ABD, Gazze’ye müdahale edecek uluslararası güçlerin içinde Türkiye’nin yer alması gerektiğini belirtti. Stratejik adımlar atılmalı!

Son günlerde ABD’nin Gazze’de bir Uluslararası İstikrar Gücü kurulması üzerine yürüttüğü görüşmeler, bölgedeki gerginliği artıran önemli bir gelişme olarak öne çıkıyor. Özellikle İsrail ve birçok Müslüman ülke ile yürütülen hassas müzakerelerde, ABD’nin atacağı adımlar büyük bir merak konusu haline geldi. Görüşmelerin ardından, ABD’nin Gazze’ye uluslararası bir güç göndermeye yönelik bir plan sunacağı iddia ediliyor. Bu süreçte, İsraillilerin durumu ve tutumları ise dikkat çekici bir şekilde gergin ve kuşkulu bir hal almış durumda.

İsrail’in Kanal 12 televizyonunun aktardığına göre, Türkiye, Mısır, Endonezya ve Azerbaycan gibi ülkelerin Gazze’ye asker göndermeye istekli olduğu belirtiliyor. Ancak diğer birçok ülkenin karmaşık siyasi ve askeri durum nedeniyle bu konuda endişeli olduğu anlaşılıyor. Amerika Birleşik Devletleri Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Başkan Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile damadı Jared Kushner’in İsrail’i ziyareti sırasında, ana konunun Gazze’ye Uluslararası İstikrar Gücü gönderilmesi olduğu ifade ediliyor. Bu çerçevede, Trump’ın savaşın yeniden başlamasını sağlamamak adına kararlı bir duruş sergilediği, fakat bunun uluslararası gücün hızlı bir şekilde konuşlandırılmasında acele edilmemesinden yana olduğu kaydedildi.

İsrail’in durumu ise hiç iç açıcı değil. Üst düzey bir ABD yetkilisi, “İsrailliler gergin ve şüpheci. Çünkü artık süreci kontrol edemiyorlar ve ellerinde kozları yok.” şeklinde bir değerlendirmede bulundu. Bu durum, İsrail’in Hamas ile olan çatışmasında ne kadar zorlandığını ortaya koyuyor. Hatta bu bağlamda, ABD’nin Türkiye’nin bu uluslararası güce katılmasını istediğine dair açıklamalar dikkat çekiyor. Türkiye’nin bu güce katılmaya hazır olması önemli bir adım olarak öne çıkarken, İsrail’in Türk askerlerinin Gazze’ye girmesine karşı çıktığı belirtiliyor. ABD’nin tüm bu olumsuz tavırlara rağmen Türkiye’nin yanı sıra Katar ve Mısır’ın da Uluslararası İstikrar Gücü’ne katılmasında ısrarcı olduğu ifade ediliyor.

Uluslararası diplomasi açısından kritik bir öneme sahip olan bu gelişmelerin yanı sıra, Türklerin Gazze’de sağlanacak barış konusunda ne kadar yardımcı oldukları da vurgulanmaktadır. ABD’li yetkililerin ifadelerine göre, “Türkler Gazze’de anlaşmaya varılmasında çok yardımcı oldular ve (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu’nun Türkiye’ye yönelik provokatif açıklamaları çok zarar vericiydi.” cümlesi, bölgedeki Türk varlığının ve diplomatik çabalarının ne denli önemli olduğunu ortaya koyuyor.
Son olarak ne olmuştu? ABD Başkanı Donald Trump, 9 Ekim tarihinde Mısır’daki müzakerelerde İsrail ile Hamas arasında bir ateşkes planının ilk aşamasının onaylandığını duyurmuştu. Müzakerelerin ardından, 10 Ekim’de anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, bölgedeki çatışmaların seyrinin değişip değişmeyeceği hususu tartışma konusu oldu. Ancak, İsrail ordusunun anlaşmada yazılı şartlara uymadığı görülmekte. Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanmasına rağmen, ara ara çeşitli bahanelerle Filistinlilere yönelik saldırılar gerçekleşiyor. Bu bağlamda, 19 ve 28 Ekim tarihlerinde İsrail ordusu, Hamas’ın ateşkesi ihlal ettiğini iddia ederek şiddetli hava saldırıları düzenlemişti. Bu tür saldırılar, bölgedeki gerginliği arttırarak uluslararası barışın sağlanmasında büyük engeller oluşturuyor.






















Yorum Yap