Bakırhan, Ahmet Türk ve İmamoğlu arasındaki derin bağları ve benzerlikleri ele alıyor. Siyasi kutuplaşmanın ötesinde, birlikteliğin gücünü keşfedin.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu tarafından düzenlenen Yerel Yönetim Konferansı’nda gündemle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Ülkemizin içinde bulunduğu karamsar durumu, uygulanan kayyum politikalarının etkisiyle daha da derinleştiğini ifade eden Bakırhan, “AKIL TUTULMASINA ARTI HAYIR DİYORUZ” vurgusuyla, yerel yönetimlere yönelik bu olumsuz tavrın sona ermesi için bir mücadele verilmesi gerektiğini belirtti. İnsanların, özellikle Mardin gibi yerellerde, kendi iradelerinin gasp edilmesi durumunda nasıl bir boşluk hissettiğini dile getiren Bakırhan, bu nedenle yerel yönetimlerin öneminin daha da arttığını vurguladı.
Bakırhan, yerel yöneticilerin halkla olan bağlarının kopmaması gerektiğini ifade ederek, bu bağların kopmasının sadece vatandaşları değil, aynı zamanda şehrin yönetimini de olumsuz etkilediğini belirtti. Uzun zamandır süregelen bu kayyum politikalarının toplumda yarattığı umutsuzluk ve kaygıların giderilmesi için ortak bir mücadele yürütülmesi gerektiğine dikkat çekti. Bu bağlamda, yerel yönetimlerin yeniden yapılandırılması ve güçlendirilmesi gerektiğini savundu.
“BELEDİYE BAŞKANLARI GÖREVLERİNİN BAŞLARINA DÖNMELİ” ifadesini kullanan Bakırhan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve benzer pozisyonda olan diğer belediye başkanlarının tutuksuz yargılanmaları ve görevlerine bir an önce dönmeleri gerektiğini söyledi. Bakırhan, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’nun ve benzer durumdaki yerel yöneticilerin tutuksuz yargılanmaları, görevlerine dönmeleri gerektiğini belirtmek istiyorum.” dedi. Bu talep, yerel yönetimlerin halk nezdindeki güvenilirliğini artırma adına büyük bir adım olarak görülebilir.
“AHMET TÜRK İLE İMAMOĞLU’NU AYIRMADIK” diyen Bakırhan, her iki ismin de halk iradesinin temsilcisi olduğunu ve onların mücadelelerinin birbirine benzer olduğunu vurguladı. Bakırhan, “Biz her zaman bu noktada durduk. Ahmet Türk ile Ekrem İmamoğlu’nu ayırt etmedik. İrade gaspı nerede olursa olsun, aynı duyarlılıkla yaklaşmalıyız.” şeklinde konuştu. Bu durum, sadece kişisel ilişkiler değil, aynı zamanda toplumsal bir dayanışmanın da en güzel örneğini sunuyor.
Bakırhan, yerel yöneticilerin haklarının korunması gerektiğini yineleyerek, “Tutuklu olan yerel yöneticilerin serbest bırakılmasını istiyoruz. Yerine kayyum atanan belediye başkanlarının da görevlerine geri dönmelidir.” dedi. Bu ifadeler, yerel yönetimlerde adaletin sağlanması için atılması gereken adımları açıkça ortaya koymaktadır.
“GEÇİŞ YASALARI BİR AN ÖNCE ÇIKMALI” diyerek bir diğer önemli konuya dikkat çeken Bakırhan, süreç kapsamında somut adımların atılması gerektiğini vurguladı. Geçmişte yaşanan olumsuzlukların göz ardı edilmemesi gerektiğine değinen Bakırhan, “Bu süreç önemlidir ve bu sürecin kalıcı olması için artık somut adımlar atılmalıdır. 1 yıldır tek taraflı tarihi adımlar atıldı. En son geri çekilme kararı ise yapılmış en büyük adımlardan biridir.” dedi. Bu bağlamda, geçiş yasalarının bir an önce çıkarılması gerektiğini söyleyerek, yargı sisteminin ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi noktasında da önemli görüşler ifade etti.
Bakırhan son olarak, “Hak ve özgürlüklerin genişletilmesi gerekiyor. Artık düşüncesini belirtenin, farklı düşünenin yargılanıp hapsedilmemesi gerekiyor. Yerel yönetimlerin, halkla olan bağlantılarının güçlendirilmesi şart.” diyerek toplumsal bir değişim yaşanması gerektiğini vurguladı.
Yorum Yap