SON DAKİKA
--:--:--

Türkiye’de altına talep sürecek mi?

Altın talebinin en yüksek olduğu ülkelerden biri olan Türkiye’de ekonomiye olan güvensizlik ve kültürel bağlar, değerli madene olan ilgiyi canlı tutuyor. Uzmanlar, yastık altı birikimlerin artacağı görüşünde.

0 Yorum Yapıldı
Bağlantı kopyalandı!
Türkiye’de altına talep sürecek mi?

Son dönemde altın fiyatlarında yaşanan dalgalanma, Türkiye’de vatandaşlar tarafından yakından takip ediliyor. Çünkü Türkiye, Hindistan ve Çin’den sonra dünyada altın talebinin en yüksek olduğu ülkelerden biri konumunda.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan’ın açıkladığına göre, Türkiye’de vatandaşların yastık altındaki altın birikiminin yaklaşık 500 milyar dolar civarında olduğu hesaplanıyor. Uzmanlara göre, gerek ekonomiye olan güvensizlik gerekse kültürel olarak altına verilen değerden dolayı Türkiye’de vatandaşların fiziki altına olan talebi artarak devam edecek.

Sinan Alçın: Hem maddi hem kültürel değeri var

DW Türkçe’ye konuşan İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Alçın, altının Türkiye toplumu için kısa vadeli bir yatırım aracı olmaktan çok, uzun vadede kendini güvende hissettiren bir tasarruf aracı olduğunu söylüyor.

Bununla birlikte tarihsel olarak toplum hayatında altının önemli bir sembol olduğuna da işaret eden Prof. Alçın, “Bir ayağı Ortadoğu’da olan bizim gibi ülkeler için altın, yeni doğan çocuklardan evlenen gençlere kadar hayatın pek çok alanında en kıymetli hediye olarak alınıp veriliyor. Yani maddi değerinin yanında kültürel bir değer de oluyor” diye konuşuyor.

Türkiye'de altına talep sürecek mi?
İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Alçın’a göre altın uzun vadede insanlara kendini güvende hissettiren bir yatırım aracı.Fotoğraf: Privat

“Fiziki altın vergiye tabi değil”

Öte yandan Prof. Alçın, altın birikimi konusunda pek gündeme gelmeyen bir noktaya da dikkat çekiyor. Fiziki altın sahibi olmanın ulusal sınırlar içerisinde herhangi bir vergi denetimine tabi olmadığını kaydeden Sinan Alçın, şu görüşleri dile getiriyor:

“Geleneksel toplumlarda vergi ödemek konusundaki iştahsızlık da düşünüldüğünde, altının vergiden istisna bir yatırım aracı olması da vatandaşların altına olan büyük ilgisinin önemli bir nedeni diyebiliriz. Öte yandan Türkiye net altın ithalatçısı bir ülke olduğu için, yurt içinde altına talep arttıkça altın ithalatı artıyor. Bu da ekonomide döviz bağımlılığını körükleyen bir unsur.”

Fiyatlar düştü, alım talebi arttı

Türkiye’de gram altın fiyatı yılbaşındaki 3 bin TL seviyelerinden Ekim ayında 5 bin 900 TL seviyelerine kadar yükselmişti. Bu seviyede gelen kâr satışları sonrasında, gram altın şu sıralar ile 5 bin 500 TL seviyelerinden işlem görüyor.

Küresel piyasalarda altının ons fiyatı ise 2 bin 624 dolardan başladığı yılın içerisinde yüzde 70’e yaklaşan değer artışı ile 4 bin 350 dolar seviyelerine kadar çıktı. Bugünlerde ise altının ons fiyatı 4 bin dolar civarında işlem görüyor.

Tüm bu gelişmeleri yakından takip eden Türkiye’deki bireysel yatırımcılar ise altın fiyatlarındaki sınırlı geri çekilmenin ardından yeniden kuyumcuların kapısını çalmaya başlamış durumda. Zira piyasadaki genel algı, altın fiyatlarındaki artışın süreceği yönünde. Yani altın fiyatlarındaki düşüş, yeni bir alım dalgası için vatandaşlar açısından bir fırsat penceresi olarak görülüyor.

Merkez bankaları da altına yöneliyor

Yalnızca bireysel yatırımcıların değil, küresel merkez bankalarının altın talebi de giderek artıyor. Zira ABD Başkanı Trump’ın uyguladığı gümrük tarifeleri, dünyanın en büyük alıcıları olan Çin’de ve Hindistan’da artan jeopolitik ve ekonomik belirsizlikler ile enflasyondaki yukarı yönlü riskler altına yönelik talebi canlı tutmaya devam ediyor.

Dünya Altın Konseyi’nin üçüncü çeyrek raporuna göre; merkez bankaları üçüncü çeyrekte, bir önceki çeyreğe göre yüzde 28 artışla 220 tonluk net alım gerçekleştirdi. Bu dönemde en fazla altın alımı 18 ton ile Kazakistan, 15 ton ile Brezilya ve 7 ton ile Türkiye tarafından gerçekleştirildi. 2025 genelinde merkez bankalarının talebinin 750-900 ton aralığında gerçekleşmesi bekleniyor.

