“Türkiye Cumhuriyeti Devleti hukuk devletidir” kelamlarının birtakım etrafları rahatsız ettiğini söyleyen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye’de yargının bağımsız ve tarafsız olduğunu bir defa daha vurguladı.
Adalet Bakanı Tunç, programlarını İstanbul’da sürdürdü…
Bakan Tunç, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi 2025-2026 Akademik Yılı açılış merasiminde “İlk Dersimiz Gazze-Filistin” başlıklı akademik açılış dersini verdi.
GAZZE SIKINTISINA DEĞİNDİ
Yeni devrin eğitim topluluğu için başarılarla geçmesini temenni eden Tunç, birinci derste Filistin ve Gazze sorununun konuşulmasının çok manalı ve kıymetli olduğunu söyledi.
Filistin ve Gazze konusunda konuşulacak kelam kalmadığını belirten Tunç, “Maalesef 7 Ekim’den iki yılı aşkın müddettir bir soykırım cürmü işlendi ve 68 binden fazla insan şehit edildi. Bunun yüzde 80’i bayan ve çocuklardan oluşuyor. 20 bini aşkın çocuk, yani her gün bir sınıf dolusu çocuk katledildi. Dünyanın gözü önünde çocuklar, bayanlar katledilirken ne çocuk ne bayan haklarından bahseden Batılıların hiç sesi soluğu çıkmadı. Adeta oradaki katliama dayanak verircesine siyaset izlediler, soykırımcıları ziyaret ettiler. Soykırımcıları kendi ülkelerinde ağırladılar, alkışladılar, o soykırım hatasını işleyenlere adeta ortak oldular. Maalesef dünyanın gözü önünde bu gerçekleşti.” diye konuştu.
“SÖZLEŞMELERE SADIK KALMADILAR”
İsrail’in işgal ettiği topraklardan çekilmesi tarafında milletlerarası kuruluşların aldığı kararların olduğunu, bu kararların hiçbirinin uygulanmadığını ve yalnızca kağıt üzerinde kaldığını aktaran Tunç, şöyle devam etti:
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Kurulunun önüne gelip bu kararlarla ilgili bir görüşme yapılamadı. İnsani yardım önergeleri BM Güvenlik Kurulunun önüne getirildi, maalesef ABD’nin vetosuyla karşı karşıya kalındı. İnsani yardım önergesini bile reddeden bir Güvenlik Kurulu var. Yani insanlığın güvenliğini sağlamakla vazifeli kuruluş, insani yardım önergesini reddedebiliyor. Milletlerarası Ceza Mahkemesi, soykırımcıların yargılanmasıyla ilgili… Ayrıyeten orada da bir soruşturma var. O soruşturmada İsrailli soykırımcılarla ilgili yakalama kararı talep edildi. Tutuklamaya yönelik kararlar alındı lakin bunların hiçbiri uygulanamadı.
Bu süreçte Batılı ülkelerin “Haklısınız, legal müdafaa.” diyerek İsrail’e cüret verdiğine dikkati çeken Tunç, Cenevre Kontratları ile BM’nin memleketler arası kontratlarına taraf ülkelerin bu mukavelelerin hiçbirine sadık kalmadıklarını vurguladı.
Bakan Tunç, Gazze’de ateşkesin sağlanmasının değerli olduğunu, bunun için Türkiye’nin de kıymetli uğraşlar gösterdiğini belirterek, “Bu sorunun kalıcı tahlili özgür bir Filistin Devleti kurulmasından geçiyor. İsrail, 1967’de işgal ettiği topraklardan çekilmeli. 1967 sonlarında toprak bütünlüğüne sahip, bağımsız, başşehri Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasıyla fakat bu sorun çözülebilecek. Bu siyasetimizi sürdürmeye devam edeceğiz.” tabirlerini kullandı.
“BEN ‘HUKUK DEVLETİ’ DEDİKÇE BİRİLERİ BUNDAN RAHATSIZ OLUYOR”
Türkiye’de fiziki kalkınma ve teknolojik imkanlar, alt ve üstyapı yatırımları üzere bahislerde kıymetli ilerlemeler sağlandığının altını çizen Tunç, kelamlarını şöyle sürdürdü:
Bir yandan Türkiye’nin fiziki kalkınmasını gerçekleştirirken başka yandan da Türkiye’nin yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşması, hukuk devleti prensibinin tahkim edilmesi manasında kıymetli uzaklıklar alındı. Ben ‘hukuk devleti’ dedikçe birileri bundan rahatsız oluyor. Neden rahatsız oluyorlar? Zira hukuk devletinden rahatsız olduklarını görüyoruz. ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti hukuk devletidir.’ diye konuşmamın içinde söylediğim vakit birileri maalesef çok rahatsız oluyor. Onların hukuk devletinden anladıkları 27 Mayıs hukuk devleti, 27 Mayıs yargısı. Adnan Menderes’i ve bakanları asan yargı sistemi. Onların hukuk devletinden anladıkları 12 Eylül yargısı. Gençlerin yaşını büyüterek, ‘Bir sağdan, bir soldan’ diyerek idama mahkum eden yargı. Onların bağımsız ve tarafsız yargıdan anladıkları 28 Şubat vesayetçilerinin karşısında el pençe duran, hazır ola geçen yargı sistemi. Lakin bizim hukuk devletinden anladığımız, 15 Temmuz darbecilerinden hesap soran yargı, yolsuzluktan da hesap soran yargı, hırsızlıktan da hesap soran yargı. İşte o nedenle hazmedilemeyen de bu.
Bakan Tunç, amaçlarının “Terörsüz bir Türkiye” olduğuna dikkati çekerek, 41 yıldan bu yana milletin gücünün harcandığı, gelişmesinin, kalkınmasının önünde büyük bir pürüz teşkil eden ve binlerce şehit verilmesine neden olan terör belasından kurtulmak zorunda olduklarını vurguladı.
“TÜRKİYE YÜZYILI’NI TERÖRSÜZ BİR BİÇİMDE İNŞA EDECEĞİZ”
Şehitlerin emanetine sahip çıkmaya devam edeceklerini, milleti rahatsız edecek hiçbir adımı bugüne kadar atmadıklarını, bundan sonra da atmayacaklarını kaydeden Tunç, “Meclisimizde alınacak kararlar ve yol haritası doğrultusunda çalışmalarımızı sürdüreceğiz, adımlarımızı atacağız ve bu sürecin kalıcı olmasını sağlayarak çocuklarımıza, gençlere daha inançlı, huzurlu bir geleceği armağan edeceğiz. Bu, sizlere bizim borcumuz. Bu borcu öderken sabotajlarla karşılaşabiliriz. O sabotajlara karşı da bilhassa bu süreci sekteye karşı da uyanık olacağız ve Türkiye Yüzyılı’nı terörsüz bir biçimde inşa edeceğiz.” tabirlerini kullandı.
Törende akademik yayınlarda dereceye giren öğretim üyeleri ile üniversitenin kısımlarına birincilikle giren öğrencilere plaketleri verildi.
Yorum Yap