Mahmut Arslan, asgari ücret tespitinde köklü değişikliklerin şart olduğunu vurguluyor. Yeniden inşa süreci kaçınılmaz!
HAK-İŞ’in 50. kuruluş yıl dönümünde yapılan kutlamalar, yurt dışından gelen farklı konfederasyonların destek mesajlarıyla daha da anlam kazandı. Bu önemli etkinlikte, HAK-İŞ’in başkanı Mahmut Arslan, asgari ücret konusunda konfederasyonun 50 yıl boyunca sürdürdüğü mücadeleyi vurgulayarak, Asgari Ücret Tespit Komisyonu hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Arslan, bu komisyondaki yapının sağlıklı bir asgari ücret belirlemeye olanak tanımadığını belirtirken, karşılaştıkları zorlukların tekrar gündeme getirilmesi gerektiğini ifade etti.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda, HAK-İŞ’in yer aldığı süreçlerin, diğer konfederasyonlarla sağlıklı bir şekilde yürütülmesi adına gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken Arslan, “Bizim taleplerimiz, istediğimiz değişiklikler ne yazık ki zaman zaman ciddiye alınmadı. Ancak şimdi, HAK-İŞ’in güçlü duruşu sayesinde, konfederasyonlarımız, sorunların ve taleplerin ciddiyetini anlama noktasında önemli bir mesafe kat etti.” dedi. 50 yıl sonra bile, beraber buluştuğumuz noktada hâlâ mücadele ediyor olmanın getirdiği sorumlulukla, toplumun her kesimine ulaşmak hedefimiz olmaya devam ediyor.
Arslan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısının değişmesi gerektiğini üç konfederasyonun artık net bir şekilde dile getirdiğini belirtti. “Yakın zamanda, bu konuda ortak açıklamalar yapmayı planlıyoruz,” diyerek, bu konunun üzerinde durmanın önemine vurgu yaptı. HAK-İŞ’in yürüttüğü çalışmaları daha görünür hale getirme çabası içinde olduklarını ve bu çalışmaların detaylarını yakında kamuoyuyla paylaşacaklarını belirtti.
“Ocak 2026’da 100 bin üye ile ev işçilerini sendikamız safına katmış olacağız” ifadesi, Mahmut Arslan’ın sendikal hareketin geleceğine dair umutlarını yansıtan bir hedef oldu. Son yıllarda sendikal hareketin karşılaştığı zorluklar, örgütlenme açısından ciddi engeller oluşturmakta. Arslan, işe alımda sözleşmeli iş güvencesinin ve kayıtdışı istihdam sorunlarının kaldırılması için gerekli adımları atmanın şart olduğunu vurguladı. Bu bağlamda Uluslararası Çalışma Örgütü ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile işbirliği yaparak, toplu sözleşme hakkının tanınması için sürdürecekleri mücadelenin önemini anımsattı.
Emeklilik konusuna da değinen Arslan, “Katsayı sisteminin yarattığı sorunları ele almak zorundayız. Emekli maaşlarının düşüşü, birçok vatandaşımızı etkilemekte. Bunun giderilmesi için en az iki maddelik bir düzenlemenin hayata geçirilmesi elzemdir. Emeklilik sistemimizin köklü bir değişime ihtiyacı var. Emekli maaşlarının, en az asgari ücret seviyesine ulaşması sağlanmalı ve yeni emekli olacak bireylerin maddi kayıplarının telafi edilmesi için de bir çalışma yapılmalıdır.” dedi.
Arslan, Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi ile ilgili alınan kararlarda kendileriyle herhangi bir görüş alışverişinde bulunulmamasının üzüntü verici olduğunu dile getirdi. Üç konfederasyonun, bu konular hakkında en azından davet edilip görüşlerinin alınması gerektiğini ifade ederek, “Bizim önerilerimiz var; neden bizimle bu konuları görüşmüyorsunuz?” sorusunu yöneltti. Her kurumun, özellikle sendikaların, çalışan haklarına yönelik kararlarda daha fazla sesinin duyulması gerektiğinin altını çizerek, bu sürecin daha demokratik hale gelmesi için çalışmalarının süreceğini belirtti.
Yorum Yap