Türkiye, Afrika’daki uzay üssü ile stratejik atılımını gerçekleştiriyor. Yeni bir döneme merhaba deyin!

Somaliland merkezli Saxafi Media’nın yaptığı özel haberlere göre, Türkiye, Somali’de balistik füzelerinin menzilini önemli ölçüde artıracak bir gizli uzay üssü kurma çalışmalarını sürdürüyor. Bu proje, Türkiye’nin askeri kabiliyetlerini köklü bir şekilde güçlendirecek gibi görünüyor. Uzmanlar, bölgedeki askeri dengelerin Kızıldeniz’den Doğu Akdeniz’e kadar uzanacak şekilde önemli değişikliklere uğrayacağına ve bu durumun İsrail’in güvenlik çıkarlarını tehdit edeceğine dikkat çekiyor.

Projenin önemli bir detayı, Türkiye’nin “kendi sınırları içinde test edemediği gelişmiş füze sistemlerini” denemeye olanak tanıyacak olmasıdır. Uzay üssünün inşası, Türkiye’nin Afrika’daki stratejik varlığını daha da artırırken, zamanla bu bölgedeki etkisini de önemli ölçüde güçlendirecektir. TÜRKİYE KIZILDENİZ VE HİNT OKYANUSU’NDA BÜYÜYOR
Haberde belirtildiği üzere, “Ankara ile Mogadişu arasındaki güvenlik işbirliği anlaşması çerçevesinde geliştirilen tesis, Türkiye’nin Afrika’daki etkisinin en son genişlemesini temsil ediyor.” Somali uzay üssü projesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Afrika’ya yönelik stratejik yöneliminin somut bir örneği olarak ön plana çıkıyor. Bir zamanlar ağırlıklı olarak Kızıldeniz ve Akdeniz güçleri arasında dengelerin oluşturulduğu bu coğrafya, Türkiye’nin artan askeri varlığıyla yeni bir jeopolitik denge arayışı içerisine girmiştir. Türk donanmasına ait gemilerin Süveyş Kanalı’ndan Somali kıyılarına kadar düzenli olarak devriye gezmesi, bu yeni stratejinin bir göstergesi olarak ön plana çıkıyor.

“İSRAİL ENDİŞELENMELİ, TÜRKİYE ÇIĞIR AÇIYOR”
Kenya merkezli Sahan Global düşünce kuruluşunun araştırma direktörü Dr. Rashid Abdi, Afrika-İsrail Ekonomi Forumu’nda yaptığı konuşmada Türkiye’nin imzaladığı güvenlik işbirliği anlaşmasının önemini vurgulayarak, “İsrail olsaydım kesinlikle endişelenirdim. Türkiye, Somali ile çığır açan bir güvenlik işbirliği anlaşması imzaladı ve orada konuşlanmış binlerce Türk askeri var” ifadelerini kullandı. Abdi, “İsrail Devleti’ne ana mesaj şudur ki, İsrail’in Afrika’dan, Kızıldeniz arenasından, batı Hint Okyanusu’ndan uzak kalmaya gücü yetmez” sözleriyle Türkiye’nin konumunun önemini vurguladı. Bu durum, uluslararası ilişkilerde büyük bir değişim sinyali olarak yorumlanıyor.
SİYONİST İŞADAMI BATI MASKESİNİN ARKASINA SAKLANDI

İsrailli yetkililerin Türkiye’nin uzay üssü projesini, “Türkiye’nin Afrika’daki yayılımını daha geniş stratejik zorluğun parçası” olarak gördüğü bildiriliyor. Bu nedenle, iş dünyası liderlerinin arasında bir endişe hakim. Tel Aviv Menkul Kıymetler Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Eugene Kandel, forumda yaptığı açıklamada, “Radikal İslam Afrika’da da faaliyet gösteriyor ve Afrika’yı Batı’ya karşı çatışmaya geri döndürmeye çalışıyor. İsrail buna izin vermemeli.” diyerek kaygılarını dile getirdi. Kandel’in bu ifadeleri, Afrika’daki radikal grupların güçlenmesi ve bunların global güvenliğe olan etkileri hakkında derin endişelerin mevcut olduğunu gösteriyor.
900 KİLOMETRELİK ALANDA DEV TESİS.

Saxafi Media’nın edindiği bilgilere göre, Türkiye Uzay Ajansı (TUA) denetiminde inşa edilmekte olan tesis, Mogadişu’nun kuzeyinde yaklaşık 900 kilometrekarelik bir alanda yer alıyor. Bu tesisin Afrika ikliminde ve stratejik konumunda yer alması, Türkiye’nin füze gelişimindeki başarısını artıracağı gibi, uluslararası sular üzerinde daha etkin testler yapılmasına olanak tanıyacak. Somali’nin Ekvator’a yakın konumu, roketlerin daha az yakıtla yörüngeye ulaşmasını sağlarken, yüksek riskli füze testlerinin yerleşim yerlerinden uzakta yapılabilmesi de büyük bir avantaj sunuyor.
TAYFUN’UN YENİ YUVASI
Ayrıca, Türk yetkililer mevcut test menzillerinin uzun menzilli füzeler için yetersiz kaldığını belirtiyor. Türk medya raporlarından gelen bilgilere göre, “Üs, Türkiye’nin en uzun menzilli yerli üretim füze sistemi olan Tayfun balistik füzesi testlerine ev sahipliği yapacak”. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Tayfun’un menzilini 1.000 kilometrenin üzerine çıkarma hedefi de, Türkiye’nin askeri kapasitesini küresel ölçekte önemli ölçüde artırma çabalarını gözler önüne seriyor. Tüm bu gelişmeler, Türkiye’nin askeri stratejisinin yanı sıra siyasi hedeflerini de doğrudan etkilemekte ve uluslararası arenada Türkiye’nin güçlü bir aktör olma hedefine hizmet etmektedir.






















Yorum Yap