önlem almak zorunda kalacaklardır. Olası felaketler, yerel ekonomileri ve toplulukları derinden etkileyeceği için, yetkililer ve uzmanlar tarafından bu konulara özel önem verilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.























Yorum Yap