Kırmızı ışık ihlali sebebiyle bir hayatın nasıl kaybedildiğini ve suçlunun 5 yıl hapis cezasını keşfedin. Adaletin gözünden kaçanlar!

İstanbul Asliye Ceza Mahkemesinde gerçekleştirilen duruşma, adaletin tecellisi açısından kritik bir öneme sahipti. Mahkemenin önünde, Berkay Yahya Şahin’in sanık olarak yer aldığı olay, toplumda büyük yankı uyandırdı. Duruşma, sanığın tutuklu olduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile mahkemeye bağlanmasıyla başladı. Duruşmaya, kazada hayatını kaybeden Mehmet Salih Çetin’in babası ile tarafların avukatları da katılarak sürecin daha da dramatik hale gelmesine sebep oldu. Bu, ardında bıraktığı acıyla Çetin ailesinin yanı sıra toplumun da içine düştüğü bir travmanın yansımasıydı.
Sanık Berkay Yahya Şahin’in olay anına ilişkin yaptığı savunma, duruşmanın en gergin anlarını yaşattı. Şahin, kazanın gerçekleştiği esnada Çetin’i gördüğünde hemen frene bastığını ve direksiyonu çevirmeye çalıştığını, ancak çarpmanın önüne geçemediğini öne sürdü. Bu açıklamalar, yaralanan tarafın babası tarafından sert bir dille karşılandı. Çetin’in babası, sanığın hızla hareket ettiğini ve eğer bu kadar hızlı olmasaydı, belki de kazanın gerçekleşmeyeceğini dile getirerek, adaletin sağlanması adına sanığın cezalandırılmasını talep etti. Bu noktada, yalnızca bir cinayet davası değil, bir ailenin yası ve kaybını da görmemiz gerekiyordu.
Avukat Özlem Tatar, Çetin ailesinin talebini daha da irdeleyerek, sanığın cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devam etmesini talep etti. Bu, yalnızca hukuki bir süreç değil, aynı zamanda toplumsal bir vicdan meselesiydi. Toplumun gözünde, hukukun üstünlüğünün sağlam bir şekilde işlemesi büyük bir önem taşıyordu. Hüküm sürecinin başlamasıyla birlikte, sanığın “taksirle ölüme neden olma” suçundan alt sınırdan uzaklaşarak 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılması, adalet arayışında ciddi bir gelişme olarak kaydedildi. Ancak hakim, sanığın eyleminin “bilinçli taksirle” gerçekleştirildiğini belirterek, cezada takdiren artırıma gitti ve sanığı 5 yıl 12 ay hapis cezasıyla cezalandırdı.
Mahkeme, sanığın hareketlerinin ve yargılama sürecindeki tutumunu göz önüne alarak nihai bir karara vardı. Cezanın gelecekteki olası etkilerini dikkate alarak, sanığa 4 yıl 12 ay hapis cezası verip tahliye edilmesine hükmetmiş olması, kamuoyunu ikiye bölen bir karar olarak kaydedildi. Bu karar, birçok kişi için adaletin bir şekilde sağlandığı anlamına gelirken, bazıları için ise daha fazlasının beklenmesi gerektiği duygusunu uyandırdı. Yaşanan bu olay, yalnızca ölümcül bir trafik kazası olmanın ötesinde, bireyler arasındaki sorumluluk ve dikkat eksikliğinin bir neticesiydi.
İddianamede, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan belgelerde, 26 Şubat’ta Eyüpsultan’daki Topçular Mahallesi Beylerbeyi Caddesi’nde gerçekleşen trafik kazası detaylı bir şekilde ele alındı. Kazanın meydana geldiği trafik ışıklı kavşakta, Mehmet Salih Çetin’in karşıya geçerken Berkay Yahya Şahin’in kamyonetiyle kırmızı ışıkta geçtiği ve yayaya çarptığı ifade edildi. Çetin’in hastaneye kaldırılmasının ardından hayatını kaybetmesi, durumu daha da trajik hale getirdi. Bu olayın sadece bir trafik kazası olmaktan öte, trafik güvenliği ve dikkat eksikliği nedeniyle yaşanan bir kayıp olduğu unutulmamalıdır.
Otopsi raporunda, Çetin’in ölümünün genel beden travmasına bağlı olarak iç organ yaralanmalarından kaynaklanan iç kanama sonucu olduğu kaydedildi. Bu, olayın ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Sanık Şahin’in dikkat ve özen göstermeden hareket etmesi, yalnızca bu trajik olayın sebeplerinden biriydi. Bu süreç, kazaların önlenmesi ve gerek bireylerin gerekse toplumların sorumluluklarını hatırlatması adına önem taşımaktadır.






















Yorum Yap