Avrupa’nın en sıra dışı hudut öykülerinden biri, İspanya ile Fransa ortasında uzanan küçük bir ada üzerinde yaşanıyor. Sülün Adası, iki ülke ortasında her altı ayda bir idare zamanı yapılan dünyadaki nadir bölgelerden biri.

Pirene Dağları’nın eteklerinde, Bidasoa Nehri’nin ortasında yer alan Sülün Adası (Isla de los Faisanes / Île des Faisans), yüzölçümü yalnızca 6.820 metrekare olan küçük bir kara parçası. Lakin bu mütevazı ada, yüzyıllardır süren diplomatik bir geleneğin sembolü.
YARIM YIL İSPANYA’DA, YARIM YIL FRANSA’DA
Sülün Adası, 1659 yılında Pirene Antlaşması ile iki ülke arasında “ortak yönetim” statüsüne kavuştu. Muahedeye göre ada, yılda iki sefer – 1 Şubat ve 1 Ağustos tarihlerinde – İspanya ve Fransa ortasında el değiştiriyor.
İlk altı ay boyunca İspanya’nın, sonraki altı ay boyunca ise Fransa’nın kontrolünde olan ada, bu tarafıyla dünyadaki en farklı sınır düzenlemelerinden birine sahip.

TARİHİ BİR DİPLOMASİ NOKTASI
Sülün Adası, tarih boyunca birçok diplomatik görüşmeye konut sahipliği yaptı. En önemlisi, 1659’da İspanya Hükümdarı IV. Felipe ile Fransa Hükümdarı XIV. Louis ortasında imzalanan Pirene Antlaşması burada gerçekleşti. Bu antlaşma, Avrupa’nın sonlarını şekillendiren büyük olaylardan biri olarak kabul ediliyor.
ZİYARETE KAPALI BİR ADA
Her ne kadar tarihi öneme sahip olsa da, Sülün Adası bugün halka açık değil. Ada üzerinde rastgele bir yapı bulunmuyor; yalnızca iki ülkenin donanma birlikleri yılın belli dönemlerinde bakım ve denetim için adaya çıkıyor.

DÜNYADA GİBİSİ AZ
Sülün Adası’nın yönetim şekline “kondominyum” deniliyor yani iki ülkenin ortak egemenliğinde olan toprak parçası. Bu model dünyada hayli az görülüyor. Ada, hem diplomatik nezaketin hem de yüzyıllardır süren barışın simgesi olarak kabul ediliyor.






















Yorum Yap