‘Anne ve baba obezse çocukta risk yüzde 90’a kadar çıkıyor’

Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Mehdi Deniz, “Kimi ‘genetik miras’ diyor, kimi ‘yaşam biçimi.’ Obezitenin nedeni her ne olursa olsun, sonuç değişmiyor: giderek artan bir sıhhat krizi. Obezite sırf kalıtımsal bir mukadderat değil. Hakikat beslenme ve hareketli hayatla bu hastalığın önüne geçmek mümkün” sözlerini kullandı.

‘GENETİĞİN TESİRİ BÜYÜK’

Obezitenin genetik istikametinin göz arkası edilmemesi gerektiğini söyleyen Op. Dr. Deniz, “Genetiğin rolü net olarak belirlenmemekle birlikte, şayet anne ve baba obezse çocukta obezite görülme oranı yüzde 90’a kadar çıkıyor. Ayrıyeten kimi etnik kümelerde obezite sıklığının daha fazla olması, genetik yatkınlığın da kıymetli bir faktör olduğunu gösteriyor” dedi.

‘OBEZİTE TEDAVİSİNDE ÇOK İSTİKAMETLİ YAKLAŞIM ŞART’

Dünya Sıhhat Örgütü tarafından sistemik bir hastalık olarak tanımlanan obeziteyle uğraşta birden fazla yolun birlikte uygulanması gerektiğini belirten Op. Dr. Deniz, “Yaşam tarzı değişikliği, tertipli idman ve diyet tedavisinin yanı sıra ilaç tedavileri, endoskopik metotlar ve cerrahi seçenekler mevcut. Lakin en kıymetli adım, nedenleri ortadan kaldırmak ve toplumu bilinçlendirmektir” diye konuştu.

‘TOPLUM OBEZİTEYİ NORMALLEŞTİRMEMELİ’

Sosyal medyada çok kilolu çocukların sempatik bir imajla sunulmasının tehlikelerine dikkat çeken Op. Dr. Deniz, “Bu durum, obezitenin normalleştirilmesine ve hatta özendirilmesine yol açıyor. Obez çocuklarda ilerleyen yaşlarda karaciğer yağlanması, tip 2 diyabet ve metabolik hastalık riski besbelli formda artmaktadır” tabirlerini kullandı.

Op. Dr. Deniz, obeziteyle mücadelede en tesirli formülün erken farkındalık ve önleyici sıhhat yaklaşımı olduğunu vurgulayarak, “Toplumun gerçek bilgilendirilmesi, istikrarlı beslenme ve hareketli hayat alışkanlıklarının küçük yaşlardan itibaren kazandırılması büyük değer taşır” diye konuştu.