Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Haberler.com stüdyosunda siyasetin geleneksel kimlik eksenli dilini kökten reddeden çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ağıralioğlu, “Kürt vatandaşları Anahtar Parti’ye neden oy vermeli?” sorusunu dahi “hakaret” olarak nitelendirerek, partilerinin siyasi vizyonunu ‘haddini bilen siyaset’ kavramı üzerinden tanımladı. Bu çıkış, Türkiye’de uzun süredir devam eden kimlik merkezli siyaset tartışmalarına yeni bir boyut getirdi….
Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Haberler.com stüdyosunda siyasetin geleneksel kimlik eksenli dilini kökten reddeden çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ağıralioğlu, “Kürt vatandaşları Anahtar Parti’ye neden oy vermeli?” sorusunu dahi “hakaret” olarak nitelendirerek, partilerinin siyasi vizyonunu ‘haddini bilen siyaset’ kavramı üzerinden tanımladı. Bu çıkış, Türkiye’de uzun süredir devam eden kimlik merkezli siyaset tartışmalarına yeni bir boyut getirdi.
Haberler.com Haber Müdürü Olgun Kızıltepe ve Melis Yaşar’ın sorularını yanıtlayan Yavuz Ağıralioğlu, özellikle Kürt vatandaşların oy tercihlerine dair yöneltilen soruyu sert bir dille eleştirdi.
Ağıralioğlu, siyasetin ayrıştırıcı dili terk etmesi gerektiğini belirterek, herkesi etnik veya mezhepsel kimliğinden bağımsız olarak daha iyi bir ülke idealine çağırdığını vurguladı.
Anahtar Parti Liderinin Çıkış Noktaları:
[Önemli Haber : Ukrayna, Fransa’dan 100 Rafale savaş uçağı satın alacak]
Ağıralioğlu, partilerinin vaat ettiği siyaset modelini anlatırken, toplumsal yaşamdan güçlü bir metafor kullandı: Doktor-Hasta İlişkisi.
Ağıralioğlu’na göre siyaset, toplum üzerinde ayrıştırıcı değil, birleştirici ve çözüm odaklı olmalıdır. Tıpkı bir doktorun hastasına yaklaşımı gibi:
Bu vizyonla Anahtar Parti, “mezhep, meşrep demeyeceğiz, vatandaş diyeceğiz” diyerek kimlik tartışmalarını siyasetin gündeminden çıkarma sözü verdi.
Siyaset Bilimci Dr. Deniz Yılmaz (Temsili Uzman Yorumu), Yavuz Ağıralioğlu’nun bu çıkışını değerlendirdi:
“Ağıralioğlu’nun vurguladığı ‘had bilmek’ ve siyaseti ‘doktorluk mevkiine çekmek’ söylemi, Türkiye’de uzun süredir kutuplaşma yaratan kimlik siyasetini (Identity Politics) reddetme çabasıdır. Siyasetin artık ‘sen kimsin’ sorusundan ziyade, ‘ne yapabilirsin’ (Performans Siyaseti) sorusuna odaklanması gerektiğini savunuyor. Kürt seçmene yönelik soruyu ‘hakaret’ sayması da bu kimlik odaklı sorgulamaya karşı bir isyan dilidir. Partinin vaadi, 85 milyonun ortak sorunlarına (ekonomi, demokrasi, huzur) odaklanarak, kimlik üstü bir seçmen tabanı oluşturmaktır. Bu dil, özellikle apolitize olan veya kutuplaşmadan yorulan kitleler için cazip olabilir.”
Yavuz Ağıralioğlu, bu tür münasebetsiz soruların milletin gündeminde olmasına sebep olan siyasi iklimi değiştireceklerini vaat ediyor. Partinin amacı, 85 milyon vatandaşın tamamına hitap eden, daha huzurlu ve konforlu bir ülke ideali etrafında birleşmektir.
Yorum Yap