Cüneyt Akman: Küresel para sistemine güven zayıflıyor

DW Türkçe’ye konuşan Ekonomist Dr. Cüneyt Akman, Türkiye’de her dönemde olduğu gibi bundan sonra da altına olan talebin yüksek düzeyde seyretmeye devam edeceğini söylüyor.

2008 finansal krizi ve son olarak Covid-19 pandemisi ile birlikte hem vatandaşların hem de merkez bankalarının altın alımını artırdığını ifade eden Dr. Akman, “Çünkü dünyadaki para sistemine olan güven her geçen gün zayıflıyor. Bu nedenle merkez bankaları da, kurumsal yatırımcılar da, sıradan vatandaşlar da elindekileri korumak için altın almaya yöneliyor” diyor.

Türkiye'de altına talep sürecek mi?
Ekonomist Cüneyt Akman, Türkiye’de altına olan talebin süreceği görüşünde.Fotoğraf: Privat

“Bitmeyen enflasyona karşı en büyük korunak”

Özel olarak Türkiye’nin ise son 50 yıldır kronik bir enflasyon sorunu ile yaşadığına dikkat çeken Dr. Akman, yüzde 1000’lere varan hiper enflasyon yaşayan ülkelerin bile son 50 yılda bu sorunu çözdüğüne, buna karşın Türkiye ekonomisinin yüksek enflasyondan kurtulamadığına işaret ediyor.

Bu nedenle toplumda fiziki altının birikimlerin korunması için en büyük güvence olarak algılandığını vurgulayan Cüneyt Akman, “Türkiye bugün dünyada sürekli enflasyona sahip tek ülke konumunda. Bu yüzden halk altın sahibi olmayı, adeta bilinç altında bitmeyen enflasyona karşı en büyük korunak olarak görüyor ve görmeye devam edecek” diye konuşuyor.

“Dünyanın en büyük bireysel altın rezervlerinden biri”

QNB Finansbank ekonomistleri Erkin Işık, Deniz Çiçek ve Şakir Oktay Gür tarafından Eylül ayında yayınlanan analiz notuna göre, Türkiye’de yastık altındaki altın miktarı 2025’in ilk 8 ayında 51 ton artarak 3 bin 100 tona ulaşmış durumda. Bu da yaklaşık 400 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklüğe karşılık geliyor.

QNB analizinde Türkiye’deki toplam altın stoğunu ise 4 bin 210 ton düzeyine ulaştığı, bunun da 500 milyar dolarlık bir serveti ifade ettiği kaydediliyor. Bu servetin yaklaşık yüzde 10’u bankalar tarafından tutulurken, geriye kalan yüzde 90’a varan kısım vatandaşlar tarafından “yastık altı” olarak, yani evlerinde veya kasalarında tutuluyor.

Türkiye'de altına talep sürecek mi?
Altın, doğum, düğün gibi olaylarda tercih edilen bir hediye.Fotoğraf: DW/U. Danisman

Önümüzdeki dönemde kur korumalı altın mevduatlarının kapanması ve faizlerde yaşanacak değişimlerin yastık altı altın eğilimini yeniden hızlandırabileceğine işaret eden QNB ekonomistleri, “Yıllık artışlar sınırlansa da Türkiye’deki yastık altı altın stoku, hala dünyanın en büyük bireysel altın rezervlerinden biri olmaya devam ediyor” değerlendirmesinde bulunuyorlar.

TCMB: Yastık altında 400-500 milyar dolarlık altın var

Ekim ayı başında katıldığı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekillerinin sorularını yanıtlayan TCMB Başkanı Fatih Karahan da Türkiye’de yastık altı altın stokunun 400-500 milyar dolar aralığında olduğunu tahmin ettiklerini açıklamıştı.

Son bir yıldaki fiyat artışının altın varlıklarında 100 milyar doları aşan bir değer artışına yol açtığına işaret eden Karahan, “Türkiye’de bu kadar yüksek altın stoğu olmasının nedeni geçmişten gelen enflasyonist tecrübe” diye konuşmuştu.

Yorum Yap

Benzer Haberler
Türkiye’de altına talep sürecek mi?
Türkiye’de altına talep sürecek mi?
ABD’de en uzun kapanmada sona yaklaşıldı
ABD’de en uzun kapanmada sona yaklaşıldı
Bitcoin’lerinizi Altın ile Takas Etmenin Zamanı Geldi Mi? İşte Yorumlar
Bitcoin’lerinizi Altın ile Takas Etmenin Zamanı Geldi Mi? İşte Yorumlar
İngiltere’de TL Alımları Yüzde 24 Bin Arttı
İngiltere’de TL Alımları Yüzde 24 Bin Arttı
Altın Analisti: Önce Bu Seviyelere Düşeceğiz, Sonra Bu Zirveler!
Altın Analisti: Önce Bu Seviyelere Düşeceğiz, Sonra Bu Zirveler!
Ünlü CEO’dan Şoke Eden Tahminler: Ölüyor, Altın’larınızı Satın! Bundan Alın
Ünlü CEO’dan Şoke Eden Tahminler: Ölüyor, Altın’larınızı Satın! Bundan Alın