Türkiye’de büyüyen Suriyeli genç, Türk bayrağıyla ülkesiyle olan bağlarını yenileyerek geleceğine umutla bakıyor.
Geçtiğimiz yıl 8 Aralık’ta gerçekleşen olay, Suriye’deki Esad rejiminin sona ermesiyle birlikte Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların gönüllü dönüş sürecinin hızlandığını gösteriyor. Bu süreç, özellikle Kilis Öncüpınar Gümrük Kapısı’nda yer alan Gönüllü Geri Dönüş Merkezi’nde yoğun bir şekilde ilerliyor. Burada, Suriyeliler gerekli olan tüm resmi işlemleri tamamlarken, evlerine dönüş yapmanın heyecanını ve zorunluluğunu bir arada yaşıyorlar. Sığınmacılar için bu dönüş, birçok açıdan yeni bir başlangıç olmanın yanı sıra, geçmişte yaşanan zorlukları ve kayıpları geride bırakma fırsatı sunuyor.
Kilis’teki geri dönüş merkezi, aynı zamanda duygusal anlara da sahne oluyor. Bu süreçte, Suriyeli bireylerin Türkiye’ye dair hissettikleri, onlara 14 yıl boyunca ev sahipliği yapan ülkeye duydukları sevgi ve minnettarlığı ortaya koyuyor. İstanbul’dan Kilis’e gelerek gönüllü dönüş işlemlerini yaptıran Muhammed Sefira’nın hikayesi, bu durumu en iyi yansıtan örneklerden biri. Sefira, Türkiye’ye 8 yaşında geldiğini ve bu ülkede büyüdüğünü belirtiyor. Türkiye’de geçirdiği yılların onun hayatında önemli bir rol oynadığı açıkça görülüyor.
TÜRKİYE’YE OLAN SEVGİSİNİ ANLATAN SÖZLERİ
Sefira, Türkiye’ye olan sevgisini ve burada geçirdiği güzel anıları samimiyetle paylaşıyor. “Burada çok iyi insanlarla tanıştım” diyerek, yalnızca kendisi için değil, pek çok Suriyeli için Türkiye’nin ne denli önemli bir yaşam alanı olduğunu gözler önüne seriyor. İstanbul’daki tekstil sektöründe çalışarak birçok Türk arkadaşı olan Sefira, dönüş kararının ardından arkadaşlarının duyduğu üzüntüyü ifade ediş şekliyle, bu dostlukların ne kadar değerli olduğunu vurguluyor.
Dönüş yolculuğu öncesinde Türk bayrağına gösterdiği saygı dikkat çekiyor. Türk bayrağını öpmesi, sadece bir sembol değil, aynı zamanda Sefira’nın kalbinde yer eden minnettarlığın bir ifadesi. Sefira’m, “Türkiye bana kapılarını açtı, burada büyüdüm. Türk bayrağı çok güzel. Onu hiçbir zaman unutmayacağım. Kısmetimiz bu kadarmış. Afrin’e gidiyorum.” sözleriyle, ülkemize olan bağlılığını ve yaşadığı tüm anıları özetliyor. Bu duygular, özellikle zorlu bir süreçten geçilerek kazanılan huzurun ne kadar değerli olduğunu gösteriyor.
Sonuç olarak, Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların gönüllü dönüşleri sadece bir yuvaya dönüş değil, aynı zamanda geçmişin hatıralarıyla dolu bir yaşamı geride bırakarak yeni bir başlangıç yapma çabasıdır. Tüm bu dönüşlerin ardında yatan duygusal ve sosyal dinamikler, bu sürecin ne denli karmaşık ve çok yönlü olduğunu gözler önüne seriyor. Gelecek, belirsizlikler içerse de, anıların taşıdığı değer her zaman hatırlanacak ve vatanın sıcaklığı her zaman kalplerde hissedilecektir.
Yorum Yap