İstanbul’un kalbinde KYK yurdu değil, adeta korku evi! Büyük skandala dair çarpıcı detaylar burada!

İstanbul Maltepe ilçesinde bulunan Mimar Sinan KYK Erkek Öğrenci Yurdu’nda 27 Ekim Perşembe akşamı, yurt sakinleri için büyük bir tehlike arz eden ciddi bir olay yaşandı. B Blok -1. katta tavanın çökmesiyle ortaya çıkan durum, yalnızca fiziksel hasar yaratmakla kalmadı, aynı zamanda öğrencilerin barınma güvenliği konusunda derin kaygılarını da gözler önüne serdi. Elektrik tesisatının geçtiği bu alanda meydana gelen çökme, su baskınlarına yol açarken, olay sırasında can kaybı yaşanmaması ise tek teselli oldu.
Olay anında içerde bulunan öğrenciler, tavanın çökmesiyle panik yaşadıklarını ve bu durumun kendilerinde kalıcı bir korku bıraktığını ifade ettiler. Öğrencilerden biri, “Bu kadar kritik bir bölgede, elektrik kablolarının bulunduğu alanda yaşanan çökme, kesinlikle basite alınamaz. Bu durumun münferit bir arıza olarak kabul edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz” diyerek, yurt yönetimi ve yetkililere duyarlılık çağrısında bulundu.
Üstelik yaşanan bu çökme, 27 Ekim akşamı gerçekleşen bir depremin hemen ardından meydana gelmiş olması, öğrencilerin yaşamış olduğu psikolojik travmayı ya da endişeyi katbekat artırdı. Deprem esnasında zaten bir güvensizlik hissiyle hareket eden öğrenciler, tavan çökmesi gibi binaların fiziksel sağlamlığını doğrudan tehdit eden olumsuz olaylarla karşılaşınca, kendilerini daha da savunmasız hissettiler.
Yurtlarda Güvenlik ve Bakım İhmalinin Ciddiyeti
Öğrenciler, uzun süredir devam eden bakım ve denetim yetersizliklerinden şikayetçi olduklarını belirttiler. Devletin sunduğu “güvenceli barınma” vaatlerinin, mevcut koşullarda maalesef karşılık bulmadığını vurgulayan öğrenciler, “Temel bir hizmet olan bakım ve güvenlik altyapısının eksikliği, sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik anlamda da bizleri zorluyor. Yaşadığımız bu anlar, kamu kurumları ve yurt yönetimleri tarafından öncelikli olarak değerlendirilmelidir” şeklinde görüş bildirdi.
Yurt yönetiminin kurum içi iletişim eksikliğine de dikkat çeken öğrenciler, yapılan müdahalenin yüzeysel olduğunu ve bu konuda net ya da kapsamlı bir açıklamanın kendilerine iletilmediğini belirttiler. Özellikle tavanın çöktüğü ve elektrik tesisatının zarar gördüğü bölge hakkında herhangi bir uyarı ya da bilgi paylaşılmaması, öğrencilerin güvenlik kaygılarını artırdı ve belirsizlik içerisinde kalmalarına neden oldu.
Asansör Kazası ve Diğer Altyapı Problemleri
Yaşanan tavan çökmesinin yanı sıra, yurt genelinde altyapı sorunlarının sıkça görüldüğü de öğrenciler tarafından dile getirildi. Özellikle asansörlerin arızalanması ve güvenlik riskleri gündemde olduğunu belirten öğrenciler, yakın zamanda A Blok’taki bir asansörün -3. kattan -6. kata aniden düşmesi olayına dikkat çektiler. Şans eseri asansörde kimsenin olmaması büyük bir faciayı önlemiş olsa da, bu tür kazaların yaşanması bile yurtların güvenlik standartlarının sorgulanmasına neden oldu.
Acil çağrı butonlarının sıklıkla çalışmaması, mahsur kalan öğrencilerin kendi çabalarıyla kurtulma durumları, bu sistemlerin ne derece işlevsel olduğuna dair ciddi soru işaretleri oluşturuyor. Ancak yurt yönetiminin bu şartlar altında sessiz kalması ve yaşananlar hakkında öğrencileri ya da aileleri bilgilendirmemesi, güven duygusunu daha da zayıflatıyor.
Yaşam Koşullarındaki Diğer Sorunlar
Barınma güvenliği dışında yurt içerisinde yaşanan diğer temel sorunlar da öğrenci sağlığını ve günlük yaşam konforunu olumsuz etkiliyor. Temizlik hizmetinin yetersiz oluşu, hijyen standartlarının düşüklüğü öğrencilerin rahatsızlığına neden olurken, yemeklerin sıklıkla tam pişmemiş şekilde sunulması, gençlerin beslenme düzenini ve sağlığını sekteye uğratıyor. Yaz tatilinde öğrencilerin odalarında bıraktıkları eşyaların çalınması, kayıpların yaşanması ise ayrı bir mağduriyet boyutu oluşturuyor. Bir öğrencinin belirttiğine göre, kışlık eşyalarının kaybolmasıyla maddi olarak 10 bin liradan fazla zarar ettikleri ifade edildi.
Psikolojik Etkiler ve Güvenlik Kaygıları
Yaşanan her türlü olumsuzluk, öğrencilerin sadece fiziksel olarak değil, psikolojik yönden de ciddi şekilde yıpranmasına neden oluyor. Güncel sorunlar ailelere de taşındığında, onların da kaygı düzeyleri yükseliyor; bu da gençlerin üzerindeki baskıyı artırıyor. Bir öğrencinin sözleriyle: “Burada kendimizi güvende hissetmek neredeyse mümkün değil. Yaşadığımız olayları ailelerimize anlatmak bile onları ciddi şekilde endişelendiriyor.”
Resmi Açıklamalar ve Olayın Değerlendirilmesi
ANKA haber ajansına olayı değerlendiren Gençlik ve Spor Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü yetkilileri, tavan çökmesi ve su baskınının yoğun yağış nedeniyle gerçekleştiğini belirtti. Yetkililer, “Su baskını ve tavan çökmesi İstanbul’daki aşırı yağışların sonucu ortaya çıktı. Hasar anında hızlıca müdahale edildi ve durum kontrol altına alındı. Yurtlarda genel anlamda herhangi bir yapısal sorun bulunmamaktadır” ifadeleriyle açıklamada bulundular.
Ancak öğrencilerin yaşadığı tehlike ve endişeler göz önüne alındığında, bu tür olayların münferit olarak geçiştirilmemesi, kapsamlı bakım ve denetim politikalarının ihmal edilmeden uygulanması büyük önem taşıyor. Öğrencilerin can ve mal güvenliği açısından sağlam, güvenilir ve sağlıklı barınma alanları sağlanması, devletin ve ilgili kurumların en öncelikli sorumluluğu olarak öne çıkmaktadır.






















Yorum Yap