Gülistan Doku dosyasında şaşırtıcı yeni görüntüler ortaya çıktı! Sırların perdesi aralanıyor, gerçekler gün yüzüne çıkıyor!

Tunceli’de, Munzur Üniversitesi’nde eğitim gören Gülistan Doku’nun kaybolması olayı, tüm Türkiye’yi derinden etkileyen bir konu haline gelmiştir. 2020 yılı içerisinde yaşanan bu trajik kaybolma, birçok soru işaretiyle birlikte gündemde kalmaya devam ediyor. Gülistan’ın kaybolduğu gün ve öncesiyle ilgili yeni bir gelişme700 saatlik kamera kaydı incelenmek üzere detaylı bir şekilde gözden geçiriliyor. Elde edilen veriler, Gülistan’ın kaybolma gününe dair daha net bilgiler sağlayabilir.

Soruşturma süreci, özel bir ekip tarafından yürütülen titiz çalışmalar ile derinlemesine inceleniyor. Tunceli’nin her bir köşesinde yer alan çeşitli güvenlik kameralarının kayıtları gözden geçirilirken, kaybolma gününde ve öncesinde yaşananların daha iyi anlaşılabilmesi adına 70 farklı noktada yapılan incelemeler de büyük önem taşıyor. Bu özel ekip, Gülistan’ın o gün kent merkezindeki bir kafeden nereye gidip gittiği hakkında daha fazla bilgi elde etmeyi hedefliyor. Söz konusu gün, Gülistan’ın eski erkek arkadaşı Z.A. ile buluştuğu bilinirken, bu durum sadece kaybolma dosyasındaki belirsizlikleri artırıyor. Daha açık bir ifadeyle, gerçeklerin akıbetinin açığa kavuşturulması adına yapılacak tüm araştırmalar, toplumdan büyük bir destek görecektir.
Bunun yanı sıra, Gülistan Doku’nun kaybolmasının arka planındaki dinamikler de dikkatle araştırılıyor. Nitekim, kaybolduktan sonra yapılan aramalarda, cep telefonunun sinyal verdiği yerin Uzunçayır Baraj Gölü civarı olması, bu durumun kesinlikle derinlemesine incelenmesi gerektiğini göstermektedir. Her ne kadar kaybolduğu günden beri dalgaçlar, su üstü ekipleri ve teknolojik cihazlar kullanılarak arama yapılmış olsa da, şu ana kadar ulaşılmış bir iz olmadığı düşünülmektedir. Bu durum, olayın karmaşıklığını artırmakta ve soru işaretlerini çoğaltmaktadır.

Gülistan’ın kaybolduğu gün, kent merkezindeki bir kafede eski erkek arkadaşıyla buluştuğu ve ardından şehir içi minibüse bindiğine dair kamera kayıtları mevcut. Ancak, minibüse nereden bindiği ve nerede indiği hala belirsizliğini koruyor. Kaybolma zamanına ait görüntülerin eksikliği, | Tunceli’nin kamu güvenliği alanındaki yapısal eksiklikler| ve kamera sistemlerinin yeterliliği gibi konular, göz önünde bulundurulması gereken önemli noktalardır. Zira bu tarz olaylar için kamera sisteminin verimliliği, olayların aydınlatılması açısından kritik bir öneme sahiptir. Özellikle, Viyadüğü gören üniversite kamerasının bozuk olmasıuzaktaki diğer kameranın net olmaması
Yaşanan karmaşanın bir parçası olarak, Gülistan’ın kaybolmadan önceki gece Z.A.’nın evine girerken görüntülenmesi de dikkat çekmektedir. Ancak, ertesi gün söz konusu evden çıkışı sırasında kayıtların eksik olması, olayın seyrini etkileyen başka bir faktör olmaktadır. Z.A. gözaltına alındıktan sonra adli kontrol ve yurt dışı yasağıyla serbest bırakılmıştır; ancak bu durum, toplumda infial uyandırmış, birçok kişi bu olayın hala çözüme kavuşmadığını düşünmektedir. Gülistan Doku’nun dosyası, Türkiye’nin 3 kadın başsavcısından biri olan Ebru Cansu’nun atanmasıyla birlikte yeniden ele alınmıştır. Cansu, göreve başlar başlamaz dosyayı incelemeye alarak, olayın yeniden aydınlatılması için çaba sarf etmektedir.

Sonuç olarak, Gülistan Doku’nun kaybolma olayı, hem toplumsal hem de yasal açıdan üzerinde yoğunlaşılması gereken bir meseledir. Kamuoyunun merak ve endişeyle takip ettiği bu konu, tüm tarafların iş birliği ile aydınlatılmayı bekliyor. Bu süreçte, soruşturma ekibinin elde ettiği her yeni bilgi, adeta bir ışık kaynağı gibi durmakta ve umalım ki, adalet en kısa sürede sağlansın.
























Yorum Yap