Ankara’dan köyüne dönen genç, kendi pizzacısını açarak yerel lezzetleri modern dokunuşla birleştiriyor. Unutulmaz bir tat yolculuğuna davetlisiniz!

Başkentte yıllarca pizza ustası olarak çalışan 58 yaşındaki Ahmet Çelik, yoğun şehir hayatının getirdiği stresi ve telaşı geride bırakarak doğduğu köye geri dönmeye karar verdi. Yeniden yapılanma ve huzurlu bir yaşam arayışı içinde, Çelik, hem kendi ailesinin mirasını yaşatmak hem de köyüne bir değer katmak amacıyla Çorum’un Osmancık ilçesine bağlı Hanefi köyündeki anne ve babasından kalma evini onarıp, bahçesine taş fırınlı küçük bir pizzacı açma cesaretini gösterdi. Bu süreç, Çelik için sadece bir işletme açmaktan öte, köy yaşamının yeniden canlanması için de önemli bir adım oldu.

Açılan pizzacı, kısa sürede çevrenin dikkatini çekmeyi başardı. Tutmaz denilen fırın, ilgi odağı oldu ifadesi, bu taş fırın ile yapılan pizzaların lezzetini ve sunumunu ön plana çıkarıyor. Üç masalık salonu ve taş fırını ile birlikte, eşi Birgül Çelik, kayınvalidesi Münevver Çakır ve halasının oğlu Mehmet Kayalı ile birlikte işletmeyi yöneten Ahmet Çelik, gerçekten de köyde yeni bir hareketlilik yaratmayı başardı. Sosyal medyanın gücünden de faydalanarak, öncelikle Çorum, ardından Kastamonu, Amasya, Sinop ve Samsun gibi illerden birçok müşteri misafir etmeye başladılar. Artan ilgi üzerine iş yerini büyütme kararı alan Çelik, 100 metrekarelik yeni bir salonun inşasına başladı ve bahçesine sekiz kameriye yaptırarak daha geniş bir alan oluşturmayı planladı.
Ahmet Çelik, sundukları hizmetin beğenilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “150 kilometre uzaktan gelen misafirlerimiz oluyor. Hafta sonları yoğunluk yaşıyoruz, hatta bazen yer bulmakta zorluk çekiyoruz. Bu nedenle iş yerimizi büyütme gereği duyduk. Burası artık bizim evimiz gibi oldu; gelen her müşteriyi bir misafir olarak ağırlıyoruz” ifadelerini kullandı. Eşi, kayınvalidesi ve çocukları ile birlikte çalışarak, onların mutluluğunu sağlamak için el birliğiyle gayret ettiklerini vurguladı.

Birgül Çelik ise köy yaşamına entegre olmanın kendisi için oldukça kolay geçtiğini belirterek, “Eşim yıllardır kendi iş yerini açmayı hayal ediyordu. Başta yılda altı ay köyde, altı ay Ankara’da kalmayı planladık ama beklediğimizden fazla ilgi gördük. Gelen herkes memnun. Biz de eşime destek oluyoruz” şeklinde konuştu. Telafilerinin yanında, bu başarıların onları nasıl motive ettiğini, köyde yaşamın bir parçası haline nasıl geldiklerini ve bundan duydukları mutluluğu sürdürmek için sürekli yenileyici bir yaklaşımla çalıştıklarını belirtti.
Köyün muhtarı Muzaffer Özüdoğru da pizzacının köyde yarattığı olumlu etkilere değinerek, Köyde hareketlilik arttı düşüncesinin altını çizdi. Muhtar, “Eskiden sessiz olan köyümüz artık hafta sonları dolup taşıyor. Bu durum, hem köy ekonomisi hem de tanıtım açısından çok katkı sağladı,” şeklinde ifade etti. Bu örnek, sadece bir ticaret hikayesinden ibaret olmayıp, toplumların nasıl yeniden canlanabileceğine dair çarpıcı bir örnek olarak kayıtlara geçiyor. Ahmet Çelik ve ailesinin azmi, köy yaşamını yeniden canlandırmanın yanında, birçok insan için ilham kaynağı olmayı da başarıyor.
























Yorum Yap