Güllüyü Kızı neden öldürdü? Arkadaşının gizemli ifadesi birçok soruyu yanıtlayacak. Bu ilginç olayı kaçırmayın!
Yalova’daki evinde yaşanan trajik olay, ünlü şarkıcı Güllü’nün hayatına mal oldu. Olay, herkesin dikkatini çektiği gibi, özellikle Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter’in de dahil olduğu iddialarla daha karmaşık bir hale geldi. İstanbul’da sahne alan mekanın sahibi Ferdi Aydın, yalnızca bir mekan sahibi olmanın ötesinde, yaşananların ardında yatan karanlık ilişkilere dair çok çarpıcı açıklamalar yaptı. Aydın, olayın arkasındaki gerçekleri aydınlatmak ve suçluları ortaya çıkarmak için suç duyurusunda bulundu. Güllü’nün kızına ait WhatsApp yazışmalarını delil olarak sundu. Bu yazışmalarda Tuğyan’ın annesi için, “Nolur bir şey yap, bu kadın ölsün, senin çevren çok.” şeklinde mesajlar attığı iddia ediliyor.
Tuğyan Gülter’in annesi ile olan ilişkisinin karmaşık ve çatışmalı olduğuna dair kanıtlar giderek çoğalıyor. Arkadaşı Bircan Dülger, Tuğyan’ın annesi Güllü’ye karşı duyduğu öfkenin altına inerek, bu durumun geçmişten beri sürdüğünü ve zaman zaman Tuğyan’ın annesini tehdit ettiğini ifade etti. Özellikle 15 yıl önce yaşanan olaylar, Güllü’nün kızı Tuğyan’ın ruh halini ve annesi ile olan ilişkisini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor. Tuğyan, çok genç yaşlarda annesine olan öfkesi nedeniyle şiddet içeren eylemlerde bulunmuş. Bu durum, aile dinamiklerinin ne denli karmaşık ve sağlıksız olduğunu gözler önüne seriyor.
Yıllar önce, Tuğyan’ın bir sevgilisi olan Sinan’ın da ailesinde yarattığı sorunlar, Güllü ile Tuğyan arasındaki tartışmaları tetiklemişti. Sinan’ın yasadışı faaliyetlerde bulunması ve Tuğyan’a şiddet uygulaması, onların ilişkisini daha da karmaşık hale getirdi. Bu gibi olaylar, Tuğyan’ın ruh sağlığı ve davranışlarının neden bu denli uç noktalara ulaştığını açıklıyor. Her ne kadar dışarıdan bakıldığında, bu olaylar sıradan bir aile sorunu gibi görünse de, içerideki çatışmalar derinleşerek trajik sonuçlara yol açtı.
Ferdi Aydın’ın savcılığa sunduğu mesajlar, sadece bir intihar veya kaza değil, derin bir cinayet soruşturmasının kapısını aralıyor. Aydın, ayrıca Tuğyan’ın annenin yaşadığı bu tür bir durum düşünüldüğünde, hırs, öfke ve manipülasyonun etkili bir şekilde birleştiğini düşündüğünü belirtti. Tuğyan’ın, annesiyle yaptığı tartışmalarda yaşadığı öfkeyi, ona zarar vermek istemesiyle ilişkilendiriyor. Bu duygu karmaşası, Tuğyan’ın annesi Güllü’yü itmesi veya daha ciddi bir şekilde zarar vermesi gibi şiddet içeren düşünceleri doğurmuştur.
Öte yandan, Tuğyan’ın yakın zamanda meydana gelen trajik olaydan sonra verdiği ifadelerde, “Abla, iyi ki o zaman beni durdurmuştun, keşke bu defa da engel olabilseydin, ben yaptım ama çok pişmanım” şeklinde bir itirafta bulunması, onun derin bir iç çatışma yaşadığını ve bu durumu kabullenemediğini gösteriyor. Bu durum, sadece yaşanan olayın kurbanı olan Güllü’yü değil, aynı zamanda onun kızı Tuğyan’ı da derinden etkiliyor. Söz konusu bu mesajlar, Tuğyan’ın ruh halinin ciddiyetini ve gidişatın nasıl bir yere varabileceğini gözler önüne seriyor.
Ayrıca, Tuğyan’ın annesiyle olan gergin ilişkisi, geçmişte yaşanan içsel çatışmalar ve hüsranlar, her bireyin kendi içerisinde yaşadığı çatışmayı ve zaman zaman bu çatışmayı dışa vurma tercihini nasıl etkilediğini de gösteriyor. Ferdi’nin, sürekli olarak Tuğyan ile iletişime geçmesi ve ona karşı dikkatli olması gerektiği konusunda uyarılarda bulunması, gerginliği daha da artırıyor. Bu dünya içerisinde yaşanan hayatlar, toplumun bazı kesimlerinde nasıl suistimallere ve katlanılması zor olaylara dönüşebileceğinin bir kanıtı niteliğinde.
Tüm bunların ışığında, bu trajik olayın yansımaları sadece bir aile içi sorun olarak görülemez. Bu durum, toplumun karanlık yüzleri ve bireylerin içsel ıstırapları hakkında daha geniş bir anlayış geliştirmemizi sağlıyor. Olayın ardından Tuğyan’ın, “Beni savcılıktan arıyorlar, beni gözaltına alacaklar, beni sattın,” şeklinde bir cümle kurması, onun yalnızlığını ve korkusunu da ortaya koyuyor. Bu, Tuğyan’ın yaşadığı içsel yalnızlığı artırarak, olayın karmaşıklığını daha da derinleştiriyor.
Yorum Yap