SON DAKİKA
--:--:--

Boğatepe’nin kaderini değiştiren trafik kazası! ’40 yaşında Fransızca öğrendim’

Kars’ta hayatı ev ile ahır arasında geçiyor, bir taraftan da 3 erkek çocuğunu büyütüyordu. Ta ki bir gün köyde yaşanan trafik kazasına kadar. 23 kişinin ölümüyle sonuçlanan olay sonrası göç veren köyünü kadınların gücüyle yeniden şekillendirmesini başardı. Geleneksel üretimi modern bir vizyonla buluşturan Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği Başkanı Zümran Ömür, Kars’ın Boğatepe köyünü dönüştürme hikayesini SEN ANLAT okuyucularıyla paylaştı.

0 Yorum Yapıldı
Bağlantı kopyalandı!
Boğatepe’nin kaderini değiştiren trafik kazası! ’40 yaşında Fransızca öğrendim’

Betül Topaklı / Milliyet.com.tr – Zümran Ömür, 1972 yılında Kars’ın Selim ilçesinde doğdu. Annesi ev hanımı, babası ilkokul öğretmeniydi. Beş kardeşi olan Zümran, ilkokulu bitirdikten sonra 15 yaşında evlendi. Yani Boğatepe köyüne çocuk gelin olarak gitti. Akraba evliliği yaptı, eşi annesinin dayısının oğluydu. Zümran çocuk yaşta evliliği kesinlikle tasvip etmiyordu ancak kayınvalidesi onun en büyük şansıydı. Çünkü onu kızı gibi sevip büyütmüş, her şeyi öğretmişti. Zümran’ın hayatı ev ile ahır arasında geçiyor, bir taraftan da 3 erkek çocuğunu büyütüyordu. Ta ki bir gün köyde yaşanan trafik kazasına kadar. Zümran, o kazayı şöyle anlattı:

Boğatepe'nin kaderini değiştiren trafik kazası! '40 yaşında Fransızca öğrendim'

“2000 yılında 9. ayın 17’sinde yani okulun ilk günü, köyün dolmuşu freni patlayan kamyonun altında kaldı ve 23 kişi hayatını kaybetti. Yaşanan elim kaza sonucunda köyümüz çok büyük bir göç verdi. Üretim, hayvancılık, her şey bitmek üzereydi. Köyümüzde yaşayan İlhan Koçulu da bu kazada abisini kaybettiği için İstanbul’a göç etmişti. Sonrasında geri döndü ve ‘Bir dernek kuralım, belki köyümüzü geri kazanırız’ dedi. Çünkü doğamızın farkındaydık, 150 tür bitki çeşitliliğimiz var. Dernek erkeklerle kuruldu ancak sürekliliği olmadı. Benim tıbbi bitkiler konusunda dedemden kalan bilgilerim vardı. ‘Sen başkan ol’ dediler. İlhan Koçulu ile beraber dernek başkanlığını üstlendik. Dernek faaliyetlerine önce 7 kurucu üyeyle başladık. Şimdi 45 kadın, 15 erkek üyemiz var. İletişim, sağlık, tıbbi bitki ve beslenme kurslarına katılıp eğitimler aldık. Böylece beslenme ile doymak arasındaki farkı gördük.”

‘TÜRKİYE’DEKİ İLK PEYNİR MÜZESİ’Nİ KURDUK’

Aldıkları eğitimlerle üretimi yeniden başlatmaya karar verdiklerini söyleyen Zümran, “Kazadan sonra herkes mandırasını kapatmıştı, yeniden açtık. Şimdi köyümüzde dokuz mandıramız var, bunlardan biri de benim. 1920 yılından sonra atalarımız gravyeri Gürcistan’da öğrenmiş, burada devam ettirmişler ama kazadan sonra yapmayı bırakmıştık. Şimdi gravyerin üretimine başladık. Hem gravyer hem kaşar hem 32 tür peynirimizi yeniden gün yüzüne çıkarmaya çalışıyoruz. 2010 yılında Türkiye’de ilk ‘peynir müzesini’ açtık ve şimdiye kadar 450 bin kişiyi ağırladık. Boğatepe Köyü olarak dünyada 17. Peynir rotası olduk.Ekoturizm eğitimleri aldık. Köydeki tüm kadınlarla yöresel kahvaltı ve yemekler hazırlıyoruzdedi.

40 YAŞINDA FRANSIZCA ÖĞRENDİ

Tüm Türkiye Zümran’ı, Fransızca konuştuğu bir video ile tanımıştı. Peki bu nasıl mümkün olmuştu? Bir dernekle kardeş dernek olduklarını ve onların “Fransızca öğrenin size misafir gönderelim” demesi üzerine Boğatepe kadınları olarak Kafkas Üniversitesi’nden gelen bir hocadan 120 saatlik bir dil eğitimi aldıklarını açıklayan Zümran, “Bunun yanı sıra pandemi dönemini de iyi değerlendirdik. Zoom üzerinden gönüllü hocalarla Fransızca eğitimimizi devam ettirdik. “40 yaşında Fransızca öğrendim” diyerek Fransızlarla sohbet edebilmenin sevincini yaşadıklarını söyledi.

