Ahmet Özer’e verilecek ceza belli oldu! Olayın detayları ve beklenen sonuçlar hakkında tüm bilgilere ulaşın.

CHP’li belediyelere yönelik yürütülen soruşturmalar ülke genelinde önemli bir gündem maddesi haline gelmiştir. Bu kapsamda, Esenyurt’un eski belediye başkanı Ahmet Özer’in terör örgütü üyeliği iddialarıyla tutuklanması, dikkatleri üzerine çekmiştir. Geçtiğimiz yıl gözaltına alınan Özer’in yargılandığı davanın üçüncü duruşması, 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılması planlanırken, beklenmedik bir şekilde salon yetersizliği nedeniyle Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki duruşma salonuna alınmıştır. Davaya, birçok partili ve yerel yönetici de katılarak duruşmayı izleme konusunda ilgi göstermiştir.

DURUŞMADA SAVCILIKTAN 15 YIL TALEBİ Bu duruşmada savcılık, Ahmet Özer’in “Silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etmiştir. Mahkeme ayrıca, Özer’in İstanbul dışına çıkma yasağını kaldırırken, yurtdışına çıkış yasağının devam etmesi yönünde bir karar vermiştir. Duruşmada Ahmet Özer’in avukatları ise esasa ilişkin mütalaaya karşı savunma yapabilmek için ek süre talep etmişlerdir. Bu nedenle duruşma, 25 Ocak 2026 tarihine ertelenmiştir.
Duruşmayı izleyen isimler arasında, İBB Başkanvekili Nuri Aslan, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve diğer milletvekilleri de bulunmaktadır. Bu durum, duruşmaya olan ilginin yüksek olduğunu ve siyasi arenada yaşanan gelişmelerin önemini gözler önüne sermektedir.

İDDİANAMEDEKİ DETAYLAR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, terör örgütünün sürekliliği için insan kaynağı ve finansal destek gibi kritik unsurların gerektiği belirtilmiştir. Örgütün kamu kaynaklarını hedef alarak yeniden yapılandığına dikkat çekilmektedir. İddianamede, Ahmet Özer’in iletişim dinlemesi sonucunda elde edilen HTS kayıtlarında 135 suç unsuruna rastlandığı vurgulanmaktadır. Bu veriler, örgüt bağlantılarının inandırıcılığını artıran önemli bir kanıt niteliğindedir.
Özellikle, “Hermes” isimli bir gizli tanığın ifadeleri dikkate değerdir. Bu tanık, Ahmet Özer’in terör örgütü içinde kritik bir konumda yer alan Cemal Kavak ile Esenler’de bir evde görüştüğünü ve bu görüşmenin terör örgütü faaliyetleri bağlamında kritik bir rol oynadığını ifade etmiştir. Kavak’ın, Özer’i “Değerli bir dostumdur, bizdendir.” şeklinde tanıttığı, bunun yanı sıra Özer’in, kavak üzerinden örgütün ihtiyacı olan finansmanı sağlama konusunda yardımda bulunduğu ifade edilmiştir.

Bu bağlamda, gizli tanığın, Özer’in Kavak’a para teslim ettiğini ve bu paranın ayrı ayrı örgüt üyelerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere kullanıldığını belirtmesi, davanın ciddiyetini artırmaktadır. İddianame, Ahmet Özer’in PKK/KCK silahlı terör örgütünün politikalarını yürütme konusunda yetkilendirilmiş olduğunu ve bu bağlamda hareket ettiğini güçlü bir biçimde ifade etmektedir.
ÖRGÜTÜN SİYASİ STRATEJİLERİ

Ahmet Özer’in, PKK/KCK’nın belirlediği “kent uzlaşısı” stratejisi çerçevesinde görev aldığı ve bu süreçte mevcut siyasi ortamdan faydalandığı iddiaları ciddi bir şekilde masaya yatırılmaktadır. İddianamede, Özer’in siyasal tutum ve davranışlarının örgüt yöneticilerinin direktiflerine bağlı olarak şekillendiği vurgulanmaktadır. Özer’in örgüte yapmış olduğu finansal katkılar ile ilgili detayların da iddianameye eklendiği göz önünde bulundurulursa, bu durumun yargı sürecini ne kadar etkileyebileceği merak konusudur.
Özetlemek gerekirse, duruşmaların seyri ve alınacak olan kararlar, CHP’li belediyelere yönelik soruşturmaların daha geniş boyutlara taşınmasına ve Türkiye’deki siyasi dinamiklerin yeniden şekillenmesine zemin hazırlayabilir. Bu durum, sadece Yerel yönetimleri değil, aynı zamanda ülke genelindeki siyasi iklimi de etkilemektedir. Davanın sonuçları, ilerleyen dönemlerde pek çok tartışmanın odağı haline gelecektir.






















Yorum Yap