15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü geçen araç sayısı 2,7 milyarı aştı; ulaşımda kritik bir dönüm noktası yaşandı.

İstanbul, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış ve coğrafi konumuyla hem Asya hem de Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan muazzam bir şehir olarak önemini korumuştur. Bu eşsiz coğrafyada, iki yakayı birleştirme arzusu, yüzyıllar öncesinden bakıldığında bile öncelikli hayaller arasında yer almıştır. Milattan önceki dönemlerden itibaren farklı uygarlıkların ilgili olduğu bu konu, uzun yıllar boyunca çeşitli projeler ve fikirlerle gündeme gelmiş, ancak somut bir yapıya dönüşmesi ancak 20. yüzyılın ikinci yarısında mümkün olabilmiştir.

Modern İstanbul’un karmaşık kentleşme yapısı, nüfus artışı ve artan trafik yoğunluğu, iki kıtayı birbirine bağlayacak kalıcı bir altyapı ihtiyacını kesin şekilde ortaya koymuştur. Bu ihtiyaca yanıt olarak, şehir ve devlet kurumlarının koordineli çalışmasıyla Boğaziçi Köprüsü projesi geliştirilmiş ve böylece iki kıtanın ulaşımı köprü vasıtasıyla hızlı ve güvenilir hale gelmiştir.
Köprü Projesinin Başlangıç Aşaması ve Komite Kuruluşu
1950’li yıllarda, Demokrat Parti hükümetinin talebiyle İstanbul Belediyesi, Karayolları Genel Müdürlüğü ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) iş birliğiyle köprü konusu kapsamlı şekilde değerlendirilmek üzere bir uzman komite oluşturulmuştur. Komisyonda yer alan mühendisler ve şehir planlamacıları, iki kıtayı bağlantılandıracak sağlam ve dayanıklı bir yapının inşası için en uygun projenin belirlenmesini amaçlamışlardır.

Komitenin yaptığı detaylı analizler sonucu, projeyle ilgili olarak uluslararası deneyime sahip yabancı firmaların da görüşleri alınmak istenmiş ancak maliyet ve yönetimsel engeller nedeniyle ilk etapta projeye başlanamamıştır. İstanbul’un hızla büyüyen kentleşme süreci ve artan araç trafiği ise köprü fikrini yeniden ve daha güçlü şekilde gündeme taşımıştır.
Boğaziçi Köprüsü’nün İnşaat Süreci ve Teknik Özellikleri
1970 yılında, belirlenen alanda köprünün temel atma töreni gerçekleştirilerek inşaat resmi olarak başlamıştır. Projenin hayata geçirilmesi için Alman ve İngiliz firmaları teknik bilgi ve işçilik sağlayarak iş birliği yapmıştır. Köprünün toplam uzunluğu 1560 metre olup, kuleler arasındaki açıklık 1074 metre olarak tasarlanmıştır. Yapı, 6 şeritli geniş bir yol ağı sunarak yüksek kapasiteli ulaşımı mümkün kılmaktadır.

İnşaat sürecinde önemli malzemeler kullanılmış, 63 bin metreküp kazı yapılmış, 71 bin metreküp beton, 4 bin ton betonarme çeliği, 17 bin ton yapı çeliği ve 6 bin ton çelik kablo yapıda yer bulmuştur. Bu kapsamlı mühendislik çalışması, köprünün dayanıklılık ve güvenlik konusunda yüksek standartlara sahip olmasına zemin hazırlamıştır.
Köprünün Hizmete Girişi ve İstanbul’un Ulaşımda Dönüm Noktası
Boğaziçi Köprüsü, yaklaşık üç yıl sekiz aylık yoğun çalışma ve titiz proje yönetimi sonucunda tamamlanmıştır. Yapım maliyeti dönemin ekonomik koşullarına göre 23 milyon 213 bin 666 Amerikan Doları olup, bu rakam yaklaşık 191 milyon 785 bin 265 Türk Lirası seviyesindedir. Köprünün açılışı, Cumhuriyet’in 50. yıl kutlamalarına çok yakın bir tarihte, 30 Ekim 1973 tarihinde dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından gerçekleştirilmiştir.

Bu köprü, İstanbul’un iki yakasını birbirine bağlayan ilk kalıcı kara yolu yapısı olarak, kent ulaşımında devrim yaratmış ve büyük tartışmaların ardından halkın beğenisini kazanmıştır. Açıldığı ilk yıl günde ortalama 24 bin araç tarafından kullanılması, köprünün ne denli hayati bir ihtiyaç olduğunu gözler önüne sermiştir.
15 Temmuz Şehitler Köprüsü Adı ve Tarihsel Önemi
Boğaziçi Köprüsü, 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişimi sonrasında, bu köprüde hayatını kaybeden kahraman vatandaşların anısını yaşatmak amacıyla aynı yıl 26 Temmuz’dan itibaren ’15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ adını almıştır. Bu değişiklikle, köprünün sadece bir ulaşım aracı olmanın ötesinde, toplumsal hafızada da özel bir konuma sahip olması sağlanmıştır.
Köprü, 15 yıldan uzun bir süre boyunca İstanbul’un iki yakası arasındaki tek kara yolu bağlantısını sağlamış ve kent trafik yükünü tek başına üstlenmiştir. Günümüzde ise Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Avrasya Tüneli gibi yapılarla desteklenerek, trafiğin yoğunluğu dengelenmekte ve ulaşım sürekliliği artırılmaktadır.
Köprünün Günümüzdeki Önemi ve Sosyo-Kültürel Etkileri
15 Temmuz Şehitler Köprüsü, günümüzde günlük ortalama 195 bin aracın geçiş yaptığı kritik bir ulaşım rotasıdır. Açılışından bugüne kadar toplamda 2 milyar 722 milyon aracın kullandığı köprü, sadece fiziksel bağlantı sağlamanın ötesinde, İstanbul’un ekonomik ve sosyal yaşamına büyük katkılar sunmaktadır.
Ayrıca, köprüyü içeren güzergâhta düzenlenen uluslararası İstanbul Maratonu, şehrin spor ve kültürel hayatına canlılık kazandırmakta, her yıl binlerce yerli ve yabancı katılımcıyı bir araya getirmektedir. Bu etkinlik, köprünün sembolik önemini pekiştirirken, İstanbul’un dinamik ve çok yönlü kimliğinin bir göstergesi olmayı sürdürmektedir.






















Yorum Yap