Thodex kurucusu Faruk Fatih Özer’in intiharında ortaya çıkan şok edici yeni detaylar, olayın derinliklerine ışık tutuyor. Hepsi burada!

Thodex adlı kripto para borsası ile çok sayıda kişiyi dolandırdığı iddia edilen Faruk Fatih Özer, süreç içinde yaşananlar ve hukuk sisteminin bekleyişindeki olaylar göz önüne alındığında oldukça dikkat çekici bir karakter olarak öne çıkmaktadır. 30 Ağustos 2022 tarihinde Arnavutluk’ta yakalanarak Türkiye’ye getirilen Özer, hakkındaki suçlamaları karşılamaya çalışırken, hayatının trajik bir sona erişi, toplumda büyük yankılar uyandırmıştır. Hakkında, “Örgüt kurma, yönetme, örgütüne üye olmak, nitelikli dolandırıcılık, mal varlığı değerlerini aklama” suçlamalarıyla birlikte toplamda 11 bin 190 yıl 6 ay hapis cezası istenmiştir. Bu durum, kendi içinde bir adalet mücadelesini ve bunun getirilerini beraberinde getirmektedir.

Faruk Fatih Özer’in cezaevindeki son anları, özellikle “ÇARŞAF VE BANYO HAVLUSU İLE KENDİSİNİ ASTI” iddialarıyla daha da ilginç bir hal almıştır. Tekirdağ F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki tek kişilik odasında gerçekleşen bu olayın ardından, Tekirdağ Başsavcılığı bir soruşturma başlatmıştır. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü (CTE) de Özer’in intiharına ilişkin iddialara yanıt verirken, “Ceza İnfaz Kurumlarında Bulundurulabilecek Eşya ve Maddeler Hakkında Yönetmelik” kapsamında kendisine izin verilen çarşaf ve banyo havlusunu kullandığını belirtmiştir. Bu durum, olayı daha karmaşık bir hale getirmiştir. İntihar iddialarının üzerine, olayın gelişimine dair gerçeklerin açığa çıkarılmasını sağlayacak süreçlerin adım adım atılması gerekmektedir.
Bununla birlikte, Özer’in vefatının ardından CTE’nin yaptığı açıklamada, “Olayın ardından kurum personelince derhal müdahale edilerek sağlık ekipleri çağrılmıştır” ifadesine yer verilmiştir. Ancak, kurumdan yapılan bu açıklama, kamuoyundaki şüpheleri tam olarak gidermeye yetmemiştir. CTE’nin “Gerekli incelemeleri yapmak üzere Genel Müdürlüğümüz tarafından Kontrolör görevlendirilmiştir” ifadesi, adalet arayışındaki grubun beklentileri açısından önem arz etmekle birlikte, halkın inancını sarsmıştır. Tüm bu süreç, cinsel suçlar veya dolandırıcılık gibi oldukça ağır suçlardan yargılanan birisinin, infaz sonrası hayata veda etmesi durumunda ortaya çıkabilecek spekülasyonlar ve soru işaretleri oluşturmuştur.

Özer’in 11 bin 190 yıl hapis cezası istemi, Türkiye’deki adalet sisteminin ne kadar derin bir krizi barındırdığını gözler önüne sermektedir. Thodex’in kurulması ve birçok insanın dolandırılması süreci, yalnızca birey olarak Özer’in değil; aynı zamanda bir sistemin içinde sıkışmış olan birçok insanın da hikayesini içermektedir. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği iddianamede, Thodex’in “400 bin lira sermayeyle” kurulduğu ve bunun ardından yaşanan dolandırıcılık meseleleri ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Özer’in de aralarında bulunduğu 21 sanığın karşı karşıya kaldığı suçlamalar oldukça ağırdır ve suç dokümanları, yazılı kanıtların doğruluğu ve sahte belgelerle dolu bir geçmişi işaret etmektedir. Bunun sonucunda istenen ceza süresinin toplamı ise 12 bin 164 yıl ile 40 bin 562 yıl arasında değişmektedir ve bu da adalet sistemine duyulan güvenin sorgulanmasına sebep olmaktadır.
30 Ağustos 2022’de Arnavutluk’ta yakalanmasının ardından, 20 Nisan 2023’te Türkiye’ye getirilen Özer, bundan sadece üç gün sonra, 23 Nisan 2023’te tutuklanmıştır. Yargılama sürecinin, 7 Eylül 2023 tarihinde Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlanmasının ardından, dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine (istinaf) taşınması, hukukun işleyişi açısından önemli bir noktadır. İstinaf mahkemesi, yerel mahkemenin kararını bozarak, Özer’in yalnızca “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçundan tahliyesine hükmetmiştir. Ancak diğer suçlar ister istemez cezai süreçlerin devamına sebep olmaktadır. Bu da demektir ki, Faruk Fatih Özer’in hikayesi sadece kendi hayatı değil, adalet anlayışında reform yapma ihtiyacını da beraberinde taşımaktadır.
























Yorum Yap