Bir uçak kazasının ardından nedenlerini ortaya çıkarmak için kapsamlı ve titiz bir araştırma süreci başlar. Bu incelemelerin sonuçları, hem hava yollarının hem de üreticilerin benzer trajedilerden ders almasına ve havacılığın daha güvenli hale gelmesine katkı sağlar. Bu yüzden “Havacılık tarihi kanla yazılmıştır” sözü boşuna söylenmemiştir. Ancak bazı kazalar var ki aradan onlarca yıl geçmiş olmasına rağmen ardındaki sır perdesi hâlâ aralanamamıştır. İşte bunlardan biri de Itavia Havayolları’nın 870 sefer sayılı uçuşu.

Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr – Takvimler 27 Haziran 1980’i gösterdiğinde, Bologna’da bulunan Guglielmo Marconi Havalimanı’ndan, Sicilya’daki Palermo Punta Raisi Havalimanı’na gidecek olan Aerolinee Itavia’nın 870 sefer sayılı uçuşunu yapacak olan McDonnell Douglas DC-9-15, yaklaşık 2 saatlik bir gecikmenin ardından saat 20.08’de havalandı. 77 yolcu ve 2 kabin görevlisiyle yapılan uçuşun kaptan pilotu Domenico Gatti ve yardımcı pilotu Enzo Fontana’ydı. Pilotlar herhangi bir olumsuzluk görmüyordu ve uçuşun sorunsuz şekilde tamamlanacağını düşünüyorlardı. 14 yaşındaki uçak, Mart 1966’da Hawaiian Airlines’da hizmete girmiş ve Şubat 1972’de Aerolinee Itavia filosuna katılmıştı.

Uçakla olan son temas saat 20.37’de gerçekleşti ve son kurulan iletişim sırasında uçak, Napoli’nin yaklaşık 120 kilometre güneybatısındaki Ustica Adası yakınlarında, Tiren Denizi üzerinde uçuyordu. Son temastan dakikalar sonra, saat 20.59’da McDonnell Douglas DC-9 tipi yolcu uçağıyla olan iletişim koptu. Uçak havada parçalanarak denize çakılmıştı. Kazadan kısa süre sonra bölgeye gelen İtalyan Hava Kuvvetleri’ne ait 2 F-104 savaş uçağı bölgede arama çalışmalarına başladı ancak görüş imkanlarının kısıtlı olması sebebiyle bir başarı elde edilemedi. İlerleyen saatlerde uçağın parçaları su üstünde görünmeye başladı. Yapılan çalışmalarda, uçağa ait enkazın 3 bin 500 metre derinliğe battığı ve uçakta bulunan 81 kişinin tamamının hayatını kaybettiği tespit edildi.
KAPSAMLI SORUŞTURMA BAŞLATILDI: ‘KADDAFİ İDDİASI’
Yaşanan olayın ardından kazanın nedeninin tespit edilmesi için geniş çaplı bir soruşturma başlatılmış olsa da, aradan geçen 40 yıla rağmen kazaya neyin neden olduğuna ilişkin somut bir neden bulunamadı. Uçağın başına gelenlerle ilgili birkaç farklı ihtimal değerlendirildi ama kazanın esas nedeninin ne olduğuna ilişkin sorular cevapsız kaldı. Kazanın nedenine ilişkin üzerinde durulan ihtimallerden biri, uçağa bir terör saldırısı yapılmış olmasıydı. 1960-1980 arası dönemde İtalya’da sağ ve sol çatışmaları şiddetli boyutlara ulaşmış, ‘Kurşun Yılları’ olarak adlandırılan süreçte, İtalya’da faaliyet gösteren çok sayıda silahlı örgüt ortaya çıkmış ve bu örgütler çok sayıda terör eylemine karışmıştı. Araştırmalar sırasında, uçağın arka kısmında bulunan tuvaletinde bir bombanın patlamış olabileceği ihtimali üzerinde duruldu. Ancak bu ihtimali doğrulayacak net kalıntılar tespit edilemedi.

Bir diğer ihtimal ise uçağın Libya Hava Kuvvetleri’ne ait uçaklarla NATO uçakları arasındaki uçaklar arasında yaşanan bir it dalaşı sırasında vurulup düşürülmüş olmasıydı. İtalyan medyasının iddialarına göre, NATO’ya bağlı savaş uçakları kazanın yaşandığı akşam, Libya lideri Muammer Kaddafi’ye yönelik suikast girişimi sırasında uçağı yanlışlıkla vurup düşürmüştü. Tüm soruşturma sürecinde net bir kanıt ve sonuç bulunamadığı için, 870 sefer sayılı uçağın başına gelenlerle ilgili yapılan araştırma süreci, yolcu yakınları ve araştırmacılar tarafından kauçuk duvar anlamına gelen ‘un muro di gomma’ olarak adlandırıldı.
‘NATO SORUŞTURMAYA ENGEL OLUYOR’
İtalyan Hukuk Mahkemesi, Itavia 870 sefer sayılı uçak kazasına ilişkin verdiği bir kararda, uçağın bir füzeyle vurulmuş olma ihtimali üzerinde durdu. Mahkeme, kazanın ardından yapılan araştırmalar ve soruşturmalar sonucunda, NATO’nun olayla ilgili yürütülen soruşturmayı engellediğini ve bazı önemli bilgilerin gizlendiğini doğruladı.
İtalya medyasında yer alan iddialarda, Libya’da bulunan arşiv belgelerinde de uçağın düşürülmesinde Fransız savaş uçaklarının payı olduğu belirtildi. Yine konuyla ilgili iddialara göre uçağa ait enkaz, Fransız gemiler tarafından çıkarılmış olsa da parçalara ilk etapta sadece ABD’li yetkililer erişebilmişti ve bu sebeple ABD’nin de olayda payı vardı. Kimi iddialara göre, olaya ilişkin bazı raporlar gizemli bir şekilde ortadan kaybolmuştu ve İtalyan savaş uçaklarının da olayla bir ilgisi olabilirdi.

ARTA KALAN PARÇALAR SERGİLENİYOR
Aradan geçen uzun yıllara rağmen olayın nedenine ilişkin net bir sonuç bulunamadı. 2007 yılında, İtalya’nın Bologna kentinde Ustica Anıt Müzesi açıldı ve kaza yapan uçağın parçaları sergilenmeye başladı. Anıt müzesine, enkazın yanı sıra,kurbanları temsilen 81 ayna ve sürekli açılıp kapanan 81 adet asılı ampul yerleştirildi. 2013 yılında, İtalya Adalet Bakanlığı ve Hava Trafik Kontrol Otoriteleri tarafından yapılan araştırmalar sonucunda, kazanın füze saldırısıyla bağlantılı olduğu ve askeri bir kaza olabileceği ihtimali bir kez daha gündeme geldi. Ancak bu dönemde de kazanın kesin nedeninin açıklığa kavuşturulmadığı belirtildi.






















Yorum Yap