Ali Yerlikaya, İBB veri sızıntısı soruşturmasında tartışmalara son noktayı koydu. Vali olduğu dönemde zafiyet olmadığını vurguladı!

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yürütülen “veri sızıntısı” soruşturmasında önemli bir aşamaya gelmiş bulunmaktadır. Bu soruşturma, İBB’nin bilişim altyapısında bir zafiyet olduğu iddialarını incelemek amacıyla başlatılmıştır. Ancak, soruşturmanın seyrini etkileyen son gelişmeler, iddiaların asılsız olduğuna ve herhangi bir güvenlik açığı bulunmadığına işaret ediyor. Bu bağlamda, büyük bir ihtimalle tartışmalara neden olacak bir durum ortaya çıkmıştır.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, Haziran 2022 tarihli bir belgede yer alan bilgilerle dikkat çekmiştir. Buna göre, dönemin İstanbul Valisi ve şu anki İçişleri Bakanı olan Ali Yerlikaya, veri sızdırılması ile ilgili yürütülen bir araştırmada, “zafiyet tespit edilmediğinden işlem yapılmasına gerek olmadığı” yönünde bir karar almıştır. Bu karar, İBB Bilgi İşlem Dairesi’nden veri sızdırılmasıyla ilgili olarak yapılan şikayetin incelenmesi sonucunda verilmiştir. Günaydın, bu durumu açıklarken, “Yapılan incelemede böyle bir zafiyetin tespit edilmediği anlaşıldığından, herhangi bir işlem yapılmasına yer olmadığına…” ifadelerini kullanmıştır. Bu tür ifadeler, hukukun üstünlüğü ve devletin işleyişi açısından son derece önemlidir.
Günaydın’ın paylaştığı belgede, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Daire Başkanı Erol Özgüner hakkında herhangi bir yaptırım uygulanmasına yer olmadığı belirtilmiştir. Bu durumda, veri sızıntısı iddialarının ciddiyeti sorgulanmaya açılmıştır. Eğer bir zafiyetin olmadığı resmi olarak onaylanmışsa, kamuoyunda oluşan endişelerin yersiz olduğu anlaşılmaktadır. Böyle bir belgenin varlığı, iddiaların temelsiz olduğunu ve olayın siyasi bir malzeme haline dönüştüğünü göstermektedir.

Bununla birlikte, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bilgi süreçleri ve veri güvenliği konusundaki uygulamalarının gözden geçirilmesi, bu tür tartışmaların sona ermesi açısından önem taşımaktadır. Özellikle de dijitalleşmenin hız kazandığı bu çağda, kamu kurumlarının veri güvenliği konusu, vatandaşların güvenliği ve kamu kurumlarına olan güven anlayışı açısından son derece kritik bir konudur. Bu tür araştırmalar, sadece olayların çözülmesi değil, aynı zamanda gelecekte benzer durumların yaşanmaması için de gerekli önlemlerin alınmasına olanak sağlar.
Sonuç itibarıyla, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bu soruşturma, çok sayıda soruyu da beraberinde getirmektedir. Zafiyetin tespit edilmemesi, bir taraftan sürecin sonlandığını gösterirken, diğer taraftan benzer iddiaların gündeme getirilmesi, siyasetin karanlık oyunlarına ışık tutmaktadır. Bu nedenle, gelecekte bu tür olaylarla karşılaşmamak adına, kamu kurumlarının daha şeffaf ve hesap verebilir bir biçimde hareket etmeleri zaruridir.






















Yorum Yap