Gebze’de çöken binadan kurtarılan Dilara’nın kurtuluş anları, yaşanan dramı gözler önüne seriyor. O anlar, herkesin yüreğini burktu.

Mevlana Mahallesi’nde 29 Ekim Çarşamba sabahı meydana gelen olay, şehirde büyük bir üzüntü yarattı. Çöken bina, sadece yapısal bir çöküş değil, aynı zamanda bir ailenin hayatına mal olan trajik bir olaydı. Bilir ailesi, felaketin geçici olarak kapısını çaldığı anlarda, hayatlarının en zor dönemlerinden birini yaşadı. Olayın ardından, arama-kurtarma ekiplerinin büyük bir özveriyle yaptıkları çalışmalar dikkat çekti. Bu süreç, hem zamanla yarışılan hem de duygusal olarak yüklü anlar içeriyordu.

Dilara Bilir’in kurtulması, birçok insan için umut verici bir gelişme olsa da, aynı zamanda ailenin diğer üyelerinin kaybı nedeniyle bir trajediye dönüştü. 15.50 sıralarında bilinci açık şekilde enkazdan çıkarılan genç kız, hastaneye kaldırıldığında, ailesini kaybetmenin acısıyla baş başa kaldı. TÜM AİLESİNİ ENKAZDA KAYBETTİ ifadesi, sadece bir cümle değil, aynı zamanda büyük bir kaybın ve derin bir acının simgesiydi. Babanın, annenin ve kardeşlerin kaybı, ailenin geleceğini karanlıklara sürükleyen bir durumdu. Levent Bilir (44) ve Emine Bilir (37) gibi ebeveynlerin kaybı, evlatlarını hayata hazırlamak amacıyla verdikleri mücadeleyi de sonlandırdı. Hayrunisa (14) ile Muhammed Emir Bilir (12) gibi genç bireylerin kaybı ise toplumda derin bir yankı uyandırdı.
Arama-kurtarma esnasında kaydedilen görüntüler, olayın yoğunluğunu ve zorluğunu açıkça ortaya koyuyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri, olay yerinde dikkat ve hassasiyetle görev yapmaya devam ediyor. Bir görevlinin “Arkadaşlar, 50-100 metre dahi yürümeyi keselim. Akustik dinleme yapılacak” demesi, kurtarma sürecinin ne denli dikkatle yürütüldüğünü gösteriyor. Bu dikkat, Dilara’nın enkaz altında olduğu anlarda gerçekleştirilen uygulamalar ile birleşince, kurtarma çalışmalarının başarısı artıyor.

DİLARA İLE İLK TEMAS ANI KAMERADA başlığı, bu trajik olayın en umut verici anını temsil ediyor. Tam sessizlik sağlandıktan sonra, bir kurtarma görevlisi enkaza doğru seslenerek, “Sesimi duyan var mı? Sesimi duyuyorsan ses ver. Ses veremiyorsan bir yere vur” dedi. Kısa süre içinde Dilara Bilir’in sesi duyulmaya başlandı. Ekiplerin “Bir yere sıkıştın mı?” sorusuna verilen “Hayır” yanıtı, genç kızın hayatta olduğunun bir kanıtıydı. Ekipler, ona moral vermek için “Sakin ol, düzenli şekilde vurmaya devam et” diyerek destek oldular. Bu tür uygulamalar, kurtarma çalışmalarının yalnızca bir fiziksel çabadan ibaret olmadığını, aynı zamanda duygusal ve psikolojik bir yönü de taşıdığını gösteriyor.
Dilara Bilir’in hastanedeki tedavisinin sürmesi, durumu hakkında daha fazla bilgi almanın umudunu doğurdu. Hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtildi ve bu durum, aile ve toplum için bir nebze olsun rahatlama sağladı. Ancak, bu kurtuluş hikayesi, yaşanan kayıpların acısını asla hafifletemeyecek. Sokaklarda, ailelerin kaybedilen sevdiklerinin anısına oluşturacakları yas, bu olaya dair yaraların asla kapanmayacağını haykırıyor.






















Yorum Yap