Asboğa Gölü’ndeki su seviyesi, 60 metre düşerek kuş cennetinin geleceğini tehdit ediyor. Doğanın dengesine dair hayret verici bir keşif!
Asboğa Gölü, Türkiye’nin doğusunda yer alan, doğal zenginlikleri ile bilinen önemli bir ekosistemdir. İlçe merkezine sadece 11 kilometre uzaklıkta bulunan bu göl, 2007 rakımında yer alarak, bölgenin iklim koşullarını da etkileyen bir habitat sunmaktadır. Gölet, 237 bin 243 metrekarelik geniş alanı ile yalnızca göz alıcı manzaralar sunmakla kalmaz, aynı zamanda ördek, sakarmeke, angut, martı ve balıkçıl gibi çeşitli kuş türlerine de ev sahipliği yapar. Ancak son zamanlarda ortaya çıkan sorunlar, bu doğal güzelliğin korunması gerektiğini gözler önüne seriyor.
Havaların kurak geçmesi ve uzun süre yağış olmaması nedeniyle Asboğa Gölü, geçtiğimiz dönemlerde 60 metre kadar çekilmiştir. Bu durum, bölgede iklim değişikliğinin etkilerini ortaya koymaktadır. KuzeyDoğa Derneği Bilim Koordinatörü Emrah Çoban, bu konudaki görüşlerini şöyle dile getirmiştir: “İklimin değişmesi, hava sıcaklığının artmasıyla birlikte Asboğa Gölü 60 metre kadar çekildi. Bu, doğa üzerindeki iklim değişikliği etkisinin çok ciddi bir biçimde ortaya çıktığını göstermektedir.” Çoban’ın vurguladığı üzere, suyun kullanımının dikkatli yapılması da büyük bir öneme sahiptir.
Doğasever Muvaffak Hindistan ise bölgedeki durumu gözlemleyerek, Asboğa Gölü’nün her geçen gün daha da kuruma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu aktarmıştır. İlkbahar geldiğinde göl alanının tamamen su ile kaplandığını belirten Hindistan, “Göl şu anda yağışların az olması nedeniyle yaklaşık 50-60 metre çekilmiş vaziyette. Bu, gölün yüzde 30 küçüldüğünü ortaya koymaktadır. Bununla ilgili tedbir alınması gerekir.” ifadeleri ile durumu daha da acil hale getiriyor.
Ayrıca, vatandaşlardan Bilgin Baldan da bu konuya dikkat çekerek, hem kuraklık hem de kışın yeterince kar yağmadığı için su besleme alanlarının azaldığını ifade etmiştir. Baldan, “Su besleme alanlarının yetersizliği nedeniyle gölün su seviyesi hızla düşmektedir.” şeklinde açıklama yapmıştır. Bu belirti, yalnızca yerel ekosistem için değil, aynı zamanda yerel halkın yaşamı açısından da ciddi bir risk taşımaktadır. Su kaynaklarına olan bağımlılığımızın ve iklim değişikliğinin etkilerini bir an önce göz önünde bulundurarak, doğaya karşı daha sorumlu bir yaklaşım benimsememiz gerektiği açıkça ortadadır.
Gölün korunması için alınması gereken tedbirler arasında, su kaynaklarının doğru yönetilmesi ve halkın bilinçlendirilmesi oldukça önemlidir. Bu doğrultuda, yerel yönetimlerin etkin politikalar geliştirmesi ve toplumun bu konuda bilgilendirilmesi şarttır. Aksi takdirde, hem Asboğa Gölü’nün ekosistemi hem de bu alanda yaşayan topluluklar için tehlikeler çoğalacaktır. Asboğa Gölü, yalnızca bir doğal güzellik değil, aynı zamanda bölgenin ekolojik dengesi için hayati bir öneme sahiptir. Bu nedenle, gölün korunması için her bir bireyin üzerine düşen sorumlulukları alması ve doğaya saygı göstermesi gerekmektedir.
Yorum Yap