İthal hayvan gemisi krizi, şehirde kötü kokulara neden oldu. Bu olayın ardındaki gerçekler ve yansımaları ortaya çıkıyor.
Bandırma ilçesi, şu günlerde önemli bir sorunla karşı karşıya. İthal edilen büyükbaş hayvanlar taşıyan “Spiridon-II” isimli gemi, 8 gündür Çelebi Limanı’nda beklemekte ve bu durum sadece hayvanların refahını değil, aynı zamanda çevre ve halk sağlığını da tehdit ediyor. Gemi, pasaport bilgileri ile hayvanların küpe numaraları arasında bulunan uyuşmazlık nedeniyle ithalat onayı almayı başaramadı. Bu süreçte, hayvanların tahliye edilmesi mümkün olmadı. Gemi, Bandırma açıklarında adeta bir “yüzen problem” haline gelmiş durumda. Hayvanların tahliye edilememesi, bulundukları liman bölgesinde kötü koku ve sineklerin artışına neden oldu.
Özellikle Paşabayır ve Paşakent mahallelerinde yaşayan halk, bu kötü durumdan oldukça rahatsız. Birçok vatandaş, günlerdir kapı ve pencerelerini açamadıklarını, evlerindeki hava kalitesinin korkunç derecede düştüğünü ifade ediyor. Bir vatandaşın ifadesiyle, “Geminin geldiği günden beri nefes almak zorlaştı. Her rüzgarda o koku bütün şehre yayılıyor,” dedi. Yaşanan bu kötü koku ve sinek sorunu, şehir sakinleri arasında ciddi bir tepkiyle karşılanıyor. “Çelebi Limanı ve ilgili kurumların herhangi bir açıklama yapmaması, duyarsızlık” olarak nitelendiriliyor. Bu durum, sadece Bandırma’nın değil, çevresindeki diğer yerleşim birimlerinin de havasını olumsuz etkiliyor.
Yaşanan sıkıntılar yalnızca çevresel duyarlılıkla sınırlı değil. Hayvanların limanda aç kalmaması için yem takviyesi yapıldığı belirtiliyor; ancak gemideki yaşam şartlarının giderek kötüleştiği öğrenildi. İthalatın yapıldığı ülkenin geri iadeyi kabul etmemesi, geminin tahliye edilememesi ve geri de gönderilememesi anlamına geliyor. Bu, hayvanların sağlığını tehdit etmenin yanı sıra, aynı zamanda vatandaşların yaşam konforunu da ciddi şekilde zedelerken, böyle bir durumun neden kaynaklandığına dair herhangi bir açıklama yapılmaması halkın içine düştüğü çaresizliği artırıyor.
Uzmanların söyledikleri ise bu sorunların ne derece ciddiyet taşıdığını net olarak ortaya koyuyor. “Canlı hayvan taşımacılığı gibi çevresel riski yüksek işlemler, şehir merkezine bu kadar yakın alanlarda yapılmamalı. Bandırma nefes almakta zorlanıyor,” diyorlar. Sonuç olarak, bu yaşananlar sadece geçici bir sorun değil; ayrıca Bandırma’nın çevresel yönetiminde köklü değişiklikler gerektiği sinyallerini veriyor. Eğer gerekli adımlar zamanında atılmazsa, çok daha büyük sorunlarla karşılaşılması olası görünüyor.
Yorum Yap