Cevdet Yılmaz enflasyonun düştüğünü vurguladı, 2027’de tek haneli rakamların görüleceğini kesin bir şekilde müjdeledi!

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CNN Türk canlı yayınında önemli açıklamalarda bulundu. Ekonominin ve enflasyonun gidişatı hakkında yapılan değerlendirmeler, vatandaşların bu süreçte nasıl bir yol haritası izlemesi gerektiğine dair ipuçları sunuyor. Yılmaz, enflasyon hedefinin tek haneli rakamlara ulaşması gerektiğini savunarak, halkın düşüşü ne zaman hissedeceği konusuna da açıklık getirdi. Herkesin merak ettiği bu soruya verdiği yanıt, Türkiye’nin ekonomik hedeflerini gözler önüne serdi.

Yılmaz, “Kademeli ama kararlı bir program uyguluyoruz. 1-3 aylık sapmalar olabilir ama hedefe mutlaka ulaşırız” diyerek, enflasyonla mücadelede süreçlerin her zaman düz bir hat üzerinde ilerlemeyeceğini belirtti. Bu süreçte vatandaşların sabırlı olmaları gerektiği mesajını verdi. Ekonomi politikalarının üç ana unsur üzerine inşa edildiğini vurgulayan Yılmaz, “Para politikası, mali disiplin ve yapısal reformlar temel stratejimiz. Deprem nedeniyle 90 milyar dolara yakın harcama yaptık ancak buna rağmen mali disiplinimizi bozmadık” diyerek, bunun ne kadar önemli olduğunu ifade etti.
“HİZMET ENFLASYONU GERİDEN GELİYOR”

Yılmaz, enflasyonun temel mallarda daha hızlı dengelendiğini, ancak hizmet sektöründe, özellikle kira ve eğitim gibi alanlarda geriden gelen bir uyum süreci bulunduğunun altını çizdi. Gıda fiyatlarındaki dalgalanmaların sebeplerine değinerek, kuraklık ve donun etkilerini tespit etti. Ayrıca, “Fırsatçılık yapanlar da var, bununla mücadele ediyoruz” diyerek, piyasada yaşanan çeşitli olumsuzluklara dikkat çekti.
“TÜRKİYE DÜNYADAN POZİTİF AYRIŞIYOR”
Küresel ekonomi gündeminde belirsizliklerin arttığını gözlemleyen Yılmaz, birçok etkenin ekonomik dengeleri etkilediğini belirtti. Jeopolitik riskler, devam eden ticaret savaşı tartışmaları ve pandeminin etkileriyle birlikte Türkiye’nin bu karmaşık koşullarda güçlü bir duruş sergilediğini vurguladı. “Pandemiden bu yana dünya yüzde 15 büyüdü, Türkiye yüzde 30 büyüdü” diyerek, ülkedeki büyüme oranlarını kıyaslayarak Türkiye’nin pozitif ayrışma gösterdiğini ifade etti. 2025 yılında Türkiye’nin Dünya Bankası’nın yüksek gelirli ülkeler sınıfına gireceğini belirten Yılmaz, “22 yıllık tecrübe, siyasi istikrar ve güçlü liderlik sayesinde bu noktaya geldik” ifadesiyle, hükümetin sağladığı sürdürülebilir ekonomik büyümenin önemine vurgu yaptı.
“EMEĞİN PAYI EN YÜKSEK SEVİYELERDE”
Buna ek olarak, Yılmaz, milli gelir içinde emeğin payının artış gösterdiğini belirtti. “Geçen yıl %39, 2025’in ilk yarısında %35,9 oldu. Tarihimizin en yüksek seviyeleri” diyerek, iş gücünün ve çalışma hayatının önemini vurguladı. Ayrıca, istihdamı desteklediklerini ve özellikle kadınlar ile genç istihdamında belirgin ilerleme kaydedildiğini söyledi. Bu durum, toplumun tüm kesimlerini kapsayan ve herkes için fırsatlar sunan bir ekonomik yapı kurma çabasını gözler önüne seriyor.
YATIRIM ODAKLI BÜYÜME MODELİ
Büyümenin kalitesi üzerinde duran Yılmaz, tüketim odaklı yaklaşımdan ziyade yatırım odaklı bir model benimsediklerini belirtti. Verimliliği ve üretimi artırmaya yönelik stratejiler geliştirdiklerini ifade ederken, bu modelin aynı zamanda istihdamı güçlendirdiği ve enflasyonla mücadeleyi desteklediği mesajını verdi. Dolayısıyla, Türkiye’nin ekonomik yol haritası, sadece büyüme değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik ve adalet üzerine inşa edilmiştir.






















Yorum Yap