Boğatepe'nin kaderini değiştiren trafik kazası! '40 yaşında Fransızca öğrendim'

‘YOGAYI HAYATIMIZIN MERKEZİNE KOYDUK’

Bunlarla da yetinmeyen Zümran, kendisini ve köyünü dönüştürmeye devam etti. Aldıkları eğitimlerle bitkilerden krem, keçeden şallar, yelekler, yataklar, yorganlar, yastıklar yapmaya başladılar. Çok soğuk bir iklime sahip, 2400 rakımlı bir köyde -40 dereceleri gördüklerini anlatan Zümran, “Yaşadığımız iklim nedeniyle eklem ağrılarımız çok oluyor. Biz bu ağrılarımız için hem krem hem de mumlar ve müzik eşliğinde yoga yaptık. Eklemlerin nasıl çalışacağını öğrendik. Yogayı hayatımızın merkezine koyduk” dedi.

“Mustafa Kemal Atatürk, ‘Üretmeyen toplum yok olmaya mahkumdur’ der. Biz o mahkumiyeti yaşamadan, bu sağlıklı coğrafyada Türkiye’nin göz bebeği köyde üretim yaparak yolumuza devam etmeye çalışıyoruz. Kars Boğatepe köyü olarak kadın erkek el ele verdik. Eşim beni hep destekledi, ‘Her zaman senin yanındayım’ dedi. Çünkü şimdiye kadar hep birlikte yürüdük, şimdi de biz hep birlikte yürüyoruz. Derneğimizin hedefi kırsaldaki kadının toplumun içinde yer alması. Hedefimiz kadınların aile içinde söz hakkı olmasıydı. Eşinin arkasında, önünde değil; yanında yer alsın ve gelecek nesillerimize sağlıklı bir yaşam bırakalım istedik. Kadın kendi çocuklarını, ailesini ayakta tutarsa Türkiye daha iyi yerlere gelir.”

‘ADIMLARIMIZI ÇOK KÜÇÜK AMA SAĞLAM ATIYORUZ’

Şu anda köy halkı olarak kışa hazırlık yaptıklarını söyleyen Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği Başkanı Zümran Ömür, “Mandıralarda üretime devam ediyoruz. Tulum, kaşar, gravyer peynirlerini yaptık. Şimdi Malakan peyniri ve göbek kaşar zamanı. Onları yapmaya başladık. Biz çiftçiyiz, hem hayvanlarımız hem de tarlalarımız var. Kadınlar tarlalara gitmez ama hayvanın sağlığından sorumludur. Hem ev işlerimizi yapıyoruz hem de üretime devam ediyoruz. Biz sadece köyümüze gelen insanları tanımıyoruz, onlarla kültür paylaşımı yapıyoruz. Bilmediklerimizi öğreniyoruz. Yaptıkları kötü bir eleştiri bizim için çok kıymetli oluyor. Çünkü bizim görmediğimizi onlar görüyor. O eleştiri bizi daha güzel yerlere götürüyor. Bir şey yapmak istediğimizde hemen bir araştırma yapıyor, yeni bir yolculuğa çıkıyoruz. Biz adımlarımızı çok küçük ama sağlam atıyoruzdiyerek hedeflerinin en başından bu yana üretimi çoğaltarak gençlere iyi bir iş imkanı sağlamak olduğunu dile getirdi.

Boğatepe'nin kaderini değiştiren trafik kazası! '40 yaşında Fransızca öğrendim'

‘KADINLAR EN İYİ BİLDİKLERİ İŞİ YAPSINLAR’

Tüm çabalarının kadınların kendi ayaklarının üstünde durması için olduğunu söyleyen Zümran, sözlerine şöyle noktaladı:

“Kadınlarımızdan özellikle genç kızlarımızdan tek isteğim üretime dahil olmaları. Herkes masa başında çalışacak diye bir şey yok. Dantel, örgü bile bir sanattır. Boş durmasınlar, Türkiye’ye ne konuda faydalı olabiliriz diye düşünüp hareket etsinler. Kadınlar en iyi bildikleri işi yapsınlar. Boş durunca insanın beyni başka şeylere çalışır. Ancak o beyinler üretime, ahlaka, terbiyeye, saygınlığa çalışsın.”

Yorum Yap

Benzer Haberler
ABD’li oyuncu Diane Ladd hayatını kaybetti
ABD’li oyuncu Diane Ladd hayatını kaybetti
Zeytinyağı lekesini üste çıkarıyor! 1 kaşık bebek pudrası yetiyor, yoksa nişasta kullanın
Zeytinyağı lekesini üste çıkarıyor! 1 kaşık bebek pudrası yetiyor, yoksa nişasta kullanın
3 işaretle kendini ele veriyor! Nar seçerken hatırlayın: Lekeler her şeyi anlatıyor
3 işaretle kendini ele veriyor! Nar seçerken hatırlayın: Lekeler her şeyi anlatıyor
Salatalıkların Balık Koku Sebepleri: Neden Oluyor?
Salatalıkların Balık Koku Sebepleri: Neden Oluyor?
Sivas’ta Kedi AIDS Vakası: Tedavi İmkanları Bulunmuyor!
Sivas’ta Kedi AIDS Vakası: Tedavi İmkanları Bulunmuyor!
Çatal takıp sıyırın! Mısırı haşlayıp dondurucuya koyunca 12 ay dayanıyor: Hava kalmasın
Çatal takıp sıyırın! Mısırı haşlayıp dondurucuya koyunca 12 ay dayanıyor: Hava kalmasın