Böyle olmamalıydı ya sanki
Battlefield 6 gerçekten çok iyi bir başlangıç yaptı. Steam istatistiklerine göre toplamda 747.440 oyuncuya ulaşarak sağlam bir gövde gösterisi yaptı diyebiliriz. Hatta oyunun çıktığı ilk günlerde, sunuculara girebilmek için sırada bekleyen oyuncu sayısının 3 milyonu bulduğu bile gözüktü. Böyle bir tablo karşısında bir firmanın memnun olmama gibi bir şansı zaten yok. EA’in açıklamalarına bakılırsa da, şu an gidişattan epey memnun oldukları anlaşılıyor. Bu ivmeyi kaybetmemek içinse Battlefield 6’yı kaliteli içeriklerle besleyerek daha iyi bir noktaya taşımak istiyorlar.
Günümüz “live service” oyunlarına baktığımızda, düzenli ve kaliteli içerik sunanların her zaman bir adım önde olduğunu görüyoruz zaten. Mesela çıkış döneminde ve ilk güncellemelerinde oldukça beğenilen Valorant, son dönemlerde gelen yamalarla birlikte dengesini epey bozmuştu. Oyuncuların artan şikayetleri sonucunda da popülerliği azalmaya başlamıştı. Durum böyle olunca Riot büyük bir dengeleme güncellemesi yayımladı ve oyuncular biraz daha memnun hale geldi. Şimdi “Valorant’ın Battlefield 6 ile ne alakası var?” diyebilirsiniz, ama konuyu şöyle bağlayayım: Eğer EA da sezon güncellemelerinde birkaç kez üst üste tökezlerse, elindeki bu ivmeyi kolayca kaybedebilir.
GERÇEK SAVAŞ ŞİMDİ BAŞLIYOR (yani umarım)
Yaklaşık üç saat boyunca ilk sezonla birlikte gelecek yeniliklere göz atma fırsatım oldu. Ancak deneyimlerime geçmeden önce, kısaca hangi yeniliklerin geleceğinden bahsetmenin daha doğru olacağını düşünüyorum. Planlamaya göre her sezonda oyuna yeni silahlar, haritalar, modlar ve araçlar eklenecek. Üstelik bu içeriklerin tamamına Battle Pass’in ücretsiz kısmı aracılığıyla erişebileceksiniz. Ücretli kısımda ise ağırlıklı olarak kozmetik eşyalar yer alacak. Bunun yanı sıra Battle Pass içerisinde dört farklı ilerleme yolu bulunacak. Bu yolları istediğiniz sırayla takip etme imkanınız da var. Dört yolu tamamladıktan sonra ise beşinci yol, yani “final yolu” açılacak.
Her sezon, kendi içerisinde üç faza ayrılacak şekilde planlanmış. İlk sezonla birlikte karşımıza çıkacak fazlar ise Rogue Ops, California Resistance ve Winter Offensive olacak. İlk faz olan Rogue Ops, 28 Ekim’de yani sezonun başlangıcında aktif olacak. Bu fazla birlikte oyuna Blackwell Fields adında yeni bir harita eklenecek. Daha geniş ve açık alan çatışmalarına odaklanan bu harita, aynı zamanda oyunun çıkışından sonra gelen ilk yeni harita olma özelliğini taşıyor. Bunun yanı sıra Strike Point adında 4v4 formatında tasarlanmış yeni bir oyun modu, ayrıca bir carbine (SOR 300SC), bir keskin nişancı tüfeği (Mini Scout) ve bir tabanca (Glock-22) olmak üzere toplam üç yeni silah da eklenecek.
Tarihler 18 Kasım’ı gösterdiğinde ise sezonun ikinci fazı olan California Resistance devreye girecek. Bu fazda oyuna Eastwood adında yeni bir harita eklenecek. Ayrıca sınırlı süreli bir mod olan Sabotage ve bir pompalı tüfek (DB-12) ile bir tabanca (M357 Trait) olmak üzere iki yeni silah oyunculara sunulacak. Üçüncü faz olan Winter Offensive hakkında ise şimdilik çok fazla bilgi paylaşılmadı. Şu an için bildiğimiz tek şey, en erken 9 Aralık tarihinde oyuna ekleneceği.
Kağıt Üzerinde İyi Güzel AMA…
İncelememizi okuduysanız, oyuna fazlasıyla bayıldığımı fark etmişsinizdir zaten. Kendi açımdan tek şikayet edilebilecek konunun harita ölçekleri olduğunu da orada belirtmiştim. Şöyle bir bakınca, gelecek sezon oldukça doyurucu görünüyor. Fakat her şey tabakta göründüğü kadar lezzetli olmuyor tabii…
Şimdi, oyuna eklenecek iki haritayla başlayarak deneyimlerime geçeyim. EA’in “geniş alanlı, büyük harita” olarak tanımladığı Blackwell Fields maalesef benim açımdan bir hayal kırıklığı oldu. Söz verdikleri kısmı aslında bir nebze başarmışlar; evet, gerçekten açık bir harita sunmuşlar. Hani öyle dümdüz, bayağı Konya Ovası misali bir harita. Hedef noktalarına ufak tefek binalar ekleyerek oradaki gerilimi biraz arttırmayı da başarmışlar. Fakat sıkıntı şu: HARİTA YİNE BÜYÜK DEĞİL!
