Kronik hastalıklar, dünya genelinde ölümlerin yarısından fazlasından sorumlu olarak global sıhhat gündeminin en değerli problemlerinden biri. Kalp-damar hastalıkları, diyabet ve KOAH üzere kronik rahatsızlıklar sırf bireylerin ömür kalitesini düşürmekle kalmıyor, birebir vakitte toplum üzerinde ekonomik ve ruhsal yük de yaratıyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Alper Karakuş, kronik hastalıkların dijital teknolojilerle yönetilebileceğini anlatıyor.
Sadece beslenme ile hastalıklar yönetilebilir mi?
Kronik hastalıkların idaresinde en tesirli faktörün tek başına beslenme, tertipli denetimler ya da ilaç kullanımı olmadığını belirten Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Alper Karakuş, “Başarı, çoklukla birbirine bağlı temel bileşenlerin – gerçek beslenme, nizamlı denetimler ve ilaç ahengi – birlikte yürütülmesiyle mümkündür. Fakat bu üçlünün tesirli olabilmesi için kişinin tedavi planına bağlılığı ve kendi sıhhatini yönetme hüneri kritik kıymete sahiptir” diyor. Dijital sıhhat sistemleri (e-sağlık/tele-sağlık) bu süreci kolaylaştıran temel araçlar ortasında yer aldığına dikkat çeken Doç. Dr. Karakuş, “Örneğin kalp hastalarında tele-sağlık sayesinde ilaç dozları daha süratli ayarlanabilir, meseleler erken fark edilerek tedavi kalitesi artırılabilir. Beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi ve nizamlı denetimlerin yapılması da hem klasik sıhhat hizmetleri hem de dijital tahlillerle desteklenebilir” tabirlerini kullanıyor.
Kronik hastalıklarda küçük lakin tesirli adımlar
Kronik hastalıkların denetiminde en kritik noktaların öz izleme, tedaviye bağlılık ve sıhhat takımıyla daima irtibat olduğuna dikkat çeken Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Alper Karakuş, “Günlük tansiyon ve nabız ölçmek, ilaçları aksatmamak, adım sayısını takip etmek küçük fakat nizamlı yapıldığında büyük fark yaratan adımlardır. Örneğin hipertansiyonu olan bir hasta için cep telefonu bildirileri ilaç ahengini artırabilirken, kalp yetmezliği olan bir hasta için günlük adım sayısını görmek motivasyon sağlayabilir” diyor.
Hayat kurtaran teknolojiler
Sağlığı takip etme prosedüründe tek bir “en iyi” seçeneğin olmadığını belirten Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Alper Karakuş, “Bu tercih, kişinin hastalığına, yaşına, teknolojiye erişimine ve kullanım kolaylığına bağlıdır. Dijital uygulamalar ve giyilebilir aygıtlar sayesinde kalp suratı ve tansiyon üzere datalar anlık takip edilebilir, erken ikazlar alınabilir ve hekimle uzaktan irtibat kurulabilir. Klasik sistemler ise yüz yüze muayene ve şahsî rehberlik avantajı sunar. En verimli sonuç dijital tahliller ve giyilebilir teknolojilerin, sıhhat profesyonellerinin takviyesiyle birlikte kullanıldığı karma yaklaşımlarda elde edilir” sözlerini kullanıyor
Kronik hastalıklarda motivasyon düşüyor ama…
Kronik bir hastalıkla hayatı sürdürürken motivasyonu müdafaanın hayli değerli olduğunun altını çizen Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Alper Karakuş, ”Bireyin yalnız olmadığını hissetmesi, tedaviye bağlılığını güçlendiren en değerli ögedir. Dijital uygulamalar ve giyilebilir teknolojilerle datalarının sıhhat grubu tarafından izlendiğini bilmesi hastaların motivasyonunu artırır, itimat sağlar ve bu da bireylere güç verir. Taşınabilir uygulamalardan gelen hatırlatmalar öz idaresi takviyeler, toplumsal dayanak kümeleri ve dijital topluluklar ise “yalnız değilim” hissini pekiştirir. Bu nedenle motivasyonu korumak için hem dijital hem de insani dayanak sistemlerinin birlikte işlemesi gerekir” diyor.
Dijital teknolojilerle sıhhatinizin işvereni olun
Sağlığın büsbütün denetim edilemeyeceğini fakat yanlışsız sistemlerle büyük ölçüde yönetilebileceğine vurgu yapan Doç. Dr. Alper Karakuş, “Özellikle kardiyovasküler hastalıklar ve öbür kronik rahatsızlıklar; beslenme, sistemli denetimler, ilaç ahengi ve dijital sıhhat araçlarının dayanağıyla denetim altına alınabilir. Bugün elimizde geçmişte hayal bile edilemeyecek imkânlar var: Giyilebilir aygıtlar, taşınabilir sıhhat uygulamaları, tele-sağlık sistemleri ve güçlü sıhhat takımları sayesinde kronik hastalıklarla yaşamak artık çok daha inançlı, sürdürülebilir ve kaliteli hale geliyor. Fakat bu yönetilebilirlik, kişinin teknolojiye erişimine, kullanım hünerine ve ruhsal dayanak sistemlerine bağlıdır” tabirlerini kullanıyor.
Yorum Yap