Hatay’da bir bakkalın veresiye defterine sahip olma hikayesi, dostlukları ve toplumsal bağları nasıl güçlendirdiğini anlatıyor.
Hatay’ın Dörtyol ilçesi Ocaklı Mahallesi’nde gerçekleşen bu dokunaklı olay, toplumsal dayanışmanın ve yardımlaşmanın ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Depremzede vatandaşların karşılaştığı mali zorluklar, özellikle afet sonrası dönemde oldukça yaygın hale geldi. Bu tür olaylar, sadece bireyler arasında değil, aynı zamanda topluluklar içinde de güçlü bir destek ve dayanışma oluşturma potansiyeline sahiptir.
Bir hayırsever, markete olan 30 depremzedeye ait toplam 80 bin TL’lik borcu ödeyerek onların yaşamlarında büyük bir fark yarattı. Olayın gerçekleştiği marketin sahibi Bilgehan Karaca, bu olayın ayrıntılarını şöyle aktarıyor: “Dörtyol ilçesi Ocaklı Mahallesi’nde marketçilik yapıyoruz. Burası oğlumun iş yeri. Dün akşam ben dükkandayken bir abimiz geldi ve veresiye defterini sordu.”
Hayırseverin davranışı, yalnızca borçların ödenmesiyle sınırlı kalmadı. Bu eylem, mahalledeki insanların umutlarını yeniden yeşertti ve dayanışma ruhunu canlandırdı. Karaca’nın ifade ettiğine göre, hayırsever, veresiye defterini satın alarak, borçlu olan bireylerin geçim yükünü hafifletti. Ayrıca, defteri yakarak bu borçların geçmişte kaldığını simgeleyen bir eylem gerçekleştirdi. Bu kayda değer davranış, sadece insanların borçlarını kapatmakla kalmayıp, aynı zamanda toplumsal hafızada da yer edecek bir objektif olarak değerlendirilebilir.
Toplumun bu tür yardımlara ihtiyacı olduğu günümüzde, hayırseverin kimliğinin gizli kalması, onun niyetinin de saf bir şekilde yapılmış olduğunu düşündürüyor. Yine de bu durum, bu tarz yardımlarda tanınmamak isteyen başka insanların da granice teşvik edebilir. Bu tür yardımların yapılabilmesi için ihtiyaçlar kadar bu yardımlara vesile olacak kişilerin de destek verilmesi gerekmektedir.
Herkesin benzer yardımları yapabileceği bir dünya hayali, belki de bu tür olayların yaygınlaşmasıyla gerçeğe dönüşebilir. Bu durumda, yerel esnaf, bu tür desteklerin kendileri için ne kadar önemli olduğunu anlamış oldular, böylece toplumsal bağların güçlenmesine katkıda bulunmuş oldular. Orada bulunan insanların ve yardıma ihtiyaç duyan bireylerin kalbinde bu anının özelliği, hiç şüphesiz uzun yıllar boyunca hatırlanacaktır.
Bu tür etkileyici hikayelerle örülmüş bir toplum, her bir üyesinin mutluluğunu ve geleceğini aynı yükseklikte değerlendirir. Dörtyol’daki bu olay, yalnızca ekonomiyle sınırlı kalmayıp insanlığın neden var olduğunu da hatırlatmaktadır. Bu yüzden, toplumlar arası yardımlaşma ve destek her zaman güçlü bir şekilde teşvik edilmelidir. Bu olayın da gösterdiği gibi, bir insanın yaptığı küçük bir iyilik, belki de başkalarının hayatında devrim niteliğinde etkiler yaratabilir.
Yorum Yap