88 yaşındaki Malatyalı, eşinin desteğiyle okuma yazma öğrenerek hayatında yeni bir sayfa açtı. İlham verici bir hikaye!
Malatya’nın Doğanşehir ilçesine bağlı Sürgü Mahallesi’nde yaşayan Emine Genç, hayatı boyunca okuma ve yazmaya duyduğu özlemi gerçekleştirmek için büyük bir çaba sarf etti. Babası, geleneksel düşünce yapısıyla kız çocuklarını okula göndermediği için genç yaşta bu fırsattan mahrum kalan Genç, evlendiği zaman bile bu ihtiyacı gidermek için fırsat bulamadı. Okuma yazma sevgisi, onun içinde hep var olan bir ateş gibiydi. Eşinin kendisine ‘Adını bile yazamıyorsun’ demesi, onun için bir uyanış anı oldu ve bu sözlerden etkilenerek okuma yazma öğrenmeye karar verdi.
Bu karar, onun için yeni bir başlangıç anlamına geliyordu. Emine Genç, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne başvurarak okuma yazma kursu almak istediğini belirtti. Bu başvurunun ardından Sürgü İlkokulu’na yönlendirildi. Burada görev yapan Görsel Sanatlar Öğretmeni Zeynep Atamer, Emine Genç’in okuma yazma öğrenmesine destek olmak için elinden geleni yaptı. Üç ay içerisinde öğrenme sürecini tamamlayan Emine Genç, kendi evinde ders alarak bu zorlu mücadeleyi başardı. Öğretmeninin rehberliğinde, kendi adını ve soyadını yazmayı başardı. Bu başarı, ona yalnızca bir sertifika kazandırmakla kalmadı, aynı zamanda kendi potansiyelini keşfetmesine olanak tanıdı.
Emine Genç, küçük yaşta okula gidemediği için duyduğu pişmanlığı ifade etti. Kendisinin eğitim hakkının kısıtlandığını, ancak erkek kardeşlerinin okula gönderildiğini ve bu durumun ona olan etkilerini dile getirdi. “Keşke küçükken okuyabilseydim.” dediği bir ifadeyle, geçmişin getirdiği kayıpları anımsadı. Eşi tarafından zorlandığı zamanlarda bile direndi ve öğretmeni Zeynep Hanım’dan aldığı destekle bunu başardı. “Artık adımı yazıp telefonumu açıp arkadaşımı ve akrabalarımı arayabiliyorum.” diyerek elde ettiği özgürlüğün altını çizdi. Okuma öğrenmenin güzelliklerinin farkına varmanın mutluluğu içindeydi.
Okuma yazmanın sadece gençler için değil, her yaş grubundaki insanlar için önemli olduğunu vurgulayan Emine Genç, herkesin bu kaynaşma yolculuğuna çıkmasını istedi. Okuma ve yazmanın hayatı kolaylaştırdığını, sosyal ilişkilerini geliştirdiğini özellikle belirtti. “Okumak ve yazmak hem güzel hem de zevkli bir şey,” diye ekledi. Yaşlı insanların, çocuklardan daha geç öğrenebileceği düşüncesini paylaşarak, yaşadığı tecrübeleri paylaştı ve bu alanda daha fazla insanın cesaretlenmesi gerektiğini savundu.
Sürgü İlkokulu Müdür Yardımcısı ve Emine Genç’in öğretmeni Zeynep Atamer, öğrencisi için gösterdiği çabaları ve yöntemi anlatarak, emeklerinin ne denli değerli olduğunu ifade etti. “Emine Teyzem ile aynı mahallede oturuyoruz,” diyen Atamer, onun öğrenme sürecindeki motivasyonunun en büyük kaynağının eşinin sözleri olduğunu aktardı. Normalde bir haftada öğrenilebilecek harflerin, Emine Genç’e 1 ila 2 ay sürede öğretildiğini belirtti. Emine’nin öğrenme sürecinde, öğretmeni olarak pek çok yol denediğini ve bu süreçte sabırlı olduğunu sözlerine ekledi.
Zeynep Atamer, öğrencilere okuma yazma öğretmek için araştırmalar yaptığını ve çeşitli yöntemler denediğini dile getirerek, “Önce sesli harfleri öğretmeyi, ardından da diğer harfleri heceleyerek ilerlemeyi planladık,” şeklinde konuştu. Emine Genç’in okuma yazma öğrenimindeki başarısı, aynı zamanda mahalledeki diğer kadınlara da ilham oldu. Emine’nin başardığı bu süreç, çevresindeki diğer kadınların da okuma yazma öğrenme isteklerini ortaya çıkardı. “İnşallah hepsine yeteriz,” diyerek, Zeynep Atamer, bu eğitim serüveninin sadece bireysel bir başarı değil, toplum için bir kazanım olduğunu ifade etti.
Yorum Yap