Ülke ekonomisinin en güçlü üretim ağını oluşturan OSB’ler, bugün geldiği noktada yalnızca üretim alanı değil; aynı zamanda yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve bölgesel kalkınma politikalarının taşıyıcısı haline gelmiş durumda. Dijital teknolojilerin yakından takip edildiği OSB’ler, ayrıca Yeşil OSB Sertifikasyon Sistemi ile çevreye duyarlı bir ekosistem hedefine ilerliyor.
Hüseyin VATANSEVER
Planlı kalkınma döneminin 1960’lı yıllarda başlamasıyla sanayinin “lokomotif” sektör olduğu açıklıkla belirtildi. Ekonomik dengenin kurulması, ekonomik ve toplumsal kalkınmanın birlikte gerçekleştirilmesi, belli bir hızda büyüme ve sanayileşmeye önem verilmesi gibi uzun vadeli hedefler belirlenirken, bu doğrultuda ülke sanayisinin geliştirilmesi amacıyla uygulamaya konulan pek çok teşvik tedbirlerinden biri olarak Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) gündeme geldi.
OSB’lerde istihdam 2.7 milyona ulaştı
Türkiye’de OSB uygulamaları, ilk olarak 1962 yılında Bursa’da bir OSB kurulmasıyla başladı. O andan itibaren Türkiye’nin sanayi üretimi ve ihracatında giderek daha geniş bir rol üstlenen OSB’ler, ülke ekonomisinin en güçlü üretim ağı haline geldi. Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) verilerine göre günümüzde OSB sayısı toplamda 416’ya ulaştı. 294 OSB faaliyetteyken 47 OSB planlama aşamasında bulunuyor. Ayrıca 27 OSB için kamulaştırma yapılıyor ve 48 OSB için altyapı hazırlanıyor. 371 OSB kuruluş onayını Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan alırken, onayını Tarım Bakanlığı’ndan alan 45 adet Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri (TDİOSB) mevcut.
Planlı sanayileşme politikasının 1960’lı yıllarda hayata geçen ilk adımlarından biri olan OSB modeli, oluşturduğu istihdam ile de ülke ekonomisinde önemli bir yere sahip. OSBÜK verilerine göre 2024 yılında sağlanan 75 bin yeni istihdam ile OSB’lerde toplam istihdam 2 milyon 700 bin kişiye ulaştı. OSB’lerde üretim yapan fabrika sayısının yaklaşık 68 bin adet olduğu belirtilirken, toplam sanayi üretiminin yüzde 45’ini gerçekleştiği kaydedildi. Ayrıca Türkiye’deki 1000 büyük sanayi kuruluşunun 648’inin OSB’lerde üretim yapmayı sürdürdüğü ifade edildi.
OSB’lerin en önemli etkileri arasında bölgesel kalkınmada denge unsuru olmaları yer alıyor. Uzun yıllar boyunca Marmara ve Ege bölgeleri sanayi yoğunluğunda açık ara önde olsa da son dönemde İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’daki OSB yatırımları dikkat çekici bir ivme yakaladı. Bu kapsamda Gaziantep, Konya ve Kayseri OSB’leri, üretim hacmi ve ihracat kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük sanayi kümelenmeleri arasında yer alıyor. Ayrıca Şanlıurfa, Diyarbakır ve Van OSB’leri, devlet teşvikleri ve cazibe merkezi programları sayesinde yeni yatırımlarla büyüyor. Buna ilave entegre liman ve enerji altyapısıyla Karadeniz bölgesinde yer alan Filyos Endüstri Bölgesi, yeni bir sanayi koridoru oluşturuyor. Bu çeşitlenme, üretim coğrafyasını dengelerken; yerel istihdamı artırıyor, göçü yavaşlatıyor ve sosyal refahı güçlendiriyor.
Yeşil dönüşüm ile OSB’lerin rolü yeniden tanımlanıyor
OSB modeli, bugün geldiği noktada yalnızca üretim alanı değil; aynı zamanda yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve bölgesel kalkınma politikalarının taşıyıcısı haline gelmiş durumda. Avrupa Yeşil Mutabakatı ve sınırda karbon düzenlemeleri, OSB’leri yeni bir dönüşüm sürecine itiyor. Hâlihazırda sanayi kuruluşlarına sağlıklı bir altyapı sağlamak amacını taşıyan OSB’ler, atık yönetimi ve doğaya dost üretim, suyun korunması ve israfın azaltılması, enerji tüketiminin yönetilmesi gibi birçok alanda belli bir seviyeyi yakalamıştı.
Artık birçok OSB, “Yeşil OSB” statüsüne geçmek için altyapı yenileme ve enerji verimliliği projelerine yatırım yapıyor. Öne çıkan uygulamalar arasında ise ilk sırada Güneş Enerjisi Santralleri (GES) ile kendi elektriğini üreten OSB’ler yer alıyor. Buna ek olarak atık suyun geri kazanıldığı kapalı devre sistemler yaygın şekilde OSB’lerde hayata geçti. Ayrıca karbon ayak izinin izlenmesi ve raporlanması, bir işletmenin atığının başka bir işletmeye girdi olması şeklinde özetlenebilecek sanayi simbiyozu uygulamaları da OSB’lerin gündeminde yer alıyor.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, bu dönüşüm sürecini hızlandırmak amacıyla Türk Standartları Enstitüsü (TSE) ile Yeşil OSB Sertifikasyon Sistemi’ni 1 Ocak 2025 itibarıyla hayata geçirdi. Yeşil OSB Sertifikasyon Sistemi Projesi’nin temel amacı, ülkedeki sanayi bölgelerinin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda “Sürekli Gelişim” prensibi benimsenerek uluslararası standartlara ulaştırmak olarak açıklanıyor. Bu doğrultuda, Yeşil OSB Sertifikasyon Sistemi’ne dahil olmak amacıyla ön koşullar ve performans kriterleri tanımlandı.
Performans kriterleri ise OSB Yönetimi, Ekonomik, Çevresel ve Sosyal Performans olmak üzere dört ana başlık altında değerlendiriliyor. Yeşil OSB Belgesi uygulaması kapsamında TSE tarafından belirlenen 40 farklı kriteri eksiksiz yerine getiren 14 OSB, ‘Yeşil OSB Belgesi’ almaya hak kazandı. Bu Yeşil OSB’ler arasında Konya OSB, ASO 2. ve 3. OSB, Gaziantep OSB, Nilüfer OSB, Başkent OSB, Bursa OSB, Makine İhtisas OSB, Düzce 2. OSB, Mersin Tarsus OSB, Demirtaş OSB, Gebze Güzeller OSB, Antalya OSB, Adana Hacı Sabancı OSB, Gebze Plastikçiler OSB bulunuyor.
Dijitalleşme ile verimlilik artışı yakalanacak
Küresel rekabetin yönü artık dijitalleşme ve verimlilikten geçiyor. Bu doğrultuda Türkiye’de birçok OSB, “Akıllı OSB” konseptine geçiş hazırlıklarını sürdürüyor. Enerji, su ve doğalgaz tüketimi sensörlerle izlendiği bu yeni modelde, akıllı sayaçlar ve merkezi veri sistemleriyle kaynak yönetimi optimize ediliyor. OSB’lerin dijital yönetim platformları üzerinden altyapı arızaları, bakım planları ve enerji kayıpları anlık olarak takip ediliyor. Ayrıca üç boyutlu yazıcılardan dijital iş modellerine kadar dijital teknolojilerin pek çok alanında yetkinliği artırma amacı taşıyan OSB’ler “Bulut Bilişim ve 5G” eğitimlerine yer veriyor.
Yorum Yap