Balıkesir Sındırgı’da 3 ayda 17 bini aşkın deprem kaydedilirken Prof. Dr. Şükrü Ersoy, sarsıntıların klasik fay kaynaklı değil magmatik kökenli olduğunu belirtti. Peş peşe 4 büyüklüğünde depremlerin meydana geldiği bölge için Ersoy, “Uzun süre devam edebilir, büyük deprem beklemiyorum” dedi. Ersoy, sistemin hibrit çalışması halinde bazı fayların tetiklenebileceğine dikkat çekti.
Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde haftalardır süren sismik hareketlilik, 6.1’lik ana sarsıntının ardından sıklaşarak devam ediyor. İlçede son olarak saat 06.16’da 4,7; 06.20 ve 06.21’de 4,2; 07.45’te ise 4 büyüklüğünde depremler meydana geldi. Bölgede üç ayda 17 bini aşkın sarsıntı kaydedilirken Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, NTV’de dikkat çeken bir değerlendirme yaptı.
“Bilim insanlarını zorlayan bir durum”
Prof. Dr. Ersoy, Sındırgı’daki sarsıntıların klasik bir tektonik deprem dizisine uymadığını belirterek, “Bu tür deprem kümelenmeleri dünyada da halkı endişelendiren ve bilim insanlarını zorlayan durumlardır. Net cevap vermek güç. Ancak gördüğümüz tablo, magmatik kökenli bir hareketliliğe işaret ediyor” dedi.
“Magmatik mekanizmalı depremlere işaret ediyor”
Normal şartlarda bölgede büyük bir deprem beklenmediğini ifade eden Ersoy, “Bir ana şok ve ardından giderek küçülen artçılar görseydik klasik bir fay kırılmasından bahsedebilirdik. Ancak 3 aydır 17 binden fazla deprem yaşanmasına rağmen sönümlenme yok. Bu durum, yer kabuğu altındaki magmanın zorlamasıyla oluşan magmatik veya hibrit mekanizmalı depremlere işaret eder” yorumunda bulundu.
Batı Anadolu’nun jeolojik yapısına dikkat çeken Ersoy, bölgedeki kabuğun Doğu Anadolu’ya göre daha ince olduğunu ve derinliklerde volkanik–magmatik etkilerin görüldüğünü belirtti:
“Depremlerin çoğu 5 ila 12 kilometre derinlikte. Bu, hidrotermal ve magmatik faaliyetleri düşündürüyor. Sındırgı’daki bu hareketler Batı Anadolu’nun genel depremselliğinden ayrıdır.”
“Sistem hibrit çalışırsa…”
Bölge için “büyük deprem beklemiyorum” diyen Ersoy, hibrit bir mekanizmanın devreye girmesi halinde farklı senaryoların gündeme gelebileceğini de vurguladı. Uzman isim, “Normalde bu tür magmatik kaynaklı deprem dizileri yıkıcı bir deprem üretmez. Ancak sistem hibrit çalışır, yani magmatik zorlamayla birlikte tektonik faylar da devreye girerse o zaman ayrı bir deprem riski ortaya çıkar. Teknik olarak bazı fayların tetiklenmesi mümkün” dedi.
Ersoy, mevcut tablonun uzun süre devam edebileceğini belirterek, “Bu depremler yakın zamanda tamamen kesilecek diyemeyiz. Magmatik kökenli bir süreç işliyorsa bölgede her gün hissedilir sarsıntılar olabilir. Büyük, yıkıcı bir deprem beklemem ama hibrit bir mekanizma oluşursa tablo değişebilir” diyerek sözlerini tamamladı.
Yorum Yap