Afganistan ve Pakistan, İstanbul’da barış süreçlerini ilerletmek üzere görüşmelere yeniden başlama kararı aldı.

Afganistan ve Pakistan arasında yaşanan sınır gerginliği, bölgesel güvenlik ve istikrar arayışlarında önemli bir sınav niteliği taşımaktadır. İki ülke arasındaki ilişkiler, uzun süredir Pakistan Talibanı (Tehreek-e-Taliban Pakistan – TTP) unsurlarının faaliyetleri ve sınır ötesi saldırılar nedeniyle kırılgan bir yapıya sahiptir. Bu kapsamda, barış ve istikrar ortamının tesisine yönelik çeşitli girişimler İstanbul’da gerçekleşen barış görüşmeleriyle yeni bir boyut kazanmıştır. Ancak, bu görüşmeler ilk etapta somut bir sonuç alınamadan sona ermiş ve taraflar arasındaki anlaşmazlıklar devam etmiştir.

İstanbul’da gerçekleşen barış görüşmelerinin yeniden başlatılmasına karar verilmesi, bu sürecin bölgesel aktörler ve uluslararası toplum tarafından ne denli yakından takip edildiğinin ve önemsendiğinin göstergesidir. Pakistan Savunma Bakanı Khawaja Muhammed Asif tarafından yapılan açıklamalara göre, iki ülke temsilcileri İstanbul’da tekrar bir araya gelmiştir. Bu karar, hem Türkiye hem de Katar’ın arabuluculuk çabalarının bir ürünü olup, tarafların çözüm arayışlarını güçlendirmek amacıyla atılmış önemli bir adımdır.
Barış görüşmelerinin yeniden başlaması, Afganistan ve Pakistan devlet televizyonlarının da geniş yer verdiği bir gelişme olmuştur. Tarafların görüş alışverişlerinde öne çıkan noktalar arasında Pakistan’ın Afganistan’dan, özellikle TTP olarak bilinen militan gruplara karşı daha kararlı ve net adımlar atmasını istemesi bulunmaktadır. Bu talep, sınır güvenliğinin sağlanması ve ülkedeki istikrarın artırılması için kritik bir unsur olarak ön plana çıkmaktadır.
İslamabad yönetimi, Afganistan’daki Taliban yönetimini, Pakistan’a yönelik saldırılara destek vermekle suçlarken, Afgan yetkililer bu suçlamaları reddetmekte ve Taliban hükümetinin militan gruplar üzerinde kontrolü olmadığını belirtmektedir. Bu karşılıklı suçlamalar, iki ülke arasında güven bunalımının devam ettiğinin göstergesidir ve çözüm sürecini zorlaştıran en önemli faktörlerden biridir.

Geçmiş dönemde, Pakistan’ın sınır hattında TTP’nin saldırılarına karşılık olarak 9 Ekim’de Afganistan’a yönelik hava operasyonları düzenlemesi gerginliği daha da tırmandırmıştır. Aynı şekilde, Afganistan tarafından da sınır boyunca Pakistan askeri noktalarına ateş açılması çatışmaların şiddetlenmesine neden olmuş ve bölgede güvenlik ortamını istikrarsızlaştırmıştır. Bu gelişmeler, Katar ve Suudi Arabistan’ın arabuluculuğundaki ateşkes süreçlerini ve barış görüşmelerini daha da önemli hale getirmiştir.
İki ülke, Katar’ın başkenti Doha’da gerçekleştirdikleri ateşkes görüşmelerinde önemli bir mesafe kat etmiş ve 19 Ekim’de kalıcı ateşkes konusunda mutabakata varılmıştır. Bununla birlikte, ateşkesin uzun vadeli bir çözüme dönüştürülmesi amacıyla 25 Ekim’de Türkiye ve Katar’ın arabuluculuğunda İstanbul’da gerçekleştirilen görüşmelerden istenen sonuçlar elde edilememiştir. Görüşmelerde karşılıklı güvenin tesis edilmesi ve somut adımların atılması önündeki engeller hala varlığını korumaktadır.
Bu bağlamda, Afganistan-Pakistan sınırındaki istikrar ve barış ortamının sağlanması için bölgesel iş birliğinin artırılması ve uluslararası toplumun desteğinin devam ettirilmesi büyük önem taşımaktadır. Sınır güvenliğinin güçlendirilmesi, militan grupların faaliyetlerinin engellenmesi ve tarafların karşılıklı suçlamalardan kaçınarak diyalog zeminini güçlendirmeleri, barış sürecinin ilerlemesinde temel belirleyici unsurlar olacaktır.
Sonuç olarak, İstanbul’da gerçekleştirilen görüşmeler, zorlu ve karmaşık bölgesel dinamiklerin yansıması olmakla birlikte, iki ülke arasında barış ve iş birliği olanaklarının değerlendirilmesi açısından önemli bir platform olmayı sürdürmektedir. Türkiye ve Katar’ın arabuluculuğunda müzakerelerin devam etmesi, uzun vadeli kalıcı barışın tesisinde kritik bir adım olarak değerlendirilmektedir.






















Yorum Yap