Şunu da kabul ediyorum, bu harita muhtemelen çok önceden tasarlanmış. O yüzden oyunun çıkışında gelen “haritalar yeterince büyük değil” şikayetlerini iki haftada çözeceklerini zaten beklemiyordum. Ama madem siz “çok büyük haritalar yolda” dediniz, insan da ister istemez bir beklentiye giriyor. Bize bu haritayı gösterirken “şöyle büyük, böyle geniş” diye anlatınca heveslenmiştim ama maalesef olmadı. Hatta şöyle söyleyeyim, hali hazırda oyunda yer alan Mirak Valley haritasından çok da farklı değil, hatta yer yer ondan bile daha kısıtlı hissettiriyor.
Gelelim ikinci haritaya: Eastwood. Bu haritada “büyük alan” gibi iddialar yoktu zaten, o yüzden beklentim de ona göreydi. Orta büyüklükte, keyifli çatışmalar sunabilecek bir harita olması yeterliydi benim için. Tam olarak da öyle olmuş. Özellikle haritanın merkezindeki büyük ev bölgesinde gerçekten sıkı ve zevkli çatışmalar yaşanıyor. Geçirdiğim süre boyunca epey keyif aldığımı rahatlıkla söyleyebilirim. Kötü yanıysa, Eastwood’un ikinci fazla birlikte, yani 18 Kasım tarihinde oyuna eklenecek olması. Yani biraz daha bekleyeceğiz.
Gelecek olan oyun modlarının hedefi, Battlefield oyuncularından çok Call of Duty oyuncularını cezbetmek gibi görünüyor… Tamamen kalıcı olması planlanan Strike Point, 4v4 formatında karşılaşılan bir oyun modu. Raunt bazlı ilerleyen modda, ortadaki kontrol noktasını ele geçiren taraf raundu kazanıyor. Skoru 6’ya ulaşan ilk takım ise maçı galip tamamlıyor.
Bu modu ilginç kılan kısım, yeniden doğma şansınızın olmaması. Tabii ki yere düştüğünüzde takım arkadaşlarınız sizi kaldırabiliyor; ancak tamamen öldüyseniz, bir sonraki raunda kadar beklemek zorundasınız. Bir diğer dikkat çekici yenilik de, yere düştüğünüzde hareket edebilme özelliği. Artık takım arkadaşınızın yanına kadar sürünerek gidebiliyorsunuz. Umarım bu mekanik diğer oyun modlarına da entegre edilir, çünkü maçları çok daha dinamik hale getirebilir.
Sabotage modu ise yalnızca sezonun ikinci fazında oynanabilir olacak. Üçüncü faz geldiğinde ya da sezon bittiğinde kaldırılacak (o kısım henüz net değil). Bu mod da yine yakın çatışmalara odaklanıyor. Raunt bazlı ilerleyen modun amacı, haritadaki çantaları yok etmek. Şu an için burada bir denge problemi var; çünkü çantaları hasar vererek yok ettiğinizden, uzaktan mortar ile hedefleri patlatmak da mümkün. Yani uzak bir noktada pusuya yatıp, alana hiç girmeden hedefi imha etmek oldukça kolay hale geliyor.
Son olarak, oyuna ilk fazda eklenecek yeni silahları deneme şansım oldu. Maalesef ikinci fazda gelecek silahlara bakmayı unuttum, bu yüzden şimdiden affınıza sığınıyorum 😀
Carbine türünde eklenecek olan SCAR SC.300, yakın çatışmalara odaklı bir silah olarak tasarlanmış. Doğru eklentilerle kullanıldığında gerçekten keyif veriyor. Özellikle Assault sınıfını tercih eden oyuncular için güçlü bir alternatif olacağını düşünüyorum.
Diğer iki silahı ise biraz daha birlikte ele almak istiyorum. Ben oyunda genellikle Engineer ve Recon sınıfları arasında gidip geliyorum. Haritaya göre değişse de, önceliğim çoğunlukla Recon oluyor. Ancak bu sınıfın zayıf kaldığı çok fazla an var. Özellikle yan silahların güçsüzlüğü nedeniyle düşman yakınıma geldiğinde çaresiz kalabiliyorum. Yeni eklenecek Glock 22 ise bu soruna harika bir çözüm sunacak gibi duruyor. Seri atış imkânı sayesinde, ilk kez yakın mesafede kendimi çaresiz hissetmedim.
Bunun yanında Mini Scout adındaki yeni keskin nişancı tüfeği de hızlı tepki vermeye elverişli yapısıyla öne çıkıyor. Gövdeye ilk vuruşta çok yüksek hasar vermese de, hızlı nişan alma (ADS) süresi sayesinde yakın mesafede refleks atışlarını oldukça kolaylaştırıyor. Kısaca söylemek gerekirse, ilk fazın en keyifli sınıfı benim açımdan kesinlikle Recon olacak.
Kendi Ayağına Nasıl Sıkılır?
Demiştim ya, Valorant güncellemeleriyle birlikte kendi ayağına sıkmıştı diye… Eğer Battlefield 6’nın gelecek sezonlarında da benzer tarzda yenilikler göreceksek, EA de aynı hataya düşebilir. Her ne kadar Recon sınıfı açısından oldukça keyifli bir sezon bizi bekliyor gibi görünse de, Battlefield’ı, “Battlefield” yapan unsurları unutan bir sezon geliyor.
Oyun temeli hâlâ çok sağlam, o yüzden oynamaya keyifle devam edeceğim. Fakat bu, her an vazgeçmeyeceğim anlamına da gelmiyor. Sonuçta, sadece bir hafta sonra Arc Raiders, üç hafta sonrasında da Call of Duty: Black Ops 7 çıkacak. Arc Raiders doğrudan bir rakip sayılmaz belki ama EA gerçekten Call of Duty ile rekabet etmek istiyorsa, önce kendi oyuncularına değer vermeyi öğrenmeli. Rakip oyunculara değil…
Yorum